DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN %
İstanbul
14°

HAFİF YAĞMUR

KALAN SÜRE

Putin’in sözleri dünya gündeminde: Mart 2022’de Kiev’le anlaşma sağlanmıştı
  • Ekonomi Manşet :
  • Dünya
  • Putin’in sözleri dünya gündeminde: Mart 2022’de Kiev’le anlaşma sağlanmıştı

Putin’in sözleri dünya gündeminde: Mart 2022’de Kiev’le anlaşma sağlanmıştı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 'Yılın Özeti' programında Rusya'nın dış politikasından ekonomisine, Ukrayna krizinden Gazze'de yaşananlara kadar pek çok konuda hem gazetecilerin hem de vatandaşlarının sorularını yanıtladı.

ABONE OL
15 Aralık 2023 16:34
Putin’in sözleri dünya gündeminde: Mart 2022’de Kiev’le anlaşma sağlanmıştı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, ilk kez gerçekleşen olan ‘Vladimir Putin’le Yılın Özeti’ programında merak edilenlere cevap verdi.
Dünyanın önde gelen televizyon kanalları ve yayın organları Putin’in basın toplantısını yayımlıyor. Dünya medyası şu anda en çok Putin’in “Rusya hedeflerine ulaştığında Ukrayna’da barış olacak” sözlerini konuşuyor.

‘Ukrayna’da barış, harekattaki hedeflerimize ulaştığımızda sağlanacak’

Putin, Ukrayna’da barışın Rusya’nın özel askeri harekat kapsamındaki hedeflerine ulaştığında sağlanacağını söyledi. Rusya lideri, özel askeri harekata başladıklarında ilan ettikleri hedeflerin değişmediğini belirterek Rusya’nın Ukrayna’nın Nazilerden arındırılması ve silahsızlandırılması, Kiev’in tarafsız statüsünün güçlendirilmesi için çabalarını sürdüreceğinin mesajını verdi.

‘İstanbul’da Ukrayna’nın silahsızlandırılması konusunda mutabakat sağlanmıştı’

Mart 2022’de İstanbul’da Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında yapılan müzakerelere değinen Putin şunları söyledi:
“İstanbul’daki müzakereler sırasında Ukrayna’nın silahsızlandırılmasıyla ilgili konularda mutabakat sağlanmıştı. Şimdi de anlaşma sağlanabilir ya da sorun güç yoluyla çözülebilir.”

Putin: Erdoğan, Gazze’deki durumun normale dönmesinde önemli bir lider rolü sergiliyor

İsrail-Filistin çatışması konusundaki soruları da yanıtlayan Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze Şeridi’ndeki gelişmelere en fazla ilgi gösteren liderlerden biri olduğunu vurguladı. Gazze konusunda açıklamada bulunan Putin, “Biz de Türkiye gibi, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti kurulmasını öngören BM kararının uygulanmasından yanayız. İsrail-Filistin sorununun çözümü için gereken temel koşulları sağlamalıyız” dedi.
Rusya lideri, Erdoğan’la bu konularda sürekli temas halinde olduklarını ve görüşlerinin örtüştüğünü de söyledi. Putin, Erdoğan’ın Gazze’deki çabaları hakkında şu ifadeleri kullandı:
“Erdoğan, Gazze’deki durumun normale dönmesinde önemli bir lider rolü sergiliyor. O, kesinlikle bu trajediye en fazla ilgi gösteren ve durumun iyi yönde değişmesi için her şeyi yapan uluslararası toplum liderlerinden biri. Bu açıkça görülüyor. O, bu konuda çok aktif. Tanrı O’na sağlık versin. Zira olanlar tam bir felaket. Ukrayna’daki çatışmalara ve Gazze’de yaşananlara baktığınızda, tüm dünya aradaki farkı görüyor. Gazze’de binlerce çocuk, kadın ölüyor. Ukrayna’da böyle bir şey yok.”

