DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN %
İstanbul
14°

HAFİF YAĞMUR

KALAN SÜRE

‘Truva Atı’ olmakla suçlanan Macron’dan BRICS hamlesi: Fransa, ‘Doğu’nun birliğine’ katılabilir mi?
  • Ekonomi Manşet :
  • Dünya
  • ‘Truva Atı’ olmakla suçlanan Macron’dan BRICS hamlesi: Fransa, ‘Doğu’nun birliğine’ katılabilir mi?

‘Truva Atı’ olmakla suçlanan Macron’dan BRICS hamlesi: Fransa, ‘Doğu’nun birliğine’ katılabilir mi?

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Ağustos Ayında yapılacak olan BRICS zirvesine katılmak istediği iddialarının yankısı sürüyor. Ekonomist Bartu Soral, Fransız liderin neden ve nasıl BRICS’e ‘dahil olmak’ isteyebileceğini Sputnik’e anlattı.

ABONE OL
20 Haziran 2023 00:04
‘Truva Atı’ olmakla suçlanan Macron’dan BRICS hamlesi: Fransa, ‘Doğu’nun birliğine’ katılabilir mi?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

BRICS’in genişlemesi başta olmak üzere pek çok önemli konunun Ağustos ayında Güney Afrika’da yapılacak zirvede tartışılması beklenirken; Avrupa Birliği’nin (AB) lokomotif ülkelerinden Fransa’nın Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un da ‘ülkesini birliğe üye yapmak için çalışmalara başlara başladığı’ iddiaları gündeme geldi. Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika’dan oluşan BRICS ülkeleri, dünya nüfusunun yüzde 40’ından fazlasını temsil etmesi nedeniyle önem taşırken, ‘tek kutuplu dünyanın kabul edilemez’ olduğunun altını ısrarla çizen birliğe Batılı bir ülkenin katılma olasılığı
Paris merkezli Opinion gazetesinin haberine göre, Macron’un Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa’dan kendisini Johannesburg’da yapılacak BRICS zirvesine davet etmesini istediği öne sürüldü. Uzmanlar tarafından ‘Batılı bir ülkenin birliğe katılma arzusunun yeni dünya düzeninin kaçınılmaz bir sonucu olduğu’ tartışmaları başlarken; Batı medyası da, Fransa’yı ‘Doğu’nun Truva Atı’ olmakla suçladı. Bunun üzerine konu hakkında açıklama yapan Kremlin’den, ‘hangi sıfat ve amaçla nasıl bir katılım istendiğine dair bir bilgi sahibi olunmadığı’ bilgisi paylaşıldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Maria Zakharova ise Elysee Sarayı’nın Macron’un BRICS zirvesine hangi amaçla katılmayı planladığını açıklaması gerektiğini söyledi. Diğer yandan Sputnik’e konuşan Güney Afrika Cumhurbaşkanının Sözcüsü Vincent Magwenya, Macron’un talebinden habersiz olduğunu iddia etti. Fakat Macron hakkındaki iddialara dair herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi yalanlama gelmemesi de dikkat çekti.

Ağustos ayındaki BRICS zirvesi neden önemli?

Macron’un katılmak istediğinin öne sürüldüğü ve birçok ülke liderlerinin bir araya geleceği zirvede, gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkelerin bağını güçlendirmeyi amaçlayan bölgesel kalkınma bankalarının kurulması ve dolara karşı yeni bir rezerv para birimi oluşturulması üzerine kararlar alınması bekleniyor.
Çok kutuplu sistem için ‘çekici bir güç’ oluşturan BRICS, başlangıçta gelişmekte olan ekonomilerle işbirliğini teşvik etmek için tasarlanmasının yanı sıra son zamanlarda sadece ekonomik bir birlik olmanın ötesinde spor ve sanat alanlarında da öncü olmak için harekete geçmisi ile gündeme gelmişti.
19 Haziran’da Bangladeş’in de BRICS’e katılmak için resmen başvurduğu duyurulurken; ekonomik bloğa katılma isteyenler arasında Türkiye de dahil Cezayir, Arjantin, İran, Endonezya, Mısır ve Suudi Arabistan’a ek olarak 12 ülkenin de bulunduğu liste, Ağustos ayındaki zirvede masaya yatırılacak.

Macron neden BRICS zirvesine katılmak istiyor olabilir?

