NATO zirvesinin ardından Vilnius’ta yapılan Ukrayna savaşıyla ilgili açıklamasını yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, bu açıklamalarıyla “müzakere masasına yaklaşıldığı” yorumlarına yol açtı. Putin, işgalin ilk haftalarında gerçekleşen Mart 2022 İstanbul toplantısıyla krizin geride kalabileceğini ima etti ve “NATO’nun Ukrayna’ya vaat ettiği güvenlik garantileri zaten İstanbul müzakerelerinde vardı. Bu açıdan bizim için olağan dışı bir durum yok. Ukrayna’nın güvenlik garantileri talep etmesini şaşırtıcı bulmuyoruz. Her ülke kendi güvenliğini sağlama ve bunu nasıl yapacağını seçme hakkına sahiptir. Ancak bu yapılırken, başka bir ülkenin güvenliği ihlal edilmemelidir” şeklinde konuştu.

Putin, Türkiye’nin arabuluculuğunda gerçekleşen İstanbul müzakereleri sürecini canlandırmaya hazır olduklarını belirtti ve “Orada belirlenen ana çerçeve üzerinde, kaldığımız yerden devam etmeyi kabul ediyoruz. Rusya ve Ukrayna tarafından uzlaşılan taslak anlaşma o dönem Ukrayna tarafından reddedildi. Oradaki her şeyle aynı fikirde olmasak da, metnin hala kabul edilebilir olduğunu düşünüyoruz” dedi. Putin, Rossiya-24 televizyonuna verdiği demeçte, Mart 2022 tarihli taslağın hala gelecekteki barış anlaşması için kabul edilebilir bir taslak olduğunu vurguladı ve metnin Ukrayna’nın güvenliğini sağlamak için detaylı bir plan sunduğuna dikkat çekti.

İki ülke arasında uzlaşılan konular arasında şunlar yer alıyordu:

Ukrayna, Dolmabahçe’deki görüşmede Rusya’ya askeri ittifaklara katılmayacağı ve tarafsız statüsünü koruyacağı güvencesini verdi.

Buna karşılık, garantör ülkelerin dahil olduğu aşamalı bir güvenlik yapı önerisi sunuldu. Türkiye de garantörler arasında yer aldı.

Ukrayna, yabancı ülkelere ait askeri üslerin bulunmadığı bir durumu kabul etti ve Moskova’dan AB üyeliğine itiraz etmemesini istedi.

Taslağa göre taraflar, 2014’te ilhak edilen Kırım ve Donbas’ın durumunu ateşkes sonrası, yıllar süren bir süreçte ele alacaktı.

Dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Müzakerelerin başlamasından bu yana en anlamlı ilerleme bugün kaydedildi” ifadesini kullanmış, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da “Adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Çatışmanın uzaması hiç kimsenin yararına değildir” şeklinde konuşmuştu.