‘BM ve önde gelen ülkeler Gazze’de ateşkesi sağlayamadı’

İsrail ordusunun düzenlediği operasyon nedeniyle Gazze Şeridi’nde binlerce sivilin öldüğüne dikkat çeken Putin, BM ile önde gelen ülkelerin ateşkesi sağlayamadığını belirterek “Bazı ülkeler, BM’nin bu çatışmayla ilgili kararlarını engelliyor. Fakat BM bu şekilde kuruldu ve veto mekanizmalarının korunması önemli. Aksi halde, BM bir ‘konuşma platformuna’ dönüşür. Bu, konsensüs aranmaması gerektiği anlamına gelmiyor. Rusya, bu bölgede İsrail ve Filistin olmak üzere iki devlet kurulmasıyla ilgili BM kararlarının uygulanması gerektiğini düşünüyor” dedi.

Rus lider, merak edilen soruyu yanıtladı: Erdoğan ile görüşecek mi? Türkiye’ye ne zaman gelecek?
Rusya lideri, Türkiye’yi ziyaret etme planlarıyla ilgili Anadolu Ajansı muhabirinin sorduğu soruya da “Biz, Sayın Erdoğan’la bu konularda sürekli temas halindeyiz ve yakın tutumlara sahibiz. Kendisiyle buluşma imkanı bulmayı kesinlikle başaracağımızı düşünüyorum. Kısa süre önce bir ziyaret planlıyordum ancak, burada bir sır yok, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın programı nedeniyle olmadı. Türkiye’ye uçmaya hazırdım, bunu kendisine söyledim ancak hem onun hem de benim takvimim nedeniyle olmadı. Böyle şeyler oluyor. Ama belki önümüzdeki yılın başında ziyaret gerçekleştirme konusunda mutabakat sağlayabiliriz” yanıtını verdi.

‘Türkiye’yle ekonomik ilişkiler harika bir şekilde gelişiyor’

Rusya’da yumurta fiyatlarının artması karşısında alınacak önlemlerin sorulması üzerine Putin, bu konuda yapılan hatalardan birinin yumurta ithalatına zamanında başlanmaması olduğunu söyledi. Türk şirketlerin Rusya’ya yumurta sevkiyatı için teklifler sunduğunu anlatan Putin, “Bu arada Türkiye’yle ekonomik ilişkilerimiz harika şekilde gelişiyor. Tarım alanı da buna dahil” ifadelerini kullandı.
Putin, yumurta pazarında oluşan sorun için vatandaşlardan özür dilerken fiyatları kısa süre içinde normale döndürme sözü verdi ve bundan emin olduğunu kaydetti.

‘Gazze’de hastane kurmak istiyoruz, İsrail güvenli olmadığını savunuyor’

Birleşik Arap Emirlikleri’nin Gazze’de bir sahra hastanesi açtığını ve Rusya’nın da orada bir hastane kurmayı planladığını anlatan Putin, bunun için Mısır ve İsrail’in rızasının gerektiğini, fakat İsrail tarafının Gazze’de bir Rus hastanesi açılmasının güvenli olmadığını savunduğunu söyledi. Putin, bununla birlikte İsrail’in Rusya’dan ilaç tedarikini artırmasını istediğini kaydetti.

‘Benim için en önemli konu egemenlik’

Putin, Rusya gibi bir ülkenin egemenliği olmadan var olmasının mümkün olmadığını belirterek kendisi için en önemli konunun egemenlik olduğunu vurguladı. Putin, bunun ekonomik ve teknolojik egemenliği de kapsadığının altını çizdi. Putin, “Rusya gibi bir ülke için en önemli husus egemenlik. Egemenliği olmadan ülkemizin var olması imkansız. En azından bugün ve bin yıldır var olduğu şekilde var olamaz. Bu nedenle en önemli konu, egemenliğin güçlendirilmesi. Savunma kabiliyetinin, sınırlarda güvenliğin güçlendirilmesi, ülkemizdeki vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin temin edilmesi, siyasi sistemin geliştirilmesi ve ekonomi alanında egemenlik, finansal ve ekonomik, teknolojik egemenlik. Bu, Rusya da dahil her ülkenin geleceğidir” ifadelerini kullandı.

