0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Kerem Köfteoğlu’nun Youtube ve Yön Radyo’da sunduğu “Doğudaki Tanıtım Elçilerimiz: Çin’deki Türkler” programına katılan MEKA-Seher Genel Müdürü Metin Karakuş, Çin Tarım Bakanlığıyla üzerinde çalıştıkları standartlaştırma girişiminin bitmek üzere olduğunu hatırlattıktan sonra “Türk gülünü bu pazarda tanıtmada geç kaldığımızdan piyasayı Bulgar gülü kapladı. Ancak çalışmalarımızın tamamlanmasıyla, Türk gülü ve gülyağımızı Çin pazarında hak ettiği yere gelecektir” diye ekledi.

Isparta gülünden elde edilen ve dünyanın en kalitelisi olarak kabul edilen gülyağını Çin’de “Seher” markasıyla tanıttıklarını belirten Karakuş bu konuda şu bilgileri verdi: “Bizimle temasa geçen Çin Tarım Bakanlığı yetkilileri, gülyağımızı kendi laboratuvarlarında test edip kalitesini teyit etti. Türk gülünün standardının belirlenmesi için başlayan çalışma bu yıl içine tamamlanacak. Çinlilerin doğal güzellik, makyaj ürünlerine olan talebi günden güne artıyor. Gerek bu durum gerekse de kalitesi teyit edilen ürünümüzün standardının da belirlenmesiyle, Asya pazarında Türk gülü ve gülyağına olan talebin katlayacağına inanıyoruz.”

Seher marka gülyağlarını fuarlarda tanıttıklarını, AVM’lerdeki kornerler ve güzellik salonlarında satıldığını belirten Karakuş “Yakın zamanda TIENS Group’un Yüksek Kaliteli Altın Tedarikçisi Listesi’ne girmeyi de başardık” dedikten sonra şöyle konuştu: “TIENS Group, çok uluslu bir yapıya sahip.190’ı aşkın ülke ve bölgede birinci sınıf ortaklıklara sahip. Grubun, gıda takviyeleri, sağlık cihazları, cilt bakımı, günlük bakım ürünleri gibi geniş yelpazede ürün gamı bulunuyor. Çin’in ulusal marka projesi kapsamındaki şirketler listesinde 17’nci sırada yer alan grup, ülkede 40 milyonu aşkın aileye dokunuyor. Kendi üniversitesi ve laboratuvarı bulunan TIENS Group’un ‘Altın Tedarikçisi Listesi’ne girişimiz, Çin’de düzenlenen bir törenle kamuoyuna açıklandı. Bu bizim değil, Türk gülünün başarısıdır.”

Gül ve gülsuyu konusunda çeşitli kitapları bulunan Prof. Dr. Ayten Altıntaş’ın “Gülyağınız varsa kozmetikte başka hammaddeye ihtiyacınız olmaz” sözünü hatırlatan Karakuş bu konudaki görüşleri ve yeni girişimlerini şöyle özetledi: “Gerçekten de kozmetiğin önemli bir hammaddesi olan gülyağı, aynı zamanda tedavi amaçlı olarak da geniş bir alanda kullanılabiliyor. Bizler de uzmanların bilimsel yöntemlerle ortaya koyduğu raporlar ışığında, gülyağını tanıtırken neleri içerdiği, nelere iyi geldiğini ayrıntılı olarak yazıp açıklıyoruz. Bu arada Türkiye’nin son derece güçlü olduğu bor madeni ile gülyağını birleştirecek önemli bir proje üzerinde çalışıyoruz. Dünyada en fazla rezervine sahip olduğumuz bor madeni de çok geniş bir alanda kullanılabiliyor. Yaptığımız ön araştırmalarda bor madeni ile gülyağının bir noktada kesişebileceğini gördük. Bu konuda başlattığımız çalışmalar olumlu sonuçlanırsa, bu konuda dünyada önemli bir ilke imza atmış olacağız. Çin-Türk Ticaret Odası’nın kurulmasıyla birlikte Türk ürünlerinin tanıtımını daha organize yapabileceğiz.”