Kremlin, Putin’in Güney Afrika’nın Johannesburg kentinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi katılımcılarına yönelik video mesajını yayınladı.

Yasa dışı yaptırımların, devletlere ait varlıkların dondurulmasının ve serbest ticaretin ihlaline yönelik adımların küresel ekonomik durumu bozduğunu vurgulayan Putin, “Bunun doğrudan sonucu kaynak kıtlığı, artan eşitsizlik ve işsizlik, dünya ekonomisinin diğer kronik sorunlarının şiddetlenmesi oldu. Gıda, temel tarım ürünleri ve mahsul fiyatları hızla artıyor ve bu da ilk önce en savunmasız yoksul ülkelere zarar veriyor.” diye konuştu.

BRICS ülkeleri arasındaki işbirliğinin arttığını belirten Putin, “Eşitlik, ortaklık desteği, birbirimizin çıkarlarına saygı ilkeleri üzerinde işbirliği yapıyoruz ve bu, dünya toplumunun, küresel çoğunluğun isteklerini karşılayan istikametin, birliğimizin geleceğe yönelik stratejik istikametinin özünü oluşturuyor.” ifadesini kullandı.

Putin, yaklaşık 3 milyar insanın yaşadığı BRICS ülkelerinin küresel ekonominin de yaklaşık yüzde 26’sını oluşturduğuna işaret ederek, BRICS ülkelerinin satın alma gücü paritesi açısından G7 ülkelerini de geride bıraktığını söyledi.

Tahıl Koridoru Anlaşması

BRICS ülkeleri nezdinde yapılan ticarette doların payının azaldığını anlatan Putin, “Ekonomik bağlarımızın dolarsızlaştırılması yönündeki nesnel, geri döndürülemez süreç ivme kazanıyor. Karşılıklı ödemeler, parasal ve mali kontrol için etkili mekanizmalar geliştirilmesine yönelik çabalar sarf ediliyor. Sonuç olarak, BRICS içindeki ihracat-ithalat işlemlerinde doların payı azalıyor. Geçen yıl (doların payı) bu oran yalnızca yüzde 28,7 seviyesindeydi.” dedi.

Rusya’nın Afrika’ya geçen yıl 11,5 milyon ton, bu yılın ilk yarısında da yaklaşık 10 milyon tahıl gönderdiğini belirten Putin, “Rusya’nın yurt dışına tahıl ve gübre tedariki kasıtlı olarak engelleniyor ve aynı zamanda iki yüzlü şekilde bizi dünya pazarındaki mevcut kriz yüzünden suçluyorlar.” şeklinde konuştu.

Putin, Tahıl Koridoru Anlaşması kapsamında Rusya’nın hiçbir şartının yerine getirilmediğini ve bu nedenle 18 Temmuz’dan itibaren anlaşmayı uzatmadıklarını anımsatarak, “Rus tarafına karşı tüm yükümlülükler gerçekten yerine getirilirse anlaşmaya geri dönmeye hazır olacağız.” ifadesini kullandı.