Türkiye, Polonya, Şili, Peru gibi gelişmekte olan ülkelerde yeni bir carry trade rüzgarı bekleniyor. Bloomberg’de yer alan analizde, “Fed Başkanı Jerome Powell’ın Jackson Hole konuşması, ABD’de faizlerin artırılması sürecinde acele edilmeyeceğine dair güvence verdi. Bu, gelişmekte olan piyasalarda carry trade’i yeniden ateşleyecek” denildi.

Tüm dünyada yükselen enflasyon ile birlikte gelişmekte olan ülke merkez bankaları da faiz artırmaya başlarken Barclays’den Michel Vernier, “Yatırımcılar Güney Afrika, Brezilya ve Türkiye gibi ülkelerde “ağızları sulandıran” getiriler keşfedebilirler. Ve bu daha başlangıç” ifadesini kullandı.

Carry trade düşük faiz getiren bir para biriminden borçlanıp krediyi yüksek faiz getiren bir para birimine yatırmak olarak tanımlanıyor. Kur yüksekken gelip kur düşünce giden sıcak para yöneticileri bu süreçten kazançlı çıkıyor.

Tatlı kâr var

Ekonomist Atilla Yeşilada, carry trade yapmanın riskinin çok düştüğünü, kârın ise çok “tatlı” hale geldiğini belirterek, “ABD’de 10 yıllık tahvilin faizi yüzde 1.30. O nedenle Türkiye sevgisi değil, tatlı kâra geliyorlar. Hesaplamalarıma göre 14 Haziran’dan beri Türkiye’ye 2 milyar doların üzerinde bir yabancı yatırım girişi var” dedi.

Enflasyonun ağustos ayında yüzde 19.25’e yükselmesiyle birlikte piyasalar Merkez Bankası’nı (MB) takibe aldı. Getiride reel faiz sözü veren MB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun enflasyonun yüzde 19 olan politika faizini aşmasından sonra atacağı adımlar bekleniyor.

Kavcıoğlu’nun geçen hafta yaptığı açıklamaların yakın tarihte bir faiz indirimi olacağına yönelik mesajlar olarak değerlendirilmesi de para politikasına ilişkin endişeleri büyüttü. Dolar günü 8.2830 liradan euro ise 9.8100 liradan tamamladı.