DOLAR 32,4504 -0.15%
EURO 34,8290 -0.66%
ALTIN 2.441,260,23
BITCOIN %
İstanbul
14°

KAPALI

KALAN SÜRE

Koç’tan Batı’nın Gazze’deki katliama sessizliğine tepki: Dehşet içinde izliyoruz
  • Ekonomi Manşet :
  • Gündem
  • Koç’tan Batı’nın Gazze’deki katliama sessizliğine tepki: Dehşet içinde izliyoruz

Koç’tan Batı’nın Gazze’deki katliama sessizliğine tepki: Dehşet içinde izliyoruz

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, "Batının bu çifte standardının, maalesef ileride hepimizi menfi etkileyecek çok vahim neticeleri olacaktır" dedi.

ABONE OL
27 Kasım 2023 12:27
Koç’tan Batı’nın Gazze’deki katliama sessizliğine tepki: Dehşet içinde izliyoruz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ömer M. Koç, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) “Oyunun kuralları değil, kendisi değişti” temalı “Dijital Türkiye Konferansı”nda konuştu.

Ömer Koç, dijital dönüşüme ayak uyduramayan şirket ve devletleri parlak bir geleceğin beklemediğini söyledi.

“Batının bu çifte standardının çok vahim neticeleri olacaktır”

T24’te yer alan habere göre; Ömer Koç, 2023’ü tamamlarken, bilhassa yakın coğrafyada, maalesef büyük insani felaketlere sebep olan çatışma ortamının giderek yayıldığını kaydederek, “Batı hükümetlerinin bu hunhar katliam karşısında sessiz kalmalarını hayret ve dehşet içinde izliyoruz. Bu utanç verici umursamazlığın bedelini bugün binlerce masum hayatıyla ödüyor. Batının bu çifte standardının, maalesef ileride hepimizi menfi etkileyecek çok vahim neticeleri olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

“Küresel jeopolitik riskler artarken ekonomik belirsizlikler de olağan hale geliyor”

Küresel jeopolitik riskler artarken ekonomik belirsizliklerin de artık iş dünyasında olağan hale geldiğini aktaran Koç, 2020’den itibaren küresel salgın, Ukrayna’daki savaş ve hayat pahalılığı sorunlarıyla boğuşan dünya ekonomisinin, 2023’ün başında tahmin edilenden daha başarılı olduğunu belirtti.

Koç, geçen yıl son 40 yılın zirvesine çıkan küresel enflasyonun 2023’de gerilediğini, büyümenin yüzde 3 gibi makul bir düzeyde kalabilmesinin ‘yumuşak bir iniş’ yapıldığı anlamına geldiğini ifade etti. Koç ayrıca, küresel ekonomiye ilişkin öngörülerinde temkinli olmayı sürdürdüklerini kaydetti.

Küresel jeopolitik riskler artarken ekonomik belirsizliklerin de artık iş dünyasında olağan hale geldiğini aktaran Koç, 2020’den itibaren küresel salgın, Ukrayna’daki savaş ve hayat pahalılığı sorunlarıyla boğuşan dünya ekonomisinin, 2023’ün başında tahmin edilenden daha başarılı olduğunu belirtti.

Koç, geçen yıl son 40 yılın zirvesine çıkan küresel enflasyonun 2023’de gerilediğini, büyümenin yüzde 3 gibi makul bir düzeyde kalabilmesinin ‘yumuşak bir iniş’ yapıldığı anlamına geldiğini ifade etti. Koç ayrıca, küresel ekonomiye ilişkin öngörülerinde temkinli olmayı sürdürdüklerini kaydetti.

Ömer Koç’un konuşmasında şunları kaydetti:

“Ülke olarak geleceğe hazır olmamız gerekiyor”

Dijitalleşme, küresel ekonomik büyümeyi sağlayan en önemli faktör haline geldi. Dijitalleşme rekabetin oyun sahasını da genişletiyor; fikirleri hayata geçirirken ilk günden itibaren küresel düşünmek gerekiyor. Bu değişimin hızına ayak uyduramayan şirketler ve profesyoneller için parlak bir gelecek maalesef yok. Dijital dönüşümü kolaylaştıracak imkânları sağlayamayan ülkeleri de farklı bir akıbet beklemiyor. Ülke olarak geleceğe hazır olmamız gerekiyor.

“Sadece iş gücü maliyeti avantajıyla katma değeri yüksek yatırımları çekmek mümkün değil”

Dijitalleşme, küresel ekonomik büyümeyi sağlayan en önemli faktör haline geldi. Araştırmalara göre, 2030 yılına kadar potansiyel verimlilik artışının yüzde 60’ı dijital teknolojilerden kaynaklanacak. Dijitalleşme rekabetin oyun sahasını da genişletiyor; fikirleri hayata geçirirken ilk günden itibaren küresel düşünmek gerekiyor.

