Prof. Dr. Selva Demiralp, Tükiye ekonomisiyle ilgili seçim sonrası değerlendirmesinde ilginç analizlerde bulundu. Demiralp, Merkez Bankası’na ekonomi politikalarını uygulamak için siyasi iradenin ne kadar alan tanındığının tartışma konusu olduğuna dikkat çekerek, ilave sıkılaştırmanın seçim sonrasına bırakılacağını düşündüğünü ifade etti.

Enflasyon yıl sonu için yüzde 50’lere doğru gidiyor

Selva Demiralp, Oksijen TV’den Güzem Yılmaz Ertem’e verdiği röportajda özetle şunları söyledi:

“Bizim kendi yaptığımız hesaplar yıl sonuna doğru yüzde 50’ye doğru gidiyor. Ama Merkez Bankası, ‘Henüz ben yüzde 45 faizden randımanı alamadım. Çünkü parasal aktarım mekanizmasında bir takım tıkanmalar var. Biz yolun bundan sonrasında faizleri hemen artırmadan o tıkanıklıkları çözmeye çalışacağız. Bunu yapabilirsek yüzde 36’ya gelebileceğimize inanıyoruz’ diyor. Merkez Bankası bizden çok daha fazla veriye sahip olduğu için onlara bir şans vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Bana zor geliyor ama dediğim gibi bakacağız 1-2 ay göreceğiz. Eğer Merkez Bankası o tıkanıkları çözemiyorsa ve aylık enflasyon da aylık yüzde 3’lere düşmüyorsa, anlayacağız ki enflasyon yıl sonunda yüzde 36’lara inmeyecek.

Sıkılaştırma topu seçim sonrasına atılıyor

Tamamen bağımsız bir Merkez Bankası söz konusuysa bu dediklerini yapabilirler. Ama Türkiye’nin gerçeklerini biliyoruz. Mevcut iktidarın faize karşı hassasiyetini biliyoruz. 6 senede 6 Merkez Bankası başkanının değiştiğini biliyoruz. Bunun için Merkez Bankası’na ne kadar alan sağlandığının ve Merkez Bankası’nın ne kadar bağımsız olduğundan emin değilim. İlave sıkılaştırma olacaksa sanki seçim sonrasına top atılıyor, mesela kredi kartlarıyla ilgili bir sıkalaştırma olacaksa seçim sonrasına bırakılacak. Zaten bir şey kalmadı.

Bağımsız bir Merkez Bankası’nın seçim takviminden etkilenmesi de bir oksimoron (tezat) aslında. Siz bağımsızsanız iktidarın siyasi takviminden etkilenmemeniz lazım. Bugün gerekiyorsa, bugün o adımı atmanız lazım.

Siyasi demeçlerin Merkez Bankaları’nın fonksiyonları üzerindeki etkisini ölçtük. ABD’de için de Brezilya için de Türkiye için de ölçtük. Sadece Türkiye’de Merkez Bankası üzerinde anlamlı bir etkisi çıkıyor.

Dolaylı vergilerle sıkılaştırma ihtimali büyük

Türkiye’de enflasyon hiçbir zaman sadece para politikasının sorunu olmadı. Bunun altında yapısal reformlar var, siyasi baskı var, gevşek maliye politikası var. Geçen senenin son dönemine kadar aslında maliye politikasında sıkılaşma gördük. Ben Mehmet Şimşek’in mali disipline inandığını görüyorum. Seçim sonrasında da maliye politikasında kemer sıkma uygulanabilir diye düşünüyorum. Ben mali disiplinin dolaylı vergilerle geleceği ihtimalini yüksek görüyorum. Çünkü siyasi olarak bir vergi reformu yapabilme olasılığı görmüyorum. Böyle olunca da enflasyon üzerindeki baskılar yeniden artacak doğal olarak.”