2010’da ABD’nin savaş ve insanlık suçlarını gözler önüne seren 250 binden fazla gizli belgesini WikiLeaks’te yayımlamasından beri Washington’ın peşine düştüğü Julian Assange, Nisan 2019’dan bu yana 4 yıldır tutulduğu Londra’daki yüksek güvenlikli Belmarsh cezaevinden Britanya Kralı 3. Charles’a mektup gönderdi.
ABD’nin Britanya’dan iadesini talep ettiği ve 175 yıl hapis cezası anlamına gelen Casusluk Yasası suçlamalarından yargılamayı istediği Assange, Kral 3. Charles’ı yarınki taç giyme töreninin ardından kendisini ziyaret etmeye davet etti.

Declassified UK web sitesinde yayımlanan mektupta şöyle denildi:
“Majesteleri Kral 3. Charles’a… Hükümdarımın taç giyme töreninde, krallık içinde kendi krallığınızı ziyaret ederek bu önemli olayı kutlamanız için size yürekten bir davette bulunmanın uygun olacağını düşündüm: Majestelerinin Hapishanesi Belmarsh… Ne de olsa, bir toplumun ölçüsünü tutsaklarına nasıl davrandığına bakarak gerçekten anlayabiliriz ve krallığınız bu konuda kesinlikle çok baskın.”
‘Miras diye buna denir’
WikiLeaks kurucusu, mektubunda Britanya’nın Batı Avrupa’da en fazla mahkum sayısına sahip ülke konumunu hatırlatarak şöyle devam etti:
“Sadık uyruklarınızdan 687’si burada tutuluyor ve bu, Birleşik Krallık’ın Batı Avrupa’daki en büyük hapishane nüfusuna sahip ülke olma rekorunu destekliyor. Asil Hükümetinizin yakın zamanda ilan ettiği gibi, krallığınız şu anda ‘bir yüzyıldan uzun süredir hapishane alanlarının en büyük genişlemesinden’ geçiyor ve iddialı projeksiyonları 4 yıl içinde hapishane nüfusunun 82 binden 106 bine çıkacağını gösteriyor. Gerçekten de miras diye buna denir.”

“Utanmış bir yabancı hükümdar adına Majestelerinin keyfine göre tutulan siyasi bir esir olarak, bu birinci sınıf kurumun duvarları içinde yaşamaktan onur duyuyorum. Gerçekten, krallığınız sınır tanımıyor.”
“Ziyaretiniz sırasında sadık tebaanız için hazırlanan lezzetlerle günlük 2 sterlin gibi cömert bir bütçeyle ziyafet çekme fırsatı bulacaksınız. Ton balığı kafaları ile tavuktan yapıldığı iddia edilen şekilsiz parçaların harmanının tadını çıkarın. Endişelenmeyin, çünkü Alcatraz veya San Quentin gibi daha ikincil kurumların aksine, yemekhanede birlikte yemek yenmiyor. Belmarsh’ta mahkûmların hücrelerinde tek başlarına yemeleri suretiyle yemekleriyle aralarında azami mahremiyet sağlanır.”
“Rahmetli arkadaşım Manoel Santos’a da saygılarınızı sunma fırsatınız olacak. Bolsonaro’nun Brezilya’sına sınır dışı edilmekle karşı karşıya olan eşcinsel bir erkekti, hücremden sadece sekiz metre ötede çarşafından yaptığı iptidai iple kendi canına kıydı. Nefis tenor sesi artık sonsuza dek sustu.”

“Belmarsh’ın derinliklerine doğru ilerleyin ve duvarlarının içinde en ıssız yeri bulacaksınız: Sağlık hizmetleri veya sakinlerinin sevgiyle dediği gibi ‘Cehennem hizmetleri’. Burada çok daha az tehlikeli dama oyununa izin verirken satrancı yasaklamak gibi herkesin güvenliği için tasarlanmış mantıklı kurallara hayran kalacaksınız.”

Hapiste tutulması hukuki değil

Britanya Milletler Topluluğu içindeki Avustralya’nın vatandaşı Assange, hakkında tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla açılan davalar için İsveç’e iadesi gündemdeyken, Haziran 2012’de Ekvador’un Londra Büyükelçiliği’ne sığınmıştı. İsveç’teki suçlamalar düşerken, Nisan 2019’da polis baskınıyla büyükelçilikten çıkarılıp ‘kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlalden’ Londra’daki Belmarsh Hapishanesi’ne konulmuştu. Bu suçtan çarptırıldığı 50 hafta hapis cezasını doldurduktan sonra da ABD’nin iade talebi çerçevesinde tutuklu kalmasına karar verilmişti.

4 Ocak 2021’de Londra’da bir mahkemenin ‘Assange’ın intihar riskinin yüksek olduğu, Amerikan hapishanesinde özel idari önlemlere tabi tutulacağı, özellikle de istihbarat topluluğunun kendisine düşman olması nedeniyle gerçek risk altında olduğu’ gerekçesiyle ABD’nin iade talebini reddetme kararı, ABD yönetimi tarafından temyize götürüldü.

Haziran’da 2022’de Britanya İçişleri Bakanı’nın WikiLeaks kurucusunu ABD’ye iade kararını imzalamasına kadar varan süreci, Assange Yüksek Mahkeme’de temyize götürdü.

Assange’ın serbest bırakılmasına verilen destek tüm dünyada artarken, basın kuruluşları, WikiLeaks kurucusunun serbest bırakılması ve ABD’nin hakkındaki suçlamaları düşürmesi için protestoyu ihmal etmiyor.

Biden’a sordular: Hani gazetecilik suç değildi?

Dün binlerce kişinin katılımıyla Dünya Basın Özgürlüğü Günü’nde Assange’ın ölümüne hapiste esir alınması gündeme taşınırken, ABD Başkanı Joe Biden’ın Beyaz Saray Muhabirleri Yemeği’ndeki “Gazetecilik suç değildir” temalı konuşmasına atıfta bulunuldu. Sputnik