DOLAR 32,2053 -0.22%
EURO 35,1156 -0.22%
ALTIN 2.498,171,32
BITCOIN %
İstanbul
17°

AÇIK

KALAN SÜRE

Oktay: ‘Spekülasyon vesayeti’ni de ortadan kaldıracağız

Oktay: ‘Spekülasyon vesayeti’ni de ortadan kaldıracağız

ABONE OL
25 Ekim 2022 15:56
Oktay: ‘Spekülasyon vesayeti’ni de ortadan kaldıracağız
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Vesayeti, darbeleri, terör örgütlerini ve siyaset mühendislerini tarihin tozlu raflarına kaldıran kadrolar olarak ‘spekülasyon vesayeti’ni de yine biz ortadan kaldıracağız ve yolumuza topyekün bağımsız olarak devam edeceğiz.” dedi.

Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı bütçesi görüşmelerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Salgının da etkisiyle dünyanın dört bir yanında yapılar, yaklaşımlar ve ticari ilişkiler dönüşürken ekonomi politikalarını Türkiye gerçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun olarak güncellediklerini belirten Oktay, bu çerçevede, yatırım, üretim, istihdam ve büyüme odaklı, tam bağımsız bir rota benimsendiğini bildirdi.

Oktay, “Vesayeti, darbeleri, terör örgütlerini ve siyaset mühendislerini tarihin tozlu raflarına kaldıran kadrolar olarak ‘spekülasyon vesayeti’ni de yine biz ortadan kaldıracağız ve yolumuza topyekün bağımsız olarak devam edeceğiz. Son dönemdeki fiyat artışlarının yol açtığı sıkıntıların üstesinden de yine biz geleceğiz. Nasıl olduğunu da hep beraber göreceğiz. Bu dalgalanma dönemini de göreceksiniz geçmişte olduğu gibi geride bırakacağız. Biz bu süreçte de vatandaşımızın yanındayız.” şeklinde konuştu.

Dünya genelinde doğal gaz, kömür, petrol ve elektrik gibi emtia fiyatlarında ciddi artışlar yaşanırken vatandaşlara yüksek düzeyli artışların yansımaması için büyük gayret gösterdiklerini belirten Oktay, vatandaşları fiyat artışlarından korumak amacıyla doğal gaz ve elektrikte maliyetin yarısını devlet olarak üstlendiklerini vurguladı.

Oktay, “Diğer ülkelerle kıyaslandığında, küresel enerji fiyatlarındaki yüksek artışı en az şekilde vatandaşlarımıza yansıtıyoruz.” dedi.

Bu süreçte çiftçileri de korumaya devam ettiklerini aktaran Oktay, şunları söyledi:

“Çiftçilerimize yapılan tarımsal destekleme ödemelerinden yaklaşık yıllık 600 milyon lira civarında olan gelir vergisi stopajı kesintisi artık yapılmayacak, geriye dönük olarak 5 yıllık kesintiler, 2,5 milyar lirası anapara, 850 milyon lirası da faiz olmak üzere, toplam 3,4 milyar lira iade edilecektir. Çiftçilerimize çok farklı konularda verdiğimiz desteklerin yanında çiftçilerimizin doğrudan girdi maliyetlerine de destek veriyoruz. Eşel Mobil Sistemi kapsamında mazot maliyetinin önemli bir kısmını karşılıyor, çiftçilerimizin Eşel Mobil Sistemi dışındaki mazot maliyetinin de yarısını karşılıyoruz. Ayrıca çiftçilerimizin en büyük girdi kalemlerinden biri olan gübreye verdiğimiz desteği iki katına çıkardık. Önümüzdeki dönemde hem yurt içinde hem de yurt dışında üretim alanlarının genişletilmesiyle çıktı artışını sağlayacak ve fiyatlarının daha sağlıklı bir zeminde oluşmasına katkı vereceğiz.”

“İhracatı artıracak politikaları birer birer hayata geçirdik”

Döviz talebini artıran etmenleri ortadan kaldırmaya ve sektörler bazında cari işlemler dengesini orta ve uzun vadede kalıcı olarak iyileştirmeye güçlü şekilde odaklandıklarını ifade eden Oktay, bu doğrultuda ara malı ithalatını ve enerji harcamalarını azaltıcı, ithal ikame yerli üretimi güçlendirecek ve ihracatı artıracak politikaları birer birer hayata geçirdiklerini kaydetti.

