DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN %
İstanbul
14°

HAFİF YAĞMUR

KALAN SÜRE

“Yüksek enflasyon ve kredi maliyeti yatırım iştahımızı azaltıyor”

“Yüksek enflasyon ve kredi maliyeti yatırım iştahımızı azaltıyor”

ASO Başkanı Seyit Ardıç, enflasyonu kontrol altına almadan atılan adımların makroekonomide dengeleme sağlamadığını bildirdi. Mevcut parasal aktarım mekanizmasının iç tüketimi kıramadığının altını çizen Ardıç, “İç tüketim bu faiz seviyesine göre yüksek seyrediyor.” diye konuştu

ABONE OL
28 Şubat 2024 13:03
“Yüksek enflasyon ve kredi maliyeti yatırım iştahımızı azaltıyor”
2

BEĞENDİM

ABONE OL

Ankara Sanayi Odası (ASO) Şubat ayı Meclis Toplantısının konuğu Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş oldu.

Toplantının açılışında konuşan ASO Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye’nin gündeminde başkan değişikliği sonrası Merkez Bankası’nın sıkılaştırma politikalarının devam edip etmeyeceğinin olduğunu söyledi. Ardıç ayrıca yerel seçimlerin de gündemde olduğunu bildirdi.

Ardıç, yurt dışında ise Kızıldeniz ile birlikte tedarik zinciri ve navlun fiyatlarının risk ve belirsizlik algısını yüksek tutmaya devam ettiğini kaydetti. Ekonomik yavaşlamanın büyümeyi zayıflattığının altını çizen Seyit Ardıç, İngiltere ve Japonya’nın teknik resesyona girdiğini hatırlattı.

“Gelişmiş ülkeler faizle enflasyonu aşağı çekiyor, biz yapamıyoruz”

Önümüzdeki dönemde enflasyondaki gelişimin yakından takip edilerek uygun politikanın kararlılıkla uygulanmasını isteyen Ardıç, aksi takdirde bu zamana kadar katlanılan maliyetlerin boşa gitme ihtimalinin ortaya çıkacağını söyledi. Acı tecrübelerin, enflasyon kontrol altına alınmadan atılan adımların dengelemeyi sağlayamadığını gösterdiğini kaydeden Ardıç,

“Mevcut durumda parasal aktarım mekanizması iç tüketimi kıramıyor. Gelişmiş ülkelerin merkez bankaları faiz politikası ile bunu rahatça kırıp enflasyonu aşağıya çekebilirken biz çekemiyoruz. Fiyatlama davranışında ciddi irrasyonel bir durum söz konusu” diye konuştu.

Türkiye’de iç tüketimin hâlen mevcut faiz seviyesine göre yüksek seyrettiğini bildiren Seyit Ardıç,

“Sıkı para politikasıyla enflasyonun talep tarafıyla mücadele edilmeye çalışılırken, sıkı maliye politikasının da bu sürece eşlik etmesi gerekmektedir. Fakat maliye politikasında yeterince sıkılaştırma yapılamadığını görüyoruz. Diğer taraftan para politikasında ne kadar sıkılaştığımız da tartışmalı” ifadelerini kullandı.

“Enflasyonla mücadelede tek başına para politikası yeterli olmuyor”

Para arzının enflasyonun üzerinde arttığına vurgu yapan Ardıç, para arzı kontrol edilmeden sadece faiz aracıyla enflasyonla mücadelenin çok başarılı olacağını düşünmediğini dile getirdi.

“Gelir artırıcı tedbirlere karşın harcama azaltıcı tedbirleri göremiyoruz”
Gelir artırıcı vergisel tedbirler yürürlüğe konulurken, harcama azaltıcı tedbirlerin görülemediğini ifade eden Ardıç, iş dünyasının kamu harcamalarının rasyonel gerekçelere dayanan, etkinlik ve verimlilik çerçevesinde gözden geçirilmesini beklediğini söyledi.

Enflasyonla mücadelede refah artışı ve sürdürülebilir büyüme için tek başına para politikasının yeterli olmadığını vurgulayan Seyit Ardıç, “Bütünsel bir politika tercihinin ortaya konması ve kararlılıkla uygulanması gerekiyor” dedi.