‘Rusya ekonomisi kalkınmayı sürdürmek için yeterli güce sahip’

Batı yaptırımlarına rağmen Rusya ekonomisinin kalkınmayı sürdürmek için yeterli güce sahip olduğuna değinen Rus lider, Merkez Bankası ve hükümetin bu amaçla tüm tedbirleri aldığını anımsatarak, “Ekonomimiz, ilerlemesini sürdürebilmek için yeterli güce sahip” dedi. Rus lider, ekonomik büyüme tahminlerinin yıllık bazda yüzde 3.5 olduğuna dikkat çekerken, geçen yılki düşüşün telafi edildiğini, özellikle bu yıl sanayideki büyümenin yüzde 3.6’ya ulaştığını bildirdi.
İmalat sanayinin bu yıl yüzde 7.5’lik büyüme rakamlarına ulaştığını ifade eden Putin, reel gelirlerde ise yıl sonu itibariyle yaklaşık yüzde 8’lik büyüme beklendiğini aktardı. Batı yaptırımlarına rağmen toparlanan Rus işletmelerinin yıllık karının yüzde 24 olarak beklendiğine de vurgu yapan Rus lider, bankacılık sektöründe ise 3 trilyon rubleden fazla kar beklendiğini de ekledi.

‘Yeni seferberlik ilanı yok’

Konuşmasının devamında, geçtiğimiz yıl kısmi seferberlik kapsamında cepheye gönderilen vatandaşların kahramanlıklarını öven Putin, ilan edilen seferberlik sırasında Rus ordusuna katılan vatandaşların Ukrayna cephesinde başarıyla mücadele verdiğini vurgularken, 14 vatandaşın ‘Rusya Kahramanı’ olduğunun altını çizdi.
“İkinci bir seferberlik dalgasına gerek yok” diyen Putin, geçen yılki kısmi seferberlik sırasında 300 bin kişinin Rus ordusuna katıldığını hatırlattı. Seferberliği sona erdiren Rusya Savunma Bakanlığı’nın ardından sözleşmeli olarak askere alımları sürdürdüğünü kaydeden Rus lider, “Dün itibarıyla 486 bin kişi sözleşmeli olarak Rus ordusuna katıldı. Anavatanlarını savunmaya hazır vatandaşların sayısı hiçbir zaman azalmadı. Her gün bin 500 kişi gönüllü olarak ülke genelinde askerlik şubelerine başvuruyor” diye konuştu.
Putin, seferberlik sırasında kahramanca ülkesini savunan 300 bin kişiden 244 bin kişinin savaş bölgesinde olduğunu bildirirken, 41 bin kişinin ise yaş sınırına ulaşılması, sağlık durumu ve diğer sebeplerden dolayı evine geri döndüğünü kaydetti.

‘Ukrayna’yla ilişkilerde yaşananlar iç savaşa benziyor’

Rusların ve Ukraynalıların özü itibarıyla tek halk olduğunu her zaman olduğu gibi bir kez daha vurgulayan Putin, “Şu anda yaşananlar, kardeşler arasındaki bir iç savaşa benzeyen, kardeşlerin farklı taraflarda yer aldığı büyük bir trajedi” değerlendirmesinde bulundu.
‘Batı’yla ilişkileri biz bozmadık, onlar bizimle ilişkilerini bozdular’
Batı’yla ilgili ilişkilerden söz eden Rusya lideri, “İlişkileri biz bozmadık, onlar bizimle ilişkilerini bozdular ve çıkarlarımızı hiçe sayarak bizi ikinci plana itmeye çalıştılar” dedi.

Putin, Zelenskiy’in Washington ziyaretini değerlendirdi

Karşı saldırıda başarı elde edemeyen Kiev rejiminin kendi halkını yok olmaya zorladığını kaydeden Rus lider, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’in yakın zamanda gerçekleştirdiği Washington ziyaretine atıfta bulunarak, Kiev’in fiyaskoya dönen karşı saldırısını ‘başarılı’ olarak göstererek para dilendiğini vurgularken, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Görünüşe göre bu (Zelenskiy’in gezisi) Kiev rejiminin para dilenmek amacıyla yaptığı gezilerle bağlantılı. Onlar seyahat edip daha fazla para için yalvarırken Ukrayna ordusunun gerçek kayıplarına bakmaksızın sözde karşı saldırının başarıya ulaşacağı yalanını söylüyorlar. Sadece para alıyorlar, Hepsi bu…”

