Kadıköy Caferağa Spor Salonu’nun tam karşısında Akademi Kitapevi vardı. Çiviyazıları’nın kurucusu Özcan Sapan’ın kitap kafesi. Şimdi Espas Kitap Cafe olmuş… İkibinlerin başında aynı yerde Kalkedon ile başlamıştı aslında kitapla yoldaşlığı bu mekanın. Kalkedon’un dönüştüğü Akademi ciddi bir canlılık kattı ve yıllar boyunca Kadıköy okur yazar hayatının merkezlerinden biri oldu. Umarım yerine gelen Espas da bir yer edinir düşüncemizde ve ömürlük olur…
Bugün bile huzur içinde kitap okurken bir şeyler içmek isteyen yada bir şeyler içerken huzurla kitabını okumak isteyen yada sadece durmak isteyen, içine bakmak, düşünmek yada kitapseverlerle sosyalleşmek isteyen insanlar hâlâ var, hatta gençler var; Espas ve benzeri mekanlar, eskisi gibi çayla değilse de bu insanlarla kitap arsındaki bağın artık kahveyle kurulmasına yardımcı oluyorlar.

Ancak Akademi sonrası, sanki fazlası lazım, iz bırakmak için değil hayatta kalmak için bile, fazlası. Akademi sadece bir kitap kafe değil aynı zamanda Kadıköy düşün hayatında bir buluşma noktasıydı.

Ben de romanım Son Teşebbüs’ün imza gününü orada yapmıştım, yıl 2015 idi. Sağolsun Nilüfer Yarbaş organize etti. Herkes yoktu elbet ama Seher ile Sema vardı. Yerleri hep ayrı oldu. Yerim hep ayrı oldu, biliyorum… Ve işte tam da bu yüzden, hiç akrabam olmadı diyemem. Anneleri Nermin ablayı ki tam bir karakterdir, yazdım aslında ama yayınlamadığım ikinci romanımda sıkıştı kaldı. 2025, onuncu yılında Son Teşebbüsün, belki Nermin Abla ile Gurmeyi Öldürmek alır raflardaki yerini.

Öte yandan, Son Teşebbüs, baskısı tükense de sesli kitap olarak varlığına devam ediyor.

https://www.storytel.com/tr/books/son-te%C5%9Febb%C3%BCs-siyasi-cinai-gastro-958464

Akademi’de Son Teşebbüs’ün imza günü, Sema, Seher ve Nilüfer, yıl 2015

BASTA! Street Food – Kadıköy

Umarım kayda değer bir halka daha çıkar Espas kafeden: Cağferağa’nın karşısında, Basta’nın karşı çaprazında…
Evet, sol karşı çaprazda Basta var! Aman ışığı hiç sönmesin!
Kaan Sakarya ile Derin Arıbaş, yani Basta’nın şefleri, kültürlü, eğitimli, çalışkan ve becerikli insanlar; yaptıkları işten de sanırım memnunlar.

Kadıköy’deki Basta Street Food, başarılı burgerleri, müthiş dürümleri, salataları ile her daim dolu; küçük ama verilen emeğin karşılığını bulabildiğiniz bir mekan. “Fast Food” yerine street food demeleri de sanırım lezzetli olmasının yanında sağlıklı da olmasına bir gönderme. Üstelik, yeme içme sektöründe artık pek görülmeyen cinsten, karşılığı olan bir gönderme.

Sağlıklı, çok lezzetli ve her yerin pahalı olduğu bir ülkede görece ucuz, üstelik Kadıköy’de! Nasıl tutulmasın, sevilmesin? Takdir edilmek, müşterinin ilgisi, eşiği aşındırması, sürekliliği, hepsi de Basta’nın şeflerini başarılı ve gururlu kılıyor, eminim.

Dürümlerden kuzu ve dana arasında tercih yapamasam da arada çıkardıkları süprüz dürümlerden ahtapot tabi ki en çok iz bırakan. Ayrıca, İstanbul’da yenebilecek en iyi humusun adresi olması da başka bir süprizi Basta Street Food’un. Limonata ve şalgam yine üst seviyede. Gazlı içeceklere mahkum bırakmıyor sizi.

Yani, iyiler!

İyi olana saygı göstermek yerine kötüye yaltaklanmanın hayatta kalmayı sağladığı bir coğrafya ve tarihte, iyi olmayı göze aldıkları ama daha çok da galip geldikleri için tebrik ediyorum iki şefimizi de: Kaan Sakarya ile Derin Arıbaş.

