DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN %
İstanbul
18°

AÇIK

KALAN SÜRE

Sürdürülebilir finans ürünlerinde büyüme bekleniyor

Sürdürülebilir finans ürünlerinde büyüme bekleniyor

ABONE OL
25 Ekim 2022 16:00
Sürdürülebilir finans ürünlerinde büyüme bekleniyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü Arda Öztaşkın, Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de sürdürülebilir iş modelleri çerçevesinde bir büyümenin gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, ‘Sürdürülebilir finans ürünlerine ihtiyacın artması dolayısıyla pazardaki sürdürülebilir finans ürünü çeşitliliği ve hacminde de bir büyüme gerçekleşeceğini öngörüyoruz.’ dedi.

Arda Öztaşkın, AA muhabirine Yapı Kredinin sürdürülebilirlik konusuna bakışı ve bu alanda yaptığı çalışmalar hakkında değerlendirmelerde bulunarak, gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmak için herkese büyük sorumluklar düştüğünü söyledi.

Kaynakların doğru kullanımı konusunda her zamankinden daha fazla gayret gösterilmesi gerektiğini vurgulayan Öztaşkın, Dünya Ekonomik Forumu 2021 Küresel Risk Raporu’na göre gerçekleşmesi muhtemel ilk 5 riskten 4’ünün çevreyle bağlantısının bulunduğu bilgisini verdi.

Öztaşkın, şirketlerin ilerleyen dönemlerde iklim krizi, çevre tahribatı, biyolojik çeşitlilik kaybı ve olağanüstü hava olaylarının olumsuz etkilerine karşı tedbirli olmak istediğini aktararak, ‘İş gücü verimliliği, istihdam, tarım, turizm gibi alanlarda iklim krizi dünya finans sistemini tehdit ediyor. Şimdiden olağanüstü hava olaylarının finansal etkilerini de görmeye başladık. Yapılan son araştırmalara göre 2020’de doğal afetlerin maliyeti 2019’a göre yüzde 26,6 artarak 210 milyar dolara ulaştı. Küresel ölçekte harekete geçilmemesi halinde, yaşanılacak kaybın çok daha büyük olacağı aşikar.’ diye konuştu.

Son dönemde Türkiye’de şirketlerin sürdürülebilirliğe ilgisinin arttığına ve bu ilginin salgınla birlikte hız kazandığına işaret eden Öztaşkın, küresel sistem ve piyasaların getirdiği belirsizliklerin, sürdürülebilir firmalar tarafından daha iyi yönetildiği algısının bulunduğunu anlattı.

Öztaşkın, yatırımcıların artık şirketlerin finansal performanslarının yanı sıra çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim performanslarını da dikkate aldığını kaydederek, şunları ifade etti:

‘Kendi iş süreçlerinde sürdürülebilirlik yatırımlarına devam eden halka açık Türk şirketleri, sürdürülebilirlik alanında daha şeffaf olmayı önemsiyor. Öte yandan Avrupa ile ticaret yapan Türk şirketlerinin, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın hayata geçmesiyle hızla sürdürülebilir iş modellerine geçiş yapacağını tahmin ediyoruz. Sürdürülebilir iş modellerine geçişte şirketlerin ihtiyaç duyacağı finansal desteğin temin edilmesi için Avrupa Komisyonu, nisan ayında Avrupa Birliği genelinde sürdürülebilir faaliyetlere yönelik para akışını geliştirmeye yardımcı olacak Sürdürülebilir Finansman Paketi önlemlerini de duyurdu. Bu önlemler, yatırımcıların daha sürdürülebilir teknolojilere ve işletmelere ilişkin yatırımlara yönelmesine olanak sağlayacak. Temmuz ayında yürürlüğe girecek Avrupa Birliği (AB) Taksonomisi ise altı çevresel hedef ve ekonomik faaliyetlerin sürdürülebilirlik niteliğini tescil eden dört kriteri ortaya koyuyor. Tüm bu düzenlemeler kapsamında Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de sürdürülebilir iş modelleri çerçevesinde bir büyümenin gerçekleşmesini bekliyoruz. Sürdürülebilir finans ürünlerine ihtiyacın artması dolayısıyla pazardaki sürdürülebilir finans ürünü çeşitliliği ve hacminde de bir büyüme gerçekleşeceğini öngörüyoruz.’

“Finans sektörü, sürdürülebilirlik konusunda büyük bir misyon üstlenmek zorunda”

Arda Öztaşkın, Yapı Kredi olarak müşterilerine sürdürülebilirlik yolculuklarında destek vermenin, sürdürülebilir finans ekseninde stratejilerinin en önemli alanlarından birini oluşturduğunu söyledi.