‘Arjantin’in dolara geçmesi egemenliğini önemli ölçüde yitirmesi anlamına gelir’

Arjantin yeni Devlet Başkanı Javier Milei’nin dolara geçme kararını eleştiren Putin, yüzde 140’lık bir enflasyonun olduğu ortamda atılan bu adımın ülkenin egemenliğini önemli ölçüde yitirmesi anlamına geldiğini vurguladı. Ekonominin dolara endeksli olmasının ciddi sosyo-ekonomik sonuçlara gebe olduğunu söyleyen Rus lider, şöyle devam etti:
“Bu çok utanç verici olur, kendi ulusal paranı kaybetmek kendi egemenliğini kaybetmek demektir. Herhangi bir devlet, iç ekonomik sorunları çözerken öncelikle sosyal yükümlülükleri düşünür. Rusya, baskılara rağmen bu görevin üstesinden geliyor. Bunun yanında dolara endeksli olmak, sorunlar ortaya çıktığında ilaç, yol, eğitim vb. dahil kamusal harcamaların azaltılmasına yol açıyor. Ancak elbette bu, Arjantin’in iç meselesi.

‘Batılı ülkeler kendi ayaklarına sıkıyor’

Bu bağlamda Rusya’nın doların ticaretteki payını azaltmaya yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü anımsatan Putin, “Batılı ülkeler kendi ayaklarına sıkıyor. 2021 yılında Moskova, ihracatın yüzde 87’sini dolar ve euroyla gerçekleştirdi. Ruble sadece yüzde 11-13 oranında kullanıldı. Eylül 2023’e doğru ise rublenin kullanım oranı yüzde 40 oldu. Dolar ve euro’nun payı yüzde 24’e kadar geriledi” diye konuştu.

‘AB ülkeleri egemenliklerini önemli ölçüde yitirdi’

Rusya lideri Putin, AB ülkelerinin egemenliklerini önemli ölçüde yitirdiklerinin altını çizerek şunları söyledi:
“Bu ülkelerin liderleri görünüşte kahraman de Gaulle gibi, ancak pratikte işbirlikçi Petain gibi davranıyorlar. Macaristan ve Slovakya başbakanları Viktor Orban ve Robert Fico gibi istisnalar, Rusya yanlısı politikacılar değil. Onlar sadece ulusal çıkarlarını koruyor.”

‘NATO’nun Rusya sınırlarına yaklaşma arzusu trajedilere yol açtı’

Ukrayna ile NATO arasında yakın zamanda imzalanan anlaşmaya da değinen Rusya Devlet Başkanı, NATO’nun Ukrayna’yı birliğe dahil ederek Rusya sınırlarına yaklaşma konusundaki dizginsiz arzusunun mevcut trajedilere yol açtığını söyledi. Putin, sekiz yıldır Donbass’ta yaşanan kanlı olayların da şu anda yaşanılan trajedilerin kaynağı olduğuna dikkat çekerken, “Bununla birlikte NATO’nun sınırlarımıza doğru dizginsizce sızma isteği ve Ukrayna’nın NATO’ya alınması ile ilgili çabalar da bu trajediye yol açtı. Bizi bu önlemleri almamız için çok zorladılar” ifadelerini kullandı.

‘Rusya, ulusal çıkarları için savaşmaktan korkmuyor’

Ayrıca mevcut trajedilerin nedenlerinden birinin Avrupa ülkelerinin garantisi altında muhalefetle yapılan anlaşmalara aykırı olarak eski Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in devrilmesi olduğunu da anımsatan Rus lider, Batı’daki pek çok insanın Rusya’nın her şeyi doğru yaptığına inandığını, geleneksel değerleri koruma konusunda çok sayıda destekçisinin olduğunu aktardı. Putin, “Yalnızca Alman şehirlerinde değil, aynı zamanda dünyanın diğer bölgelerinin yanı sıra Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’ndeki birçok şehirde de birçok insanın her şeyi doğru yaptığımıza inandığını biliyorum” ifadelerini kullanırken, Rusya’nın başkalarına tecavüz etmeden kendi ulusal çıkarları için savaşmaktan korkmadığını ve bunun desteklendiğini vurguladı.