Basta Neo Bistro

Pandeminin hemen öncesinde bu başarılı çabalarını BASTA Neo Bistro adını verdikleri ve istedikleri gibi yemek yaptıkları bir lokantaya taşıdılar. Sahilden giderken, dolmuş hattı üzerinde, Caddebostan’da açtılar neo Bistro’larını, açılışı pandemi sonrasına kadar sünse de.
Bu memlekette alçak gönüllü olmayacaksın: İnanırlar, demiştim birgün, kendime anlatmaya çalışıyordum, bu kadar boş ve niteliksiz insanın nasıl benim ve benim gibilerin önüne geçtiğini bilince çıkarmak için.
Keşke Bistro demeselerdi, yani… Neo’lu, neo’suz…
Masalara örtü ve keten peçete koysalar, İstanbul’un sayılı “fine dinning” lokantalarından biri kabul edilir Basta. Bu haliyle de çok güzel benim için, ama o haliyle sanırım karşılığını daha fazla bulurdu. Niteliksizliğin, tembelliğin, yeteneksizliğin belirleyici olduğu tarih ve coğrayamızda, Basta Neo Bistro hâlâ keşfedilmeyi bekliyor. Ne zaman gitsem yer bulmaktan utanıyorum. Kapıda kuyruk olunmayan bir bistro olmamalıydı Basta. Çünkü her tabak mutlu ediyor! Baştan yazayım, hesap da keyif kaçırmıyor. Servis sıcak. keten örtüler eksik, masalar küçük, ortam dışarda parlayan güneşe göre fazla İskandinav.

Ya yemekler? Neler var?

Basta Neo Bistro’da Kuru etli humus, Beyin söğüş ve seviçe

Kuru etli humustan, taramaya ve söğüş beyine kadar buralardan; vittelo tonato, enginarlı ravyoli, gnochiye kadar oralardan, ama hepsi de Fransız görgüsüyle hazırlanmış tabakların tamamı denegeli, lezzetli, çoğu da iz bırakıyor.
00 Cantabarian Ancüezini aratmayan Ayvalık’tan Yaman Ançüez de pan con tomato üzerine pek yakışmış. Bu Akdenizin iki yakasını bir araya getiren tabak yüzünden Barcelona’ya gidesim geldi yedikçe.

Basta’nın Sahilyolu üzerindeki (Caddebostan) mekanından çıkıp Marmaray’a doğru yürürken önünden geçtiğiniz kebapçılardaki sigara dumanında kaybolmuş kalabalığı görünce, kıskanmamak ve kızmamak elde değil. Kadıköy çarşı içindeki fabrikasyon mezelerle iş tutan meyhaneleri dolduranlar, rakı içeceklerse de ki içsinler, yarasın, şu Basta’daki beyini, şu sakatat yahnisini yediklerinde, İstanbullu hatta Romalı olduklarını (İtalyan değil) anlayacaklar; yanına tarama, kuru et, humus, boşnak sucukla!

Basta Neo Bistro’da Sakatat yahni ve Pan con Tomato

Evet, belki de Basta Neo Bistro, İstanbullu değil de Fransız sanıldığı yada sayıldığı için Yunan yada kebapçı yada meyhane yada İtalyan süsü verilmiş mekanlara kıyasla tenha. Şefler yemekle, tabakla uğraşırken o ürettikleri lezzeti bize anlatmakta eksik kalmışlar. Basta Neo Meyhane, deseler, yani rakı da içilebilir, ayıp değil deseler, biraz daha loş ve duygularımızı dökeceğimiz bir atmosfer oluştursalar sanırım bir daha yer bulamam!
En çok da yağlı karaya üzülürüm, deme kebapçıda bulamayacağınız derin lezzeti Basta usulü tadamayacağıma…

Kuzu karski ya da yağlı kara

BASTA Neo Bistro – Caddebostan
Caddebostan, Operatör Cemil Topuzlu Cd. No:39, 34728 Kadıköy
05302544454

Değerlendirme
Lezzet 9/10 (10 en iyi)
Fiyat: 7/10 (1 en ucuz)
Servis 9/10 (10 en hızlı)
Ortam 6/10 (10 en huzurlu)

Aziz Hatman, [email protected]