Macron’un neden BRICS zirvesine katılmak isteyebileceğini Sputnik’e değerlendiren ekonomist Bartu Soral, “Son 30 yılda en gelişmiş G7 ülkelerinin küresel gelir içindeki yüzdeleri sürekli gerilerken BRICS ülkelerininki sürekli artmış ve BRICS, satın alma gücü paritesiyle G7’yi geçmiş. Çin ise tek başına G6’ya eşit bir güce ulaşmış. Ekonomik veriler Macron’un niye BRICS’e katılmak istediğini bize gösteriyor. Çünkü baktığımızda BRICS ülkelerinin son 30 yılda sürekli küresel gayrisafi yurt içi hasıladan aldığı pay artarken, Fransa’nın da içinde bulunduğu G7 ülkelerinin ki geriliyor. Yaklaşık payları 1980’de yüzde 62’den 47’ye gelmiş ki bunun içinde ABD de var. Onun payını çıkarttığımızda G6 ülkeleri gerileme içinde. Uluslararası rekabette pay kaybediyorlar. Buna karşılık Çin, Rusya ve Hindistan da paylarını arttırıyorlar. Özellikle Avrupa’nın üretim üssü olan Almanya’yı da çıkarttığımızda, küresel gayrisafi yurt içi hasılada payları yüzde 20’lerde. Onun için Fransa, gelişen bu pazarlarda fırsat arıyor” dedi ve ekledi:

‘Macron’un girişimi sonuç vermez’

“Fakat siyasetten Ukrayna’yı destekleyen bir Avrupa’nın Çin ile Rusya’nın stratejik ortaklık ve kader birliği yaptığı BRICS’te bir pay ve yer almaları mümkün değil. Onun için Macron’un girişimi bana göre afaki bir girişim, sonuç vermez. Çünkü Ukrayna’yı silahlandıran, yardım yapan Amerika Birleşik Devletleri ve onun kontrolündeki Avrupa ülkeleri, NATO yani. Şimdi siz, hem bir ülkeyi BRICS’in stratejik ortağı Rusya’ya saldırtacaksınız hem de sonra Rusya’nın stratejik ortak olduğu BRICS’te bir şeyler yapmaya uğraşacaksınız. Bu olmaz.”

Batılı ülkeler BRICS üyeliğine nasıl bakıyor?

ABD’nin Batı Avrupa üstünde büyük bir hakimiyeti olduğunu belirten Soral, “ABD orada bir hakimiyet kurmuş şimdi durum böyleyken gördüğümüz şey, küresel olarak iki kutba ayrılan bir dünya olduğu. Yani NATO üzerinden şekillenen Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği va;r bu tarafta ise BRICS ve Şangay İşbirliği Örgütü’nde beraber olan ülkeler var. Çin, Rusya, Brezilya, Güney Afrika ve BRICS’e katılmak isteyen ülkelere baktığımızda dünyanın Batı ve Doğu diye iki kutba ayrıldığını tespit ediyoruz. Bu noktada Avrupa Birliği’nden herhangi bir ülkenin, Amerika Birleşik Devletleri baskısından ve üstüne üstlük Avrupa Birliği’nin lider ülkeleri Almanya ve Fransa’nın baskısından kurtulup da BRICS’e girmesi mümkün değil. Avrupa Birliği’ni dağıtıp ‘Ben Avrupa Birliği’nden ayrılıyorum’ diyebilecek bir ülke de görmüyorum. İngilizler zaten tam girmedikleri Avrupa Birliği’nden Brexit ile ayrıldılar” şeklinde konuştu.
‘Almanya yapamamışken Avrupa’nın daha güçsüz ülkelerinin ABD ve AB’ye meydan okuyarak BRICS’e dahil olması zor’
Avrupa Birliği’nin lokomotifi ülkesi Almanya’yı konu özelinde örnek gösteren Soral, “Almanya, Amerika Birleşik Devletleri’ne o kadar bağlı ki; Rusya’dan kullandığı ve sanayisinin motor gücü olan ucuz enerjiye rağmen Rusya’ya bu yaptırımları uygulayabildi ve şu anda sanayisi zor durumda. Resmen Almanya ABD’nin talimatıyla kendi bacağına ateş etti. Bu, Almanya’nın Amerika Birleşik Devletleri’ne olan bağlılığını gösteriyor. Şimdi durum böyleyken Avrupa’nın daha güçsüz ülkeleri mi Avrupa Birliği’nden ayrılacak da, ABD’ye onun üstüne de Avrupa Birliği’ne meydan okuyacak ve BRICS’e dahil olacak. Bu epey zor” ifadelerini kullandı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.