‘Zafer bizim olacak’

Lugansk Halk Cumhuriyeti’nden programa katılan vatandaşların sorularını kabul eden Putin, Rusya’ya dahil olan Donetsk ve Lugansk halk cumhuriyetindeki insanların yıllardır mücadeleyi sürdürdüğünü ve pes etmediğini vurgulayarak “Onlar kazanacak. Zafer bizim olacak” dedi.

Rusya Devlet Başkanı, Rus toprağı haline gelen yeni bölgeleri gelecekte memnuniyetle ziyaret edeceğinin de altını çizdi.
‘Kurallara dayalı bir dünya düzeni artık yok’
Çok kutupluluğa doğru giden dünyada daha önce ‘kurallara dayalı bir dünya düzenine göre’ oynandığını hatırlatan Putin, bu düzende aslında hiçbir kuralın olmadığının görüldüğüne vurgu yaparak, “Kurallara dayalı dünya düzenine gelince, gerçekte böyle kurallara dayalı bir düzen yok. Tüm dünya düzeni mevcut siyasi duruma ve bu düzeni destekleyenlerin çıkarlarına göre her gün değişiyor” dedi.
Önümüzdeki yıl BRICS Zirvesi başkanlığını devralacak Rusya’nın örgütteki çalışmalarının adil bir dünya düzeninin kurulmasına yönelik olacağının altını çizen Rus lider, “Önümüzdeki yıl gerçekleştireceğimiz BRICS Zirvesi, anlık çıkarlar uğruna her gün değişen kurallara dayalı dünya düzeninde yaşamak istemeyen güçlü ülkelerin ‘kurallara göre’ yaşamak istediğini gösterecektir” dedi.

Putin, Kremlin Sözcüsü’ne espriyle yaklaştı: ‘Sorumlusu Peskov’

New York Times gazetesi muhabiri, Batılı medya kuruluşlarının temsilcilerinin neredeyse bir yıldır bu tür etkinliklere katılamadığını söyleyerek bugünkü programda bulunmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Buna karşılık Rusya lideri, esprili bir tutumla bunun sorumlusunun Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov olduğunu söyledi. Peskov gülerek karşılık verirken Putin, “Ben açık ve demokrat görüşe sahip biriyim” diye ekledi.

‘Rusya ile Çin arasındaki ilişkiler dünyadaki istikrarın temel garantörlerinden biri’

Rusya’nın çok kutupluluğun sağlanmasında büyük katkıya sahip olan Çin ile arasındaki ilişkilere de değinen Putin, Rusya ile Çin arasındaki etkileşim düzeyinin eşi benzeri görülmemiş derecede yüksek olduğunun altını çizerken, “Çin Halk Cumhuriyeti ile etkileşim seviyemiz eşi benzeri görülmemiş derecede yüksek ve sürekli gelişmesini sürdürüyor” dedi.
Putin, Rusya Federasyonu ile Çin arasındaki ilişkileri ‘dünyadaki istikrarın temel garantörlerinden biri’ olarak nitelendirdiği konuşmasında, ülkesinin Çin ile işbirliği üzerinden herhangi bir blok oluşturmadığını tekrarlarken, “Bu dostluk kimseye karşı değil, iki ülkenin çıkarına yöneliktir” ifadelerini kullandı.
Rusya Devlet Başkanı, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıla göre yüzde 30 artışla 200 milyar doların üzerinde olacağına da dikkat çekerken, aynı zamanda altyapı ve yüksek teknoloji alanları da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliğinin sürekli geliştiğini, bu yılın mart ayında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in Moskova ziyaretinin de işbirliklerine önemli bir ivme kazandırdığını sözlerine ekledi.