Oktay, şöyle devam etti:

“Türkiye’nin otomobili, elektrikli araç sistemleri, insansız hava araçları üretimi, çeşitli savunma sanayi yatırımları, imalat sanayinde kullanılan çeşitli kimyasallar, milli muharip uçak üretimi, güneş paneli üretimi gibi proje bazlı yatırımlar sayesinde ara malı ihtiyacının yerli üretimle giderilmesi ve cari açığın azaltılması hedeflenmektedir. Öngörülen yatırımların tamamının gerçekleştirilmesi durumunda; petrokimya, yenilenebilir enerji, paslanmaz çelik, doğal gaz işleme, otomotiv, kağıt, vasıflı çelik üretimi ve işleme, gübre, insansız hava teknolojileri, ilaç ve muhtelif sektörlerde yatırım yapan firmalarla cari açığın azaltılmasına, yıllık 26,5 milyar dolar katkı sağlanması ve toplam 83 bin 500 kişiye ilave iş imkanı sunulması beklenilmektedir.”

“Dış yatırımcı, güvenli liman Türkiye’den vazgeçmeyecek”

Ekonominin doğrudan yatırım potansiyelinin hayata geçtiğini dile getiren Oktay, 2002-2021 Eylül döneminde Türkiye’ye doğrudan yatırımların, kümülatif bazda yaklaşık 17 kat artarak 235,8 milyar dolara ulaştığını bildirdi.

Gelecek dönemde, uluslararası doğrudan yatırımların imalat sanayii gibi verimlilik artışı imkanı daha yüksek alanlara çekilebilmesi ve ekonominin ihtiyaç duyduğu kaynak girişinin artırılması amacıyla uluslararası doğrudan yatırımlara ilişkin çalışmalara hız vereceklerini aktaran Oktay, “Ülkemizin küresel uluslararası doğrudan yatırımlar pastasından aldığı payı yüzde 1,5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bu doğrultuda yaptığımız çalışmaların somut sonuçlarına da bu hafta içinde şahit oldunuz. Dolayısıyla hangi eleştiri yapılırsa yapılsın dış yatırımcı, güvenli liman Türkiye’den vazgeçmeyecek ve vazgeçmediğini de göstermiştir.” ifadesini kullandı.

“‘Hayal satıyorsunuz’ gibi bir değerlendirme yapıldı. Allah’tan korkun”

Doğal gaz keşifleri ve yeni arama faaliyetlerinin oluşturacağı olumlu sonuçların, 7. nesil geminin doğal kaynak arama filosuna katılması, elektrik üretiminde nükleer tesislerin devreye girmesi ve yenilenebilir enerji adımları sayesinde, enerji arz güvenliğinde ve Türkiye’nin enerjiye ödediği döviz faturasında pozitif gelişmeler sağlayacaklarını vurgulayan Oktay, “Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımızın artması, daha fazla üretilmesi ve daha verimli bir biçimde kullanılması yönünde yatırımlarımızı hızlı şekilde artırıyoruz. Karadeniz’de keşfedilen doğal gaz için ‘hayal satıyorsunuz’ gibi bir değerlendirme yapıldı. Allah’tan korkun. Bütün dünya çok yakından takip etti. Hem taşıma hem çıkarma hem de doğrudan işleme tesisleri sürüyor. 2023’te de zaten bunu uygulamaya koyacağız. İnşallah o gün de çıkar özür dilersiniz.” dedi.

Akkuyu Nükleer Santrali’ne ilişkin de bilgiler veren Oktay, iklim değişikliğiyle mücadelede önemli rol üstlenen nükleer enerji projelerine gelecek yıllarda da devam edeceklerini belirterek, “Yerli ve milli enerji politikalarımız, cari dengemizi iyileştirerek, ülke ekonomimize değer üretmeyi sürdürecektir.” diye konuştu.

Tarım ve hayvancılık

Tarım ve hayvancılıkta ithalatın önüne geçilebilmesine yönelik kaba yem ihtiyacının ülke kaynaklarıyla karşılanabilmesi, et ve sütte verimliliğin artırılabilmesi için mera ıslah çalışmalarına ağırlık verildiğini dile getiren Oktay, aynı zamanda suni tohumlama uygulamalarının yaygınlaştırılması ile de hayvancılıkta verim ve kalite artışını sağlayarak canlı veya karkas et ithalatını önlediklerini ifade etti.

