Ekonomi yönetimi, son 6 aydır dünyanın en yüksek enflasyon oranlarıyla mücadele ediyor. Tüketici fiyatları bir önceki yıla göre yüzde 69,8 artarak 2022’nin sonlarından bu yana en hızlı artışı gösterdi.

Bloomberg’in ekonomistlerle yaptığı ankette medyan tahmin yüzde 70’in biraz üzerindeydi. Merkez Bankası’nın tercih ettiği gösterge olan aylık fiyat artışı ise yüzde 3,18’de sabit kaldı. TCMB, yıl sonuna kadar enflasyonun yüzde 36’ya düşeceğini tahmin ediyor.

“Enflasyon beklentilerin altında”

Uluslararası uzmanlar Bloomberg’e Türkiye’nin enflasyonla mücadelesini yorumlayarak, “Yeni faiz artışına ihtiyaç var mı?” sorusuna cevapladı. Haberde şu bilgilere yer verildi:

“Merkez Bankası’nın borçlanma maliyetlerini düşürmeye başlamasına muhtemelen aylar var. Merkez Bankası geçen yıl Haziran ayından bu yana faiz oranını yüzde 8,5’ten yüzde 50’ye yükselterek, birkaç yılın ardından bir U dönüşü yaptı. MUFG Bank Türkiye AŞ Hazine Müdürü Onur İlgen, “Enflasyon beklentilerin altında ve lira iyi performans gösteriyor. Liranın olumlu seyrinin devam etmesiyle ek bir faiz artışına ihtiyaç olduğunu düşünmüyorum” değerlendirmesini yaptı.

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, geçen hafta faizleri sabit tutarken hizmet sektörü de dahil olmak üzere enflasyonist endişelerin devam ettiğine işaret etti. Son açıklanan rakamlar fiyat baskılarının Nisan ayında da yüksek seyrettiğini gösterdi. Gıda ve enerji gibi değişken kalemlerin etkisinden arındırılmış bir endeks olan temel tüketim mallarındaki fiyat artışları yüzde 75,8’e yükseldi.

“En sevdiğimiz piyasalardan biri”

Yatırımcılar, bir zamanlar yerel tahvilleri yabancı alıcılar için bir mıknatıs olan ülkeye dönüş zamanını belirlemek için Türkiye’nin enflasyonu yavaşlatma konusundaki ilerlemesini inceliyor. Sunulan yüksek getirilere rağmen son aylarda girişler yavaşladı. Yine de Citigroup ve JPMorgan Chase gibi Wall Street bankaları artık liranın satın alınmasını tavsiye ediyor. HSBC ise, Türkiye’yi “en sevdiğimiz piyasalardan biri” olarak tanımlıyor.

Daha istikrarlı bir para birimi, ithal malların maliyetini geri çekmeye yardımcı olarak enflasyona karşı olası bir soluklanma sağlayabilir. Mart ayında dolar karşısında yaklaşık yüzde 4 değer kaybeden lira geçen ay çoğunlukla yatay seyretti. Yılbaşından bugüne neredeyse yüzde 9 değer kaybeden TL, ABD para birimi karşısında 32,4 civarında işlem görüyor. Birçok ekonomist ve yatırımcı tarafından Merkez Bankası’nın güvercin tutumundan sorumlu tutulan lira, 2021’in başından bu yana değerinin neredeyse yüzde 80’ini kaybetti.

Oxford Economics’ten Maya Senussi, veri açıklanmadan önce yayınladığı bir raporda “Teşvik edici politika sinyallerinin lira üzerindeki aşağı yönlü baskıyı sınırlayacağını düşünüyoruz. Enflasyon görünümü ve küresel faizler, petrol fiyatları ve jeopolitikten kaynaklanan yukarı yönlü riskler göz önüne alındığında, daha hızlı nominal değer kaybı riski hala önemli” diye konuştu.

Koç Üniversitesi araştırmacıları ve Konda tarafından yapılan bir ankete göre Türkler yıl sonunda enflasyonu yüzde 96 olarak görüyor. Bu oran, Merkez Bankası’nın yakın zamanda finans piyasası katılımcılarıyla yaptığı bir anketteki tahminin iki katından fazla.

Merkez Bankası, aylık enflasyonun temel eğiliminde belirgin ve sürekli bir düşüş olana kadar para politikasının sıkı kalacağını söyledi. Enflasyon görünümünde belirgin ve kalıcı bir bozulma tespit etmesi halinde daha fazla faiz artışının mümkün olabileceğinin sinyalini verdi.”