DOLAR 32,3549 -0.4%
EURO 34,7466 -0.23%
ALTIN 2.408,34-0,58
BITCOIN %
İstanbul
13°

HAFİF YAĞMUR

KALAN SÜRE

Apple-Goldman Sachs ayrılığı ve banka-FinTek iş birlikleri

Apple-Goldman Sachs ayrılığı ve banka-FinTek iş birlikleri

Apple ile Goldman Sachs’ın 10 yıl olarak planlanan ortaklığı 5 yılda sona ereceğe benziyor. Bu işten büyük zarar eden Goldman Sachs’in yerine Chase’in geleceği söyleniyor. Bu gelişme banka-FinTek ortaklıklarının yeniden sorgulanmasına yol açtı...

ABONE OL
18 Ocak 2024 20:02
Apple-Goldman Sachs ayrılığı ve banka-FinTek iş birlikleri
1

BEĞENDİM

ABONE OL

PSM DERGİSİ

2023 yılının sonunda BigTech’lerin en büyüğü Apple’dan almaya alışık olmadığımız nadir haberlerden birini aldık. Apple ve Goldman Sachs iş birliğiyle doğan kredi kartı ortaklığının sona erdirileceğine dair haberler büyük şaşkınlık yarattı. Medyadaki kaynaklara göre 2019’da başlayan ve 2029’a kadar devam etmesi planlan ortaklığın önümüzdeki 12 ila 15 ay içinde sona ermesi bekleniyor. Bu karar 2023’te başlayan tasarruf hesabı programını da kapsıyor.

Ayrılığın kesin sebebi açıklanmadığı için konuya dair çeşitli spekülasyonlar yapıldı. Ekosistemdeki söylentilerden en yaygını ise Goldman Sachs yerine Chase’in geleceği. Peki bu ayrılık neden kaynaklanıyor olabilir? Tüketiciler için ne gibi sonuçlar doğabilir?

Ayrılığın arkasındaki potansiyel sebepler

Apple ve Goldman Sachs kart ortaklığı, “finansal ürün ve hizmetlerin finansal olmayan süreçlere entegrasyonu” anlamına gelen gömülü finans sektörünün öne çıkan örneklerinden biriydi. Bu sebeple ürünle ilgili beklentilerin giderek arttığını söylemek çok da yanlış olmayacaktır.

Apple ile Goldman Sachs kart ortaklığı, tıpkı Facebook’un Metaverse’i, Google Glass, X’in (Twitter) yeniden markalaşması gibi artan beklentiler nedeniyle teknoloji dünyasını hayal kırıklığına uğrattı. Bu sonuçlar, “BigTech şirketlerinden çıkan her proje başarılı olur” şeklindeki yaygın görüşle çelişiyor.

Araştırmalar, tipik Apple Card kullanıcısının millenyum kuşağı (millennials) olarak da adlandırılan Y kuşağına dahil olduğunu ve ortalamanın üzerinde geliri olduğunu gösteriyor.
Mevcut kaynaklara göre Apple Card’ın Amerika’da 6.7 milyon kullanıcısı var ve bunlardan yüzde 60’ı kartı esas harcama kartı olarak kullanıyor. Üstelik Apple Card orta ölçekli kartlar kapsamında yapılan müşteri memnuniyeti araştırmasında 2021 ve 2022’de iki yıl üst üste birinci çıkmış. Her ne kadar 6.7 milyon kullanıcıya ulaşmak bir başarı göstergesi olsa da 600 milyona yakın kart hesabının mevcut olduğu bir coğrafyada bu sayılar büyük bir zafere işaret etmiyor. Nitekim Goldman Sachs’in bu ortaklıktan zararının büyük olduğu söylentiler arasında.

Açıkça dile getirilmese de şüphesiz bu başarısızlığın sebeplerinden biri Apple ve Goldman Sachs kültürleri arasındaki çatışma. Goldman Sachs daha kurumsal ve yasal uyum sebebiyle hantal bir kültüre sahipken, Apple’ın mottosu hızlı ve farklı davranarak pazarı alaşağı etmek. Ancak Silikon Vadisi’nde desteklenen bu tarz stratejiler Wall Street’te ve finansal piyasalarda ters tepebiliyor. Bu noktada organizasyonların odak noktasındaki yasal uyum ve kullanıcı deneyimi konularının zaman zaman çatıştığını hayal etmek çok da zor değil. Apple, yasal uyum ve finansal bürokrasi baskıları sebebiyle kullanıcı deneyimi ve yaratıcılıktan feragat etmek istemediyse pratikte iki tarafın ürün kararları vermesi çok da kolay olmayabilir.