Sanayicilerin orta ve uzun vadeli plan yapmakta zorlandığını, yüksek enflasyon ve kredi maliyetlerinin yatırım iştahını her geçen gün azalttığını belirten Ardıç, dengeli bir strateji belirleyebilmek için istikrar ve güvenin şart olduğunu dile getirdi.

“Yüzde 53.4 ile borçlanıp yüzde 15.4 FAVÖK ile nasıl kâr edeceğiz”

Rekabet ettikleri ülkelerle karşılaştırıldığında işçilik maliyetlerinin yukarda kaldığını anlatan Seyit Ardıç, asgari ücretin 1000 dolar seviyesine geldiğini, bunun da yeni pazarlara girişi zorlaştırdığını bildirdi. Sanayinin ağırlıklı olarak ithalata dayalı ihracat yaptığı için önümüzdeki dönemde bilançolarda gerekli döviz pozisyonuna ulaşılamayacağını ifade eden Ardıç, faiz, amortisman ve vergi öncesi kârlılık (FAVÖK) oranının yüzde 15.4’e gerilediğini, firmaların yüzde 53.4 ile borçlanıp yüzde 15.4 FAVÖK marjıyla nasıl kâr edeceğini sordu.

“Çalışma saatinin azaltılması ilave işgücü ihtiyacı ortaya çıkarır”

Çalışma saatlerinin azaltılacağına yönelik haberlerden bahseden Ardıç, EYT düzenlemesiyle zaten işgücünde azalma yaşandığını, mesai saatlerinin azalması halinde şu an yaşanan eleman sorunundan öte ilave işgücü ihtiyacının ortaya çıkacağını aktardı.

“Biz ihracatçılar da özeleştiri yapmalı”

TL’nin reel değerinin geçen yıl Mayıs ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştığını ifade eden Seyit Ardıç, ihracatta rekabet üstünlüğünü sağlayan tek faktörün kur artışı olmadığını, ihracatçının da şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğini belirtti.

Ardıç rekabetçi ihracat için ayrıca üretim faktörlerinin kalitesi, doğru ve uygun sanayi politikası, yerli ara ve sermaye malı kullanımı, öngörülebilirlik gibi unsurlara ihtiyaç olduğunu söyledi.

Türkiye’nin yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerde son 5 yılda 204 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğini vurgulayan Ardıç, bu açık kapatılmadığı sürece daha çok satıp daha az kazanmaya devam edileceğini belirtti.

Yavaş: Ankara’da 18 milyon nüfusa yetecek imar verilmiş

Yeniden Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olan Mansur Yavaş’a seslenen Seyit Ardıç, sanayi bölgelerinin oluşumunda yerel idarenin rolünün her geçen gün önem kazandığını bildirdi. Ardıç, Ankara’da sanayinin Eskişehir ve İstanbul yoluna doğru ilerlemesine rağmen, çalışanların her gün şehrin doğusundan batısına taşınmak zorunda kaldığını bildirdi.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ise yaptığı konuşmada, tüm organize sanayi bölgelerinin asfaltlarını tamamladıklarını kaydetti.

Atatürk Orman Çiftliğinden akan suyun tüm kapasitesiyle aktığına dikkati çeken Yavaş, “Ankara’nın içerisinden gelen İncesu dereleri karışamadı ve geri tepmeye başladı. Geri tepince Sıhhiye’den su çıkmaya başladı. Bizim Ankara çayı haricinde yeni bir ‘Ankara Çayı’ yapmamız gerekecek” diye konuştu.

Çayyolu bölgesinin yüksek binalar ile beton tarlası olduğunu söyleyen Yavaş, şöyle konuştu:

“18 milyon nüfusa yetecek imar verilmiş. İmarını alan dağın tepesine binasını yapıyor ve kendisine alt yapı istiyor. İstediği yere altyapıyı götürmek binadan daha pahalıya mal oluyor. Bu tür binalar yerleştiği zaman bunların atıkları nereye gidecek? Bu iklim değişikliği nedeniyle büyük tedbirler almamız gerekiyor.” Hüseyin Gökçe/Ekonomim

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.