Geçmişteki kritik dönüşümleri kaçıranlar, bu süreçte daha düşük maliyetlerle hızla yol alıp fark yaratabileceklerini gördüler. Dijital dönüşümün Türkiye’nin de dâhil olduğu gelişmekte olan ülkeleri ilgilendiren en somut yansımalarını ise sanayi 4.0 dinamiğinde görüyoruz. Batı’nın dijital teknolojilerle verimlilik artışı sağlayıp sanayi üretimini geri çağırdığı bu süreçte, sadece iş gücü maliyeti avantajıyla katma değeri yüksek yatırımları çekmek artık mümkün değil.

“84 milyon yetişim insan kaynağı açığı olacak”

Yapılan araştırmalar 2030 yılında dünyada 84 milyon yetişmiş insan kaynağı açığı olacağına işaret etmekte. Avrupa Birliği, 2030 hedefleri çerçevesinde 20 milyon bilgi ve iletişim teknolojileri uzmanı istihdam etmeyi amaçladığını belirtti. Bugün bu rakam 8 milyon civarında. Hedefe ulaşmak için bizim gibi ülkelerin yetişmiş insanlarına yöneliyorlar. İşte bu nedenle Koç Topluluğu olarak, gerek 2016 yılında başladığımız dijital dönüşüm programımızın, gerekse akabinde devreye aldığımız inovasyon, çevik yönetim, sıfır bazlı yaklaşım ve karbon dönüşümü gibi birbirini tamamlayan programlarımızın merkezinde insan kaynağımız bulunuyor. Çok ciddi yatırımlar yapmak suretiyle, dünyanın en iyi üniversiteleri ve danışmanlık firmalarıyla iş birlikleri kurarak, her seviyeden çalışma arkadaşımız için 350’den fazla eğitim ve gelişim programı yürütüyoruz. Arkadaşlarımızın severek çalışmak isteyecekleri, şirket içi diyaloğun geliştiği, geleceğin çalışma pratiklerinin benimsendiği yeni bir iş yeri kültürü oluşturuyoruz. Merhum Vehbi Koç’un ‘Ülkem varsa ben de varım, demokrasi varsa hepimiz varız’ şiârı ile hareket eden bir topluluk olarak, bu süreçlerdeki öğrenimlerimizi, başta TÜSİAD olmak üzere üyesi olduğumuz kuruluşlar aracılığıyla, tüm paydaşlarımızla ve elbette kamu idaremizle paylaşma gayretindeyiz. Çünkü biliyoruz ki dijital dönüşüm bir ekosistem meselesidir.

Ülkemizin geleceği açısından en önemli dinamiklerden birisi de giderek daha somut uluslararası taahhütlerle şekillenen yeşil dönüşüm sürecidir. Ancak, dijital ve yeşil dönüşüm birbirinden bağımsız değil. Yeşil dönüşümü mümkün kılacak yeniliklerin önemli bölümü dijital teknolojilere bağlı. Dolayısıyla, bu süreçleri birbirini tetikleyecek ve hızlandıracak iki ana akım olarak görmeliyiz. Nitekim en büyük ticaret ortağımız olan Avrupa Birliği de yeni büyüme stratejisini ‘ikiz dönüşüm’ adını verdiği bu dinamikler üzerine kuruyor. Rekabetçiliğimizi yakından ilgilendiren bu konuda, Brüksel’in kararlılıkla yürüttüğü Yeşil Mutabakat ajandasını dikkatle izliyoruz. Biz de Koç Topluluğu olarak geçtiğimiz sene başladığımız karbon dönüşümü programımızla ‘2050 yılında karbon-nötr olma’ hedefimizi ortaya koyduk. Bu hedefe ilerlerken, geliştirdiğimiz dijital yetkinliklerinden azami ölçüde istifade edecek, ülkemiz için yeni fırsat alanlarında katma değer yaratmaya odaklanacağız.

“Gençlerimizin istikballerini yurtdışında arama gayretine düştüklerini görmek beni had safhada endişelendiriyor”

Ülkemizin bu önemli dönüşümlerle şekillenen geleceğe ilerlerken atması gereken adımlar bellidir. Kamu idaremizin iş örgütlerimizle ve diğer paydaşlarla da istişare ederek içini doldurduğu strateji belgelerinde çok kıymetli tespit ve hedefler bulunuyor. Bu hedeflere ulaşabilmek için en temel ihtiyacımızın nitelikli insan kaynağı olduğu kanaatindeyim. Ancak, sözlerime son verirken bilhassa vurgulamak isterim ki ülkemizin kısıtlı imkânlarıyla yetiştirdiği pırıl pırıl gençlerimizin giderek artan bir şekilde kazanımlarını ülkemize aktarmak yerine istikballerini yurtdışında arama gayretine düştüklerini görmek beni hem fevkalâde üzüyor hem de had safhada endişelendiriyor. Bu noktada, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Bütün ümidim gençliktedir’ sözünü aklımızdan çıkarmadan gençlerimizi anlamak ve kendileri açısından hiç de kolay olmayan bu yolu neden tercih ettikleri üzerinde etraflıca düşünmek gerekiyor. Kuşkusuz farklı sebepler var. Ben bunların hepsinin çözümünün Ulu Önder Atatürk’ün çizdiği çağdaş uygarlık yolunda saklı olduğunu düşünüyorum.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.