Oktay, “2019’da yılda yaklaşık 665 bin baş besilik hayvan ithal edilirken, bu rakam kademeli olarak azalmış, 2021 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 190 bin başa kadar gerilemiştir. 2022 yılında besilik sığır ithalatına izin verilmeyerek, besilik materyallerin yurt içinden temini planlanmaktadır.” bilgisini verdi.

“Milli güvenlik politikalarımıza son derece önem veriyoruz”

“Vergiler güvenliğe gidiyor” denilerek güvenlik harcamalarına ilişkin eleştirilerin bulunduğunu anımsatan Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Küresel planda barış ve istikrara yönelik tehditlerin belirginleştiği bir dönemden geçiyoruz ve milli güvenlik politikalarımıza son derece önem veriyoruz. Kahraman güvenlik güçlerimiz egemenlik, bağımsızlık ve güvenliğimiz için yurt içi ve sınır ötesinde terörle mücadeleye, Mavi Vatan’ımızda ve semalarımızdaki hak ve menfaatlerimizi korumaya kararlılıkla devam etmektedir. Terör örgütlerine karşı sınırlarımızda ve sınırlarımızın hemen ötesinde tarihimizin en başaralı operasyonlarını gerçekleştirmekle kalmadık, aynı zamanda Karabağ’da 30 yıldır süren işgalin sonuçlandırılması ve Libya’da darbecilere karşı yürütülen meşruiyet mücadelesine kadar birçok başarıya imza attık. Bu alanda da somut başarılarımızı birer birer ortaya koyarak ilerliyoruz. Suriye’de bir terör koridoru oluşturulmasına izin vermedik ve sınırımız boyunca 8 bin 200 kilometrekarelik bir alanı PKK/PYD/YPG ve DEAŞ teröründen arındırdık.”

Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin ve Kıbrıs Türklerinin meşru haklarını savunduklarını vurgulayan Oktay, “Deniz yetki alanlarının diyalog ve iş birliğiyle hakkaniyet ilkesi çerçevesinde sınırlandırılması çalışmalarına hız verdik.” dedi.

Suriye tezkeresi

Türkiye’nin, Irak ve Suriye topraklarına terörle mücadele amacıyla sınır ötesi operasyonlar yapabilmesi için Cumhurbaşkanı’na verilen yetkinin iki yıl uzatılmasıyla ilgili tezkerenin Meclis Genel Kurulu’nda onaylandığını hatırlatan Oktay, “Sizlere soruyorum, ülke dışına çıkılmadan, ülke dışındaki teröristlerle mücadele etmenin bir yolu var mıdır? Türkiye, bölgede varlığını göstermek zorundadır. Kandil’i yerle bir edeceğini ifade eden ana muhalefet partisi liderinin Mehmetçiğe, Kandil’de operasyon yapma imkanı getiren tezkereye ‘Hayır’ oyu vermesi en basit ifadeyle samimiyetsizliktir. Bu milli duruşu gösteremeyenlerden Savunma Sanayii Başkanlığı, MİT ya da Milli Savunma Bakanlığı gibi egemenliğimiz, bağımsızlığımız ve güvenliğimiz için gece gündüz çalışan kurumlarımızın bütçe hedeflerini, vizyonunu anlamalarını beklemiyoruz.” 

“Basın özgürlüğü eleştirisi getirmenin doğru olmadığını düşünüyoruz”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, basın özgürlüğü endeksine ilişkin, “Bu endekslerde halen karışıklık, savaş yaşanan, demokratik yönetimleri ve insan hakları uygulamaları sorgulanan, basın yönünden oldukça geride pek çok ülkenin, Türkiye’nin önünde yer almasının, objektif verilere dayanmadığı aşikar. Bu tür listelere dayanarak ülkemize basın özgürlüğü eleştirisi getirmenin doğru olmadığını düşünüyoruz.” dedi.

Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı bütçesi görüşmelerinde, milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, Batman’daki Şehit Şenay Aybüke Yalçın Kütüphanesi’nde gençlerle bir araya geldiği buluşmada, bir gencin Kürtçe konuşması üzerinden değerlendirmeler yapıldığını anımsatan Oktay, şöyle konuştu:

“Konuşmak için söz olan bir Kürt kız öğrencinin Cumhurbaşkanımız Erdoğan ile Kürtçe konuşması öncelikle büyük alkış topladı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan’a, Kürtçe, ‘Sayın Cumhurbaşkanımız hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Sizi canı gönülden çok seviyoruz. Allah sizden razı olsun. Bugün çok mutluyum. Eskiden konuşmaya korktuğumuz dilimizi, bugün Cumhurbaşkanımız karşısında rahatlıkla konuşabiliyorum. Bu sizin sayenizde oldu. Sizin sayenizde arkadaşlarımla, ailemle, sevdiklerimle, dostlarımla, sokakta özgürce korkmadan dilimizi konuşabiliyorum. Özgürce dilimi konuşmanın yanı sıra özgürce dilime ait kitaplara ulaşabiliyorum. Özgürce müziklerimi söyleyebiliyorum, özgürce dinleyebiliyorum. Bunun için size ben ve Kürtler adına canı gönülden teşekkür ediyorum Cumhurbaşkanım. Allah sizden razı olsun inşallah.’ Dolayısıyla bu alanda AK Parti ve Cumhur İttifakı döneminde katettiğimiz önemli yolu görelim, hakkını verelim. Bu ülkeyi bölmek isteyenlerin gözlüğünden bakılmasına da müsaade etmeyelim.”

“Diyanet İşleri Başkanlığının altı dilde internet sitesi hizmeti var ancak Kürtçe yok.” şeklinde bir eleştirinin de geldiğini aktaran Oktay, şunları kaydetti:

“Diyanet İşleri Başkanlığının internet sitesinde yapılan yayınlarda sunulan metinlerin ve içeriklerin bir yabancı dile çevrilmesinin nedeni, tüm dünyada yabancılar tarafından anlaşılmasını sağlamaktır. Bunun için dünya genelinde yaygın olan Almanca, İngilizce, Fransızca, Arapça, Rusça ve İspanyolca dillerinde yayın yapılmaktadır. Diğer taraftan Diyanet İşleri Başkanlığı, halkı, din konusunda aydınlatmak için yaşayan bütün dil ve lehçeleri değerlendirmeye gayret etmektedir. Bu çerçevede 27 farklı dilde yapılan Kur’an-ı Kerim mealleri, 35 dil ve lehçede yaptığı dini yayın faaliyetleri arasında Kürtçe de yer almaktadır. Bu çerçevede biri Latin, diğeri Arap alfabe olmak üzere iki ayrı Kürtçe meal, Siyer-i Nebi ve Kur’an Öğreniyorum yayınlanmıştır.”

Değerlendirmeler arasında şahsıyla ilgili de ifadelerin bulunduğunu dile getiren Oktay, “Bizde bir değişiklik yok. Biz 10 yıl önce neredeysek bugün de aynı yerdeyiz. Sadece bizim görevimiz değişir ama tavrımız, tarzımız, karakterimiz değişmez. Bugün de milletin evinde milletin evladı olarak milletimize hizmetkarlık yapmaya devam ederiz. Biz gecemizi gündüzümüze katarak aziz milletimizin dualarına layık olmaya gayret ediyoruz. Bizim kim olduğumuzu milletimiz iyi bilir. Anadolu’nun, Yozgat’ın evladı olduğumuzu iyi bilir ve bu da değişmez.” diye konuştu.

Bir öğretmenin sosyal medya hesabından “Bugün CHP’li öğrencilerimin notlarını kırdım.” şeklinde paylaşım yaptığı haberlerinin yer aldığını aktaran Oktay, “Basına yansıyan, Osman Bayrak. Yine hesabından, böyle bir paylaşım yapmadığını, herhangi bir tweet’ini silmediğini ifade etmiş. Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü bahse konu tweet’in Osman Bayrak’ın hesabından atılmadığını raporlamıştır. Bunu sizler ve milletimizle paylaşmak isterim.” diye konuştu.

“Katar Emiri’nin verdiği uçak, devletin envanterinde kayıtlı mıdır?” şeklinde bir sorunun da geldiğini belirten Oktay, “Tabi ki Cumhurbaşkanlığının envanterinde kayıtlı olacak.” diyerek, bu konudaki belgeyi de gösterdi.

