Edo Çağ Kebap, Gebze’de; E5 ile TEM’in buluştuğu kavşaktaki Marmara Nakliyeciler Terminali’nin içinde; çok yoğun kamyon trafiğinin ve yolun sağına soluna acımadan park etmiş TIR kuyruklarının arasından, hepsini tahammüden hatalı sollayarak ulaşılabilen bir hedef gibi tepenin üzerindeki ambarın içinde Edo: Ezilmeden varabilen, çağı yer!

Trattoria Armandino ise İtaya’nın en büyük limanlarından biri olan Livorno Limanı’nın hemen kapısında, kamyonların hep kuyruk olduğu hani o yol vardır ya, işte tam onun üzerinde. Limanın bu kadar içinde olunca tartışmasız, balık ve makarna ağırlıklı deniz ürünleri lokantası olmuş: Kuyruktaki kamyoncular yani camionista’lar ve ağzının tadını bilenler için!

Sokaktan öylesine geçen kimse olmaz burada; tozun ve dumanın arasında, iki kamyon bir treylerin açıklığından anca görünen tratoria her vakit kalabalık ama öğlen saatlerinde boş masa için beklemeyi göze almalısınız ya da aynı Edo’daki gibi oturursun boş sandalyeye, paylaşırsın masayı diğerleriyle, o kadar.

Yani, Edo da Armandino da dükkanlarını kamyon iskelesine açmışlar, ikisi de endüstrinin ve ticaretin göbeğinde kamyon iskelesinde almışlar yerlerini.

Biri çağ vururken, diğeri deniz ürünlerine asılmış. İkisi de kendi kültüründen beslenerek pişirmiş. Özenliler, en güzelini yapmaya çalışarak yürütmüşler işlerini ve en önemlisi de olabilecek en ucuza satmışlar yemekleri! Kamyoncuda para olur ama her zaman değil! İtalya’da da, Türkiye’de de hikaye hep aynı: Takometreye inat sonunda durduğunda, soluklandığında, hele hele de vardığında hedefine, kazasız belasız malı teslim ettiğinde, sorumluluğu bittiğinde lastik bile patlamadan ki o lastik cellat gibidir en belalısı, bir oh çekecek camionista. Alacak hediyesini elbette, onca saat, gün yollarda direksiyona sarıldıktan sonra bir küçük kaçamak gibi, helalinden hakedilmiş iki çağ ile biraz soğan ve domates. Olmadı bir tabak dolusu Fritto misto di pesce, karışık kızarmış deniz ürünü ile hamsili spagetti! Var mı sizce daha daha iyisi?

Fritto misto di pesce

Her iki lokantanın da en iyi yönleri ortak, her başarılı kamyoncu mekanı gibi, öncelikle hep belli bir kaliteyi tutturuyorlar, bazen çok iyi oluyorlar, düşüşler oluyor, öğlen kalabalıkta, usta çok yorulup sigaraya çıkınca, istikrar ortalamanın üzerinde kalmakta, istikrar… Fiyat kalite dengesi çok iyi. Ucuz ve lezzetli yemek demek bu. Üçüncüsü servis oldukça hızlı. Hadi, cağ hızlıdır hatta fazla hızlıdır çoğu zaman ama Armandino da hızlı. Tabaklar peş peşe kağıt Amerikan servislere iniyor. Soğutmadan yiyiniz.

Hani şu eğik kulesiyle meşhur Pisa 10. ve 11. yüzyıllarda en güçlü İtalyan kentlerinden biriyken, Floransa’dan tanıdığımız Arno nehrinin Akdeniz’e taşıdığı aliviyonlarla Pisa limanı dolunca, Pisa da ticari önemini ve askeri gücünü kaybetmiş; yada askeri ve mali gücünü kaybedince doğaya yenik düşmüş ve liman dolmuş. Floransa’nın egemenliğine girmiş. Pisa limanının yerine de liman kenti olarak zamanla Livorno yükselmiş bir serbest şehir olarak. Yani, özgür kent derken, millet ve sınıf farkı gözetmeksizin köleler dahil herkesi kabul eden, insanların özgürce yaşayabildiği bir Ortaçağ kenti olmuş. Bu özgürlükle ticaret ve kent yükselmiş.

Modern zamanlar Livornosu ise Gebze gibi gerçek bir sanayi kenti. İşçi kenti. 20. YY başında İtalyan Komünist Partisi’nin kurulduğu ve Mussolini’nin de en çok terör uyguladığı kentlerden biri. Aynı zamanda da büyük bir liman, Toskana’nın limanı.

Toskana denince akla sanat ve estetiğin buluştuğu kapitalizmin doğduğu Floransa, Pisa, Lucca gibi kentler gelir akla, Livorno hiç gündeme girmez. Oysa ki muhteşem plajları, modern kent hayatı ve özellikle de gastronomik halk lokantaları ile olağanüstü keyifli bir gezi ve tatil yeridir Livorno, tüm bu sanayi ve liman kirliliğine rağmen. İstakozlu makarnayı kazanla yaparlar, ortaya dev bir kayık tabakta servis ederler, esnaf lokantasında.

Gebze’ye gelince, biz daha çok sanayisinin, işçi kenti olmasının farkındayız ama Gebze çok uzun zamandır Dilovası, Evyap, Yılport hattıyla artık Türkiye’nin en büyük limanı zaten. Sanayi nakliyesini de yanına istiyor değil mi? Daha yakınına, en yakınına. Hatta fabrikaların içine, Çolakoğlu, Diler, Borusan gibi…

Edo, işte bu sanayinin ve lojistik merkezlerinin ortasında Tübitak MAM’a da coğrafi olarak sırtını dayamış çağ vuruyor. Oldukça büyük bir lokanta ama öğle saatlerinde yer bulmak büyük problem. Dediğim gibi, boş masa beklemeyin, bulduğunuz ilk sandalyeyi ele geçirin. Soğan ve domates ile çağlarınız siz daha iskemleye oturmadan yola çıktı, kaygılanmayın, burada beklemek yok. Edo’da aynı anda dört çağ birden vuruluyor, öğle saatlerindeki yoğunluğu çözüyorlar. Ancak bazen bu yoğun servise hazırlık için biraz beklemiş, çok değil biraz beklemiş ve sonra ateşe gösterilmiş çağ gelebilir tabağınıza.

İlk çağı bir tadın derim ben size, ayıp olmasın, hemen reddetmeyin! Ama ikinciyi cağı durdurun, ben öyle yapıyorum, biraz sonra alacağım, diyorum, dur istemiyorum, tek tek, soğumasın… Soğumasın. Garson yanınızdan uzaklaşıyor, bir sonraki tura kadar vaktiniz var ama bol değil… Şimdi, önce siz de benim yaptığım gibi yüzünüz çağlara bakacak şekilde oturun, öyle oturun ki izleyebilin, ne olup ne bitiyor çağların başında. Kim kimdir? İşte bu sayede, omuzunda havlusu ile dört çağın dördü ile de ilgilenen o ustayı fark edeceksiniz.

Gördünüz değil mi onu, tamamdır o halde. Yavaşça kalkın masanızdan, yanına gidin, çekinmeyin. Selamınız verin: Çağın lezzeti üzerinize sinsin!

Ateşe gösterilmemiş, yeni kesilmiş, deyin hatta tatari istediğinizi söyleyin. İnce kesilmiş. Yani etin miktarı ile değil lezzeti ile ilgileniyorum, diyorsunuz. Herkesin yaptığı işin taktir eden insanları (burada müşteriyi) beklediği bir dünyada, size o kabalıkta hizmet etmek için elinden geleni yapacaklar, emin olun. Çağın kıymetini bilene, iyi müşterisine, parası daha fazlasına yetmeyene kırıntı ikramı yapacaklar, çağ değil ama çok lezzetli gelecektir.

Son bir not: Armandino’ya Livorno futbol klübünün geçmişinden bahsedin, Seri A’da oynadığı dönemlerden. Şimdi Seri D’de yani yarı profesyonel Toskana bölgesel ligindeki Livorno’dan pek değil… Efsane oyuncuları Cristiano Lucarelli’den bahsedin, duvardaki formaların altında…

EDO Çağ kebap Gebze
Barış Mah. 1805. Sok, Marmara Nakliyeciler Terminali No:6, 41400 Gebze/Kocaeli
0262 644 10 99
Değerlendirme
Lezzet 9/10 (10 en iyi)
Fiyat: 5/10 (1 en ucuz)
Servis 10/10 (10 en hızlı)
Ortam 6/10 (10 en huzurlu)

Trattoria Armandino – Specialitá di pesce
Via L. da Vinci, 60a, 57123 Livorno LI, İtalya
+393342169747
Değerlendirme
Lezzet 8/10 (10 en iyi)
Fiyat: 5/10 (1 en ucuz)
Servis 8/10 (10 en hızlı)
Ortam 7/10 (10 en huzurlu)

Aziz Hatman / [email protected]