‘ABD’yle takas konusundaki diyalog zor ilerliyor’

New York Times gazetesi muhabiri Rusya’da tutuklu bulunan ABD vatandaşları Paul Whelan ve Wall Street Journal muhabiri Evan Gerşkoviç’in olası takasının Moskova-Washington ilişkilerinin iyileşmesine katkı sunacağını söylerken Putin, “Moskova, Whelan ve Gerşkoviç’in iade edilmesini reddetmiyor ancak bir anlaşmaya varılması gerekiyor. Diyalog zor ilerliyor, Amerikan tarafı Rus tarafını dinlemeli ve uzlaşmacı bir karar almalı” yanıtını verdi.
‘Fransa diyaloğu yeniden başlatmaya ilgi duyarsa, biz buna hazırız’
Bir Fransız gazeteci, Putin’in Fransa’ya ve Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a nasıl baktığını, kendisiyle görüşmeyi planlayıp planlamadığını sordu.

Rusya’yla diyaloğu sonlandıran tarafın Fransa olduğunu anımsatan Putin, “Rusya, diyaloğu yeniden başlatmaya hazır, ancak Paris bunu reddederken bir şey yapamayız. Eğer ilgi duyarlarsa, biz hazırız” sözleriyle yanıt verdi.

‘Rusya’da mezhepler çok büyük bir role sahip’

Putin, dünyada toplumların içeriden din temelinde karıştırılmasıyla ilgili sorunlar yaşandığını kaydederek “Bu, dünyada yaşanan bazı adaletsizliklere, özellikle de Gazze’deki duruma bir tepki olabilir. Ancak Rusya’da bunun yaşanmasını engellemeye çalışıyoruz. Ülkemizdeki mezhepler çok büyük bir rol oynuyor. Fakat dengeli bir iç politika ve dış politika izlememiz de en az onlar kadar önemli bir role sahip” dedi.
‘Dünyada İslamofobinin yükselmesi bazı elitlerin politikasının sonucu’
Putin, dünyada İslamofobinin yükselmesinin ve neo-Nazizm tezahürlerinin bazı elitlerin izlediği politikanın sonucu olduğunu vurguladı. Rusya lideri, Filistin sorununa onlarca yıldır çözüm bulunmamasının da bunda etkili olduğunu düşündüğünü kaydetti.

‘Ermenistan, Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu bizzat itiraf etti’

Bir soru üzerine Ermenistan’ın Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu bizzat itiraf ettiğinin altını çizen Putin, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ), Avrasya Ekonomi Birliği (AEB) ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) gibi entegrasyon platformlarının toplantılarına katılmamasının ülke içindeki süreçlerle ilgili olduğunu umduğunu söyledi.
Rus lider, “Ermenistan’ın KGAÖ, AEB ve BDT üyeliğini sonlandırmasının Erivan’ın çıkarına olacağını sanmıyorum. En nihayetinde bu, Ermenistan’ın kararı. Umarım, Paşinyan’ın bu platformlardaki toplantılara katılmamasının bu birliklerdeki çalışmalara devam etme isteksizliğinden değil, Ermenistan’daki bazı süreçlerden kaynaklandığını umuyorum. Durumun nasıl gelişeceğini göreceğiz” ifadelerini kullandı.

‘Moldova’nın çok parası varsa daha pahalı enerji kaynakları satın alsın’

Konuşmasında Moldova’nın Rus gazını reddetmesi ve Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan (BDT) uzaklaşma çabalarını da yorumlayan Putin, “Moldova’nın Rusya yerine başka ülkelerden daha pahalı enerji kaynakları satın almak için ekstra parası varsa, bırakın alsınlar” ifadelerini kullandı.
Rus lider, Moldova’nın Bağımsız Devletler Topluluğundaki (BDT) varlığının Rusya için büyük bir değeri olmadığını vurgularken, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Ancak biz onlarla yine de işbirliği yapmaya hazırız ve kimseyi uzaklaştırmıyoruz. Rusya, BDT ve Avrasya Ekonomik Birliği (AEB) platformlarını yalnızca tüm katılımcıların gönüllülüğüne dayalı olarak kurdu. Eğer Moldova Sovyet sonrası alandaki entegrasyon sürecinde katılımcı olmak istemiyorsa bu onun seçimi. Ne isterlerse yapsınlar. Çalışmak istiyorlarsa mutlu oluruz. İstemiyorlarsa bu onların tercihi.”
İstatistiklere göre Moldova’nın Avrupa Birliği’nin (AB) en fakir ülkesi olduğunu, şimdi ise Ukrayna’nın bu konumda yer aldığını kaydeden Putin, Rusya yerine ABD’den enerji ithalatını tercih eden Moldova yönetimine hitap ederek, “Eğer onlar doğalgazı yüzde 30 daha pahalıya alan Almanya örneğini takip etmek istiyorsa buyursunlar” diye ekledi.