“KKTC’de devam eden sondaj çalışmalarına devam edeceğiz demek, durdurduğunuz anlamına mı geliyor?” sorusunu dile getiren Oktay, buna cevap verirken ise “Tabii ki hayır. Durdurmadık, durdurmamız da mümkün değil. Biz filoyu genişletiyoruz dikkat ederseniz. Biz sadece Karadeniz’de odaklandık. 540 milyar metreküpü milletimizin hizmetine sunmak istiyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanlığında kullanılan araçlarla ilgili her bütçe sürecinde soru ve eleştirilerin geldiğini aktaran Oktay, “Ben merak ettim acaba CHP, kendi ürettiği bir araç var da onu mu kullanıyor diye. Gerek genel merkezde gerek büyükşehir belediyelerinde kullanılan, gerekse de Sayın Kılıçdaroğlu’nun kullandığı araçlar neler diye basındaki haberlere baktığımda yine Mercedesler, Audiler var. Dolayısıyla biz bu değişsin diye yerli aracımızı üretiyoruz.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin basın özgürlüğü sıralamasında bulunduğu yere ilişkin değerlendirmelerin yapıldığını belirten Oktay, şunları kaydetti:

“Merkezleri batılı ülkelerde bulunan, ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin faaliyet gösteren uluslararası sivil toplum kuruluşları, evrensel olduğunu iddia ettiği değerler ve yine objektif olduğunu ileri sürdükleri kriterler temelinde tüm ülkelerin basın ve ifade özgürlüğü alanındaki konumlarına ilişkin birtakım değerlendirmeler yapmaktadır. Aynı değerlendirmeyi biz onlar için yapalım, onlar kaçıncı sırada olacak acaba? Bu kuruluşların oluşturduğu basın özgürlüğü endekslerinde toplumsal, kültürel ve siyasal değerler göz ardı edilmekte, düşünce ve ifade alında belirlenen öznel kriterler ekseninde ülkeler eleştirilmektedir. Bahse konu endekslerde halen karışıklık, savaş yaşanan, demokratik yönetimleri ve insan hakları uygulamaları sorgulanan, basın yönünden oldukça geride pek çok ülkenin, Türkiye’nin önünde yer almasının, objektif verilere dayanmadığı aşikar. Bu tür listelere dayanarak ülkemize basın özgürlüğü eleştirisi getirmenin doğru olmadığını düşünüyoruz.”

“Ciddi şekilde sorularınızı cevaplıyorum”

Muhalefet milletvekillerinin, “Darbe girişimini planlayan kişiler Almanya Başbakanı Angela Merkel’in telefonuyla hapisten çıkabiliyor, Osman Kavala ise hapiste” eleştirileri üzerine Oktay, Anayasa’da yer alan “yargının bağımsızlığı” ilkesini hatırlattı.

Oktay’ın, “Yargımız bağımsızdır, müdahale etmedik, etmeyeceğiz, etmemiz de mümkün değildir.” sözü üzerine CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel “Müdahale edenin Allah belasını versin mi? Dalga geçiyor.” ifadelerini kullandı.

Fuat Oktay da “Ben dalga geçmiyorum Sayın Özel, son derece ciddi şekilde sorularınıza cevap veriyorum.” ifadesini kullandı.

“Sürat Kargo’nun satış ihalesinde rekabet ortamının oluşturulmadığı” eleştirilerini anımsatan Oktay, “Sürat Kargo’nun değerleme raporu, konusunda uzman ve bağımsız kuruluş olan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) tarafından yapılmış ve şirketin geçmiş yıl verileri ile mevcut durum ve gelecek yıllara ilişkin gelir projeksiyonları dikkate alınarak 325 milyon lira olarak belirlenmiştir. ‘TSKB kimdir, ortaklık yapısı nedir derseniz’, yüzde 50,92’si İş Bankası grubunun, yüzde 8,38’i Vakıfbank’ın, yüzde 40,70’i de halka açık ve diğer grupların.” diye konuştu.

Oktay, ihale sürecinin açık artırma şeklinde yapıldığını ve 16 yatırımcı tarafından ihale şartnamesinin satın alındığını, bunlardan 11’inin bilgi odası sürecine dahil olduğunu, 3’ünün şart nameye uygun şekilde teklif verdiğini ifade etti.

Konuşmaların ardından yapılan oylamada, Cumhurbaşkanlığının 2022 yılı bütçesinin yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, İletişim Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığının 2022 yılı bütçeleri kabul edildi. (AA)

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP