Ankara Sanayi Odası’nın (ASO) Kasım ayı meclis toplantısı, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

Para politikalarının geleceğine dair belirsizliklerin yatırımcıların önünü görmesini zorlaştırdığını söyleyen ASO Başkanı Nurettin Özdebir, bunun sürdürülebilir büyüme olgusundaki beklentileri de olumsuz etkilediğini bildirdi.

Küreselleşmenin getirilerinin azaldığı, iç pazarın daha önemli hale geldiği bir sürecin yaşandığını dile getiren Özdebir, özellikle enflasyondan arındırılmış küresel dış ticaret rakamlarının ivme kaybına işaret ettiğini anlattı.

Merkez Bankası’nın asli görevi olan TL’nin itibarını korumak için gerekli politika tercihlerini ivedi şekilde ortaya koyması gerektiğinin altını çizen Nurettin Özdebir, “Ülke parasının değeri üretim gücünü ortaya koyar. Son dönemde TL’deki değer kaybı, risk algısını arttırırken üretim gücü üzerinde olumsuz bir etki ortaya çıkarmaya devam ediyor” dedi.

TL’deki kaybın en önemli nedeni belirsizlik

Son haftalarda yaşanan TL’deki değer kaybının en önemli nedeninin belirsizlik olduğunu söyleyen Özdebir, “Cari fazlanın verildiği döviz talebinin azaldığı bir dönemde kurların bu denli yukarı yönlü hareketine anlam veremiyorum. Evet, bu aylarda reel sektörün bir miktar dış borç ödemesi var ama bu kadar artışa neden olacak bir miktar olduğunu da zannetmiyorum. Ortaya çıkan bu spekülatif hareketlerin Merkez Bankası’nın proaktif bir politika tercihi oluşturamamasının bir sonucu olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.

Piyasadan kopuk bir Merkez Bankası var

Merkez Bankası’nın önemli bir silah olan sözlü yönlendirmeyi kullanması gerektiğini vurgulayan Özdebir, “Mevcut durum ile piyasadan kopuk bir Merkez Bankası görüntüsü veriyor. Merkez Bankası ne yazık ki piyasaları yönlendirme noktasında sözlü yönlendirmeyi yapamıyor. Merkez bankasının piyasaya güven verici bir iletişime geçmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı

Özdebir, enflasyonun son dönemde yapısal soruna dönüşürken, ekonominin kalıcı dengelenmesinde enflasyonun önceliklendirilmesi gerektiğini anlattı.

Zaten yüksek maliyetle üretim yapmaya çalışan reel sektörün, yüksek finansman ihtiyacıyla birlikte uzun vadeli yatırımlarda zorlandığına değinen Özdebir, sanayi üretimindeki artış hızının da düştüğünü dile getirdi.

Özdebir, Avrupa Yeşil Mutabakatının sadece bir çevre stratejisi olmadığını, uluslararası bir ticaret sistemi ve işbölümü dizaynı olduğunu da söyledi.

Sınırda Karbon Vergisinin de sanayinin önünde bir engel gibi görülse de ayın zamanda fırsat da barındırdığını belirten Özdebir, ivme kazanan ihracattaki sürdürülebilirlik için de uyumun sürecinin önemli olduğunu kaydetti.

Bakan Yardımcısı Mehmet Emin Birpınar da Avrupa Yeşil Mutabakatı konusunda, sanayicilere düşen yükümlülükler ile bu konuda kamunun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi.

Asgari Ücret Tespit Komisyonunda KOBİ’ler temsil edilmiyor
Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısını da eleştiren Nurettin Özdebir, işveren kesimini temsil eden TİSK’in işletmelerin sadece yüzde 2’sini temsil ederken, 1 milyon 200 bin üyesi bulunan TOBB’un burada yer almamasını eleştirdi. İşletmelerin yüzde 98.8’ini oluşturan KOBİ’lerin burada bulunmadığını anlatan Özdebir, aynı şekilde işçiler adına katılan Türk-İş’in de işçilerin yüzde 14’ünü bile temsil etmediğini vurguladı. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını isteyen Özdebir, asgari ücretlilerin vergi dilimleriyle ilgili de bir düzenleme yapılmasını önerdi.Dünya