‘Kuzey Akım büyük olasılıkla ABD tarafından havaya uçuruldu’

Avrupa ülkelerinin yaşadığı enerji krizini de değerlendiren Rus lider, AB’nin yeteri kadar doğalgaz tedarik edememesi konusunun Rusya’nın sorunu olmadığının altını çizerek, “Bu bizim problemimiz değil. Vanaları kapatan ve Kuzey Akım 1 ve kısmen Kuzey Akım 2’yi patlatan biz değiliz” diye hatırlattı.
Rusya Devlet Başkanı, Kuzey Akım doğalgaz boru hatlarının büyük ihtimalle Amerikalılar tarafından gerçekleştirildiğini belirtirken, “Muhtemelen ya onlar (ABD) ya da onların desteği ve kışkırtmasıyla başkaları tarafından gerçekleşti” dedi.
‘Rusya’nın enerjide Macaristan ve Slovakya’yı cezalandırma hedefi yok’
Rusya Devlet Başkanı, enerji tedariki konusunda ülkesinin sağlam ve istikrarlı tutumunu sürdürdüğünü belirtirken, Avrupa’ya gaz sağlamaya devam ettiğini anımsattı.
Gazprom’un güvenilir bir ortak olduğunu ve yükümlülüklerini her zaman yerine getirdiğini ifade eden Putin, Rusya’nın Macaristan veya Slovakya gibi ülkeleri cezalandırma gibi bir hedefi olmadığına dikkat çekerek, bu ülkelerin tedarik ettiği doğalgaz için düzenli olarak para ödediklerini ekledi.
Rusya’nın neden Ukrayna toprakları da dahil olmak üzere Avrupa’ya gaz sağlamaya devam ettiğiyle ilgili soruları yanıtlayan Rus lider, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:
Neden Avrupa’ya tedarik yapıyoruz? Çünkü Gazprom güvenilir bir ortak ve sözleşme yükümlülükleri var. Bu sözleşme yükümlülüklerini her zaman yerine getirdi ve şimdi de yerine getiriyor. Macaristan’ı, Slovakya’yı neden cezalandıralım? Böyle bir hedefimiz hiç olmadı. Onlar düzenli olarak paralarını ödüyor.

2023’de tahıl hasadında rekor seviyelere çıkıyoruz’

Ukrayna’daki çatışmalardan sonra yoksul Afrika ülkelerine tahıl sevkiyatının durması ve ardından İstanbul’da imzalanan tahıl anlaşmasının Batılı ülkelerin tutumu nedeniyle askıya alınması üzerine Afrika ülkelerine ücretsiz tahıl tedarik etme inisiyatifini hayata geçirmeye başlayan Putin, bu yılki tahıl hasadına ilişkin bilgi de paylaştı.

2023 yılının 150 tondan fazla tahıl hasadıyla sona ereceğini kaydeden Putin, “Yine rekor hasatlardan birini gerçekleştiriyoruz.150 tonun üzerinde. Temizlenmiş halde 146 ton olacak. Yeni bölgelerdeki 5-6 tonu da eklediğimizde 150’nin üzerine çıkıyor. Çok iyi bir sonuç” ifadelerini kullandı.

‘ABD’nin etnik yapısı kaçınılmaz olarak değişecek’

Rusya lideri, ABD’nin Latin Amerika ülkelerinden kitleler halinde göçmen akımına uğradığını söyleyerek bu durunun ABD’deki etnik yapıyı kaçınılmaz olarak değiştireceğinin altını çizdi.
ABD’de Latin Amerika ülkeleri vatandaşlarının sayısında yakında önemli bir artış olacağını kaydeden Putin, Rusya’nın bunu dikkatle izlemesi gerektiği ekledi. Sputnik

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.