Yine iki tarafın da baskın bir kültüre sahip olması ve son kararı vermeye alışık olması da hiyerarşiler arası çatışma yaratmış olabilir. Yaygın banka ve FinTek ortaklıklarında bankanın dayattığı FinTek girişimlerin ise kararları kabul ettiği bir dinamik söz konusu.

Ayrıca bu ortaklık iki farklı dünyayı bir araya getirse de Apple ile Goldman Sachs’in bu ortaklığın nedenlerini ve nasıllarını içeren arka plan hikayesini açıklamakta başarısız olduğunu da görüyoruz.

Tüketiciler için ayrılığın anlamı

Ayrılığın ilanından itibaren 12-15 ay içerisinde ortak ürünün piyasadan kalkması planlanıyor. Yeni ürünlerin kapsamı ise Apple’ın yeni iş ortağıyla şekillenecek.
Her ne kadar bu ayrılık teknoloji ve finans ekosistemini meşgul etse de tüketicilerin bu ayrılıktan çok etkilenmemesi olası. Zira çoğu tüketici gömülü finans ürünlerini tercih ederken Apple gibi marka değeri yüksek olan ortağa odaklanıyor ve arka plandaki finansal hizmet sağlayıcısının çok da farklında olmuyor.

Bu noktada çoğu müşterinin kart üyeliğini Goldman Sachs yerine Apple’ın hanesine bir artı olarak geçmek ve Apple’a duyulan güven şeklinde yorumlamak mantıklı olacaktır. Tüketiciler Apple Card kullanırken aslında Apple bilgisayar, saat ve telefonlarıyla uyumlu, statü sağlayan bir ürün yönünde tercih belirtiyorlar. Nasıl mil statü kartları ve altın kredi kartları 90larda bir nesil için bir statü belirtisi ise BigTech markalarını kullanmak da Y ve Z kuşağı için bütüncül bir deneyim sunuyor.

Finansal ekosistemin bilinen uzmanların David Birch’e göre de bu ayrılık tüketicilerin kartın arkasındaki bankanın kimliğini umursamaması sebebiyle Apple istatistiklerini etkilemeyecek.
2024 ve sonrasında Apple Card kapsamında Apple ile çalışmaya başlayacak yeni finansal hizmet sağlayıcısı veya bankanın operasyonel açıdan önemi olsa da piyasa değeri açısından Apple için bir önemi olmayabilir. Ancak her banka-FinTek ayrılığı bu kadar kolay olmayabilir. Bu sebeple iyi işleyen banka-FinTek ortaklıkları için gerekli koşulları gözden geçirmek faydalı olacaktır.

BANKA-FİNTEK İŞ BİRLİKLERİNDE NELERE DİKKAT ETMELİ?

Beraber bir proje üretmek isteyen banka ve FinTek’lerin öncelikle bu iş birliğinin nedenleri ve sonuçları konusunda detaylı görüşmeler yapması gerekiyor. Misyon ve vizyonunun tartışılması ve amaçlanan netice konusunda anlaşmaya varılması, başarılı bir iş birliği için en önemli ilk adımlardan biri. Bu noktada tarafların zayıf ve güçlü yönlerini birbirleriyle paylaşmaları ve bu ortaklıktan açık beklentilerini dile getirmeleri de sözleşme müzakerelerini kolaylaştıracaktır. Nitekim bu tarz ortaklıklarda ilk başlarda çok da önemli görünmeyen ürün amacı, pazarlama stratejisi, marka ismi kullanımı gibi konuların zamanla büyük ihtilaf yaratabildiği gözleniyor.

Tarafların projeye başlamadan önce sonuçlandırılması gereken pazar ve kullanıcı araştırmalarını iki koldan yürüterek sonuçları karşılaştırmaları pazar ihtiyaçlarının tespiti açısından sağlıklı olacaktır.
Çalışma dinamiklerinin sözleşme öncesi dönemde proje kapsamı, bütçe, iş bölümü, çalışma düzeni, sorumluluklar ve projeye katılacak bireyler açısından belirlenmesi proje başladıktan sonra yaşanacak karmaşıklıkları önleyecektir.

Son olarak, ortaklıkların her iki tarafın da terazinin farklı taraflarında olduğunda iş birliğinin daha iyi işleyeceği unutulmalı ve karar öncesi projeye dair farklı unsurlar ilgili uzman görüşleri de alınarak detaylıca irdelenmeli.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.