Finans sektörünün, sürdürülebilirlik konusunda büyük bir misyon üstlenmek zorunda olduğunu vurgulayan Öztaşkın, ‘Yapı Kredi olarak sadece ekonomik gelişim adına değil, topluma, insana ve doğaya dost sürdürülebilir bir gelecek için var gücümüzle sınırları kaldırmaya çalışıyoruz. Sürdürülebilirlik stratejimizi, ortak değer yaratmaya dayandırıyor, tüm çalışmalarımızı buna göre planlıyor ve yönetiyoruz.’ dedi.

Öztaşkın, küresel anlamda yaşanılan zorlu salgın sürecinin, hem kurumsal hem bireysel anlamda sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığı artırdığından bahsederek, şunları kaydetti:

‘Sürdürülebilirlik kavramı, henüz geniş kitleler tarafından tam anlamıyla özümsenmese de geçmişe göre çok daha bilinir ve konuşulur durumda. Bununla birlikte uluslararası ve ulusal düzeyde gelişen trendler, değişen paydaş beklentileri nedeniyle sektörümüzde sürdürülebilirlik gün geçtikçe daha fazla önem kazanan bir kavram haline geldi. Ülkemizdeki bankalar, uluslararası finans kuruluşlarıyla geliştirdikleri iş birlikleri sayesinde sürdürülebilir ve yeşil ekonomiye ayrılan fonların kullandırımında kilit rol oynuyor. AB Yeşil Mutabakatı’nda yer alan eylem planlarının hayata geçmesiyle sürdürülebilirlik yatırımları çerçevesinde kurulan iş birliklerinin daha da artmasını, hayata geçmesi beklenen döngüsel ekonomi modellerinin, ülkemizde AB’ye tedarikçi konumundaki şirketler üzerinde önemli bir etki sağlamasını öngörüyoruz.’

Sürdürülebilirliğin sanılanın aksine sağlıklı ekonomik büyüme ve gelişmenin hayati önemini kabul ettiğini belirten Öztaşkın, ‘Aslında ekonomiyi, çevreyi ve sosyal konuları eşit derecede önemli ve birbiriyle bağlantılı kabul ediyor. Elbette şirketlerin sürdürülebilir gelir elde etmesi ve büyümesi çok önemli, ancak bunun uzun dönemde artık sosyal ve çevresel faktörler gözetilmeden elde edilemeyeceği de bir gerçek.’ ifadelerini kullandı.

“Sürdürülebilir kalkınma sorunlarına finansal çözümler sunuyoruz”

Arda Öztaşkın, Yapı Kredi’nin iklim değişikliğinin yarattığı risklerin farkında olduğunu, bu farkındalıkla yüksek karbonlu enerji kaynaklarından düşük karbonlu enerji kaynaklarına geçişi hızlandırma sorumluluğuyla hareket ettiğini anlattı.

Geliştirdikleri ürün ve hizmetlerle enerji verimliliği, yenilenebilir enerji ve diğer düşük karbonlu enerji kaynaklarına verdikleri desteği artırmaya kararlı olduklarını vurgulayan Öztaşkın, ayrıca yeni kömür yakıtlı termik santralleri ve kömür madenciliği yapan yeni projeleri finanse etmediklerini anımsattı.

Öztaşkın, Yapı Kredi’nin sürdürülebilirlik yolculuğunun yeni olmadığını, 2011’de sürdürülebilirlik raporlarının ilkini yayımladığını, 2014’te ise Sürdürülebilirlik Komitesi’ni kurduklarını hatırlatarak, yeşil tahviller, sürdürülebilirlik bağlantılı krediler, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği kredileri, Doğa Dostu Mortgage ve Doğa Dostu Taşıt kredileri gibi pek çok ürün ve hizmetle sürdürülebilir kalkınma sorunlarına finansal çözümler sunduklarını kaydetti.

Kurumsal politika ve stratejilerini geliştirirken ekonomik, sosyal, çevresel ve yönetişim faktörlerinin hepsini bütüncül bir şekilde değerlendirdiklerinden bahseden Öztaşkın, konuşmasını şöyle sürdürdü:

‘Faaliyetlerimizin çevre ve toplum üzerindeki etkilerini doğru yönetmenin büyük bir sorumluluk olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle Yapı Kredi’de hem operasyonel hem de kredilendirme faaliyetlerimizden kaynaklanan çevresel ve sosyal etkilerimizi etkin bir şekilde yönetiyoruz. Öte yandan finansman sağladığımız proje ve yatırımların etkilerini yönetmek için Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme Sistemimizi uyguluyoruz. Kömür madenciliği ve kömüre dayalı enerji üretimini finanse etmeme taahhütleri küresel çapta gün geçtikçe artıyor. Biz de kömür riskimizi azaltarak yenilenebilir kaynaklara olan yatırımlarımızı artırmak amacıyla kredi politikalarımızda revizyona gittik. 2018’den beri Türkiye Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Programı’na katılıyoruz ve enerji verimliliğine yatırım yapan KOBİ’ler ile konutlarda enerji verimliliği yatırımlarına kredi sağladık. 2020 başında ise ilk yeşil tahvil ihracımızı gerçekleştirdik.’

