Türkiye’de 2020 yılında 263 milyon TL’ye ulaşan sirke sektörü pandeminin de etkisiyle büyümeye devam etti. Sektörün büyümesiyle birlikte bir araya gelen sektördeki üretici firmalar Fersan, Carl Kühne, Ajinomoto, Tariş, Kavaklıdere ve Yakamoz, derneğin kurucu firmaları olarak yer aldı. 

SirkeDer Yönetim Kurulu Başkanı Gürhan Güven, kamuoyunu, ilgili kuruluşları ve tüketicileri sirke konusunda doğru ve güvenilir kaynaklar ile bilgilendirmek istediklerini aktararak, şöyle konuştu:

“Dünyada ve ülkemizde günlük yaşantımızda aktif olarak tüketilen sirkenin üretimi konusunda gösterilen titizliğin bir dernek çatısı altında buluşmasının gıda sektörü için önemi büyüktür. Üreticilerin sirkeyi tüketicilere sunarken verdikleri kalite güvencesinin SirkeDer çatısı altında birleşmesi ile halk sağlığını koruma taahhüdü verilmiştir. Bu bağlamda SirkeDer olarak sektörün tüm paydaşlarını bilgilendirecek, faaliyetler ve aktiviteler yürüteceğiz. Ülke genelinde tüketicilerin, üyelerinin hak ve menfaatlerini koruyacağız. Piyasadaki ürünlerin mevzuatlara uygunluğunu takip edip aykırılık durumunda ilgili yasal kuruluşlara gerekli bildirimleri yaparak takibini yapacağız. Haksız rekabetle mücadele edilmesine katkıda bulunup sektörün etik kurallara uygun olarak serbest rekabet koşulları altında çalışmasına katkı sağlayacağız.”

“KALİTE KOMİTESİ OLUŞTURDUK”

Derneğin kuruluş amaçları hakkında bilgi veren Güven, şu açıklamayı yaptı:

“SirkeDer kurucu şirketler olarak tağşişle mücadele için ilk aşamada uzun yıllar sektör deneyimi bulunan, sektörün duayeni olmuş kalite ekiplerimizi bir araya getirerek güçlü bir kalite komitesi oluşturduk. Bu komite, tüketici sağlığını önemseyerek kaliteli ve sağlıklı sirke üretiminde gözetilmesi gereken adımları takipte olacak. Perakendecilerden BİM, A101, ŞOK, Migros ve Metro ile bilgilendirme toplantıları gerçekleştirdik ve ilk aşamada onlarla birlikte tağşişle mücadele ediyoruz.” 

Türkiye’de uygulanan analiz metotlarının şu an uygun koşullarda olmadığını aktaran Güven, “Ülkemizde sirke için uygulanan test metodu yetersiz” dedi. Güven, şunları söyledi:

“Mevcut metil karbonil testi çok düşük miktarda gerçek sirke konulsa dahi analiz sonucunda yüzde 100 sirke olduğu sonucunu çıkarıyor. Karbon İzotop Tayini metodu var, Karbon13 olarak da geçen bu test ile sirkenin içerisinde ne olduğu, orijinini, varsa asetik asit miktarını tespit ediyor. Bu metodun kullanılması gereklidir. Hedefimiz insanları gıdada haksız üç kağıttan ve haksız rekabetten korumak. Peki merdivenaltı üreticiler ne yapıyor, kimyasalını alıyor, suyunu alıyor, çayı karıştırır gibi karıştırıyor. Sirke yapıyor. Hiçbir proses, hiçbir stoklama maliyeti olmadan sirke benzeri bir kimyasal madde üretiyor.”

53 BİN TON SİRKE ÜRETİYOR, 12 BİN TON İHRAÇ EDİYORUZ

Türkiye’deki sirke tüketimi ve sektör rakamları ile ilgili bilgi veren Güven, “Ülkemizde yaklaşık 110 civarında firmamız sirke üretimi yapıyor. Bu firmalar toplam yıllık 53 bin ton sirke üretimi gerçekleştiriyor. Türkiye’de kişi başı sirke tüketimi 1,6 kg civarında yer alıyor. Bu rakam diğer ülkelerde çok daha fazla. Hedefimiz bu rakamın daha da yukarılara çıkması için dernek olarak çalışmalar gerçekleştirmektir” dedi.

Sirke ihracatı hakkında da açıklamalardan bulunan Güven, dernek faaliyetlerinin makro düzeyde etkilerinden de bahsettti:

“İhracat rakamlarına baktığımızda ülke olarak 104 ülkeye 12 milyon litre ihracat gerçekleştirdik. 2021 yılında ihracat yapılan ülke sayısının daha da artacağını ön görüyoruz. Dünyada İtalyanlar sirke sektöründe lider konumdalar. Bunu biz de başarabiliriz. Önce ülkemizdeki oyun kurallarını belirleyelim. Sonra dışarıya doğru silsile olarak başarı gelecektir.”