Öztaşkın, Yapı Kredi iştiraklerinin de sürdürülebilirlik alanında çok önemli çalışmaları bulunduğuna değinerek, Yapı Kredi Leasing’in yenilenebilir enerji alanında sektörün en fazla iş yapan kurumu konumunda bulunduğunu, Arçelik’in de Solar Enerji Sistemleri konusunda sektöründe ilke imza atarak müşterilerini yeşil enerjiyle buluşturmaya başladığını ifade etti.

Sadece sürdürülebilir bir çevre konusunda değil sürdürülebilir finans, finansal kapsayıcılık, topluma ve insana hizmet, iklim bağlantılı risklerin yönetilmesi konusunda da oldukça gelişmiş bir stratejilerinin bulunduğunu belirten Öztaşkın, ‘Bu alanda Koç Holding’in konuya yaklaşımı ve çalışmaları bize itici güç oluyor. İklim değişikliğinin yıkıcı etkilerine karşı yapılması gerekenler konusunda bize vizyon katıyor. Ayrıca Koç Holding’in 2050’de karbon sıfır seviyesine gelme taahhüdü de bulunuyor.’ şeklinde konuştu.

“Yolda harcanan 350 bin saatten fazla süreden tasarruf edilmesini sağladık”

Yapı Kredi Kurumsal İletişim Direktörü Öztaşkın, salgının yaşamın pek çok alanında hem kurumları farklı çözümleri düşünmeye hem de bunları hızla hayata geçirerek yeni yapıya adapte olmaya yönelttiğini kaydetti.

Bu açıdan, salgının başından beri yeni bir dünya ve dolayısıyla yeni bir iş düzenine geçiş döneminin yaşandığını belirten Öztaşkın, kendilerinin de bu geçiş sürecine en hızlı uyum sağlayan kurumlardan biri olmayı başardıklarını ve öncü bir karara imza atarak yalın çalışma modeline kalıcı olarak geçmeye karar verdiklerini söyledi.

Öztaşkın, çok önceden yaptıkları teknolojik altyapı çalışmalarının, Yalın Çalışma modeline hızla geçmelerine yardımcı olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:

‘Bu süreçte tüm çalışanların sağlığını, güvenliğini ve memnuniyetini korumak en büyük öncelik olarak belirlendi. Yalın Çalışma modeli kapsamında üç grup çalışma arkadaşımız bulunuyor, evden çalışan Yapı Kredililer, hibrit çalışanlar ve mevzuat gereğince ofislerden çalışmaya devam edecek olanlar… Esnek çalışma prensipleri doğrultusunda arkadaşlarımızın diledikleri zaman ofise gelme imkanları da devam ediyor. Diğer yandan ofis mimarimizde yapılan düzenlemeler devam ediyor. Tüm bu düzenlemeler sonuçlandığında kişi başına ayrılan metrekare oranı yüzde 30 artmış olacak. Bununla beraber evden çalışmanın avantajlarını da kullanarak toplam alanımızı da yüzde 20 kadar düşürebileceğiz. Çalışma arkadaşlarımızdan gelen geri bildirimler ve yapılan ölçümlemeler gösteriyor ki bu çalışmalar sayesinde verimlilik anlamında büyük bir artış yaşadı.’

Verimlilik temeline dayanan Yalın Çalışma modelini hayata geçirmelerinden bu yana sürdürülebilirlik açısından da pek çok fayda sağladıklarını vurgulayan Öztaşkın, ‘Geçen yılın mart ayından itibaren 8 binden fazla Yapı Kredilinin sorunsuz bir şekilde evden çalışmasını, böylece her ay yolda harcanan 350 bin saatten fazla süreden tasarruf edilmesini sağladık. Evlerden çalışmaya başladığımızdan beri karbon ayak izimizi toplamda yüzde 12 silmeyi başardık. Yeni düzenle birlikte hem gereksiz kullanılan kağıt oranının düşmesi hem de servis kullanımının azalmasıyla doğaya verilen zararı önemli ölçüde azalttık.’ şeklinde konuşmasını tamamladı. 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP