DOLAR 32,3705 -0.36%
EURO 34,8098 -0.09%
ALTIN 2.393,64-1,18
BITCOIN %
İstanbul
14°

PARÇALI BULUTLU

KALAN SÜRE

Merkez Bankası atamalarının mesajı ne?

Merkez Bankası atamalarının mesajı ne?

Merkez Bankası'na yapılan atamalar, piyasa çevrelerinde liyakat üzerinden pembe bir tablo çizilmesine neden olurken bu adım, ekonomi yönetiminde rasyonel politikaların uygulandığına dair tek kriter değil.

ABONE OL
30 Temmuz 2023 02:24
Merkez Bankası atamalarının mesajı ne?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hafize Gaye Erkan’ın 9 Haziran 2023’te Merkez Bankası (TCMB) Başkanı olarak atanmasının ardından, üst yönetimde de bugün değişim gerçekleşti. Merkez Bankası’nda eski dönem politikalarının uygulayıcıları olan başkan yardımcıları görevden alındı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre; Merkez Bankası Başkan Yardımcıları Emrah Şener, Taha Çakmak ve Mustafa Duman görevden alınırken, yerlerine “piyasaların seveceği” isimler olarak değerlendirilen Osman Cevdet Akçay, Hatice Karahan ve Fatih Karahan atandı.

Karar, ekonomi yönetiminin başına Mehmet Şimşek’in getirilmesinden sonra piyasalara verilmeye çalışılan rasyonel politikalara dönüş mesajının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Şimşek’in göreve gelmesinin ardından Merkez Bankası Başkanlığı’nda da görev değişimi olmuş; Şahap Kavcıoğlu yerine Hafize Gaye Erkan başkan olarak atanmıştı.

Türkiye’de iktidar 2021 yılının sonlarından haziran ayına dek Yeni Ekonomi Modeli diye tarif edilen bir ekonomi modelini uyguluyordu.

Erdoğan modelini uygulayan ekip

20 Mart 2021’de Naci Ağbal yerine getirilen Şahap Kavcıoğlu’nun Merkez Bankası Başkanlığı döneminde Erdoğan’ın, faiz oranlarını düşürmenin enflasyonu yavaşlatabileceğine dayanan ekonomi doktrinine uyumlu bir para politikası uygulandı. Bu süreçte Merkez Bankası yönetiminde üst üste değişiklikler yaşandı.

Görevden alındığı açıklanan Mustafa Duman, 30 Mart 2021’de TCMB Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya’nın yerine atandı. Taha Çakmak’ın ataması 13 Ekim 2021 tarihinde gerçekleşti. Emrah Şener ise 2016’dan bu yana Merkez Bankası başkan yardımcılığı görevi üstleniyordu. Şener en son Eylül 2020’de göreve tekrar atanmıştı.

Duman, Çakmak ve Şener’in yardımcılığını üstlendiği Kavcıoğlu döneminde, politika faizi yüzde 19’dan 8,5’e kadar indirilirken enflasyon yüzde 16’lı seviyelerden hızla yükselerek, Ekim 2022’de yüzde 85,5 ile zirve yapmış, ardından işleyen kuvvetli baz etkisi ve istatistiki düzenlemelerin etkisiyle Haziran 2023’te yüzde 38,2 seviyesine gelmişti.

Şimşek’in ekonomi yönetimini devraldığı Hafize Gaye Erkan döneminde ise politika faizi yüzde 8,5’ten 17,50’ye yükseltildi. Seçimler sonrasında ekonomi yönetimindeki değişiklikler, enflasyonla mücadele için tüm dünyada uygulanan ortodoks politika araçlarına dayanan rasyonel politikalara dönüleceği şeklinde yorumlanmıştı. Faiz artırımlarının piyasa beklentisinden daha düşük olmasının sebeplerinden biri olarak ise, geçmiş dönemin temsilcileri olan bürokratların baskısı gösteriliyordu ve Şimşek, bugüne dek ekonomi yönetiminde liyakat esaslı bir değişikliğe gitmemişti.

“Liyakat esaslı değişiklik”

Merkez Bankası yönetimindeki değişiklikler bu anlamda hem ekonomistler hem de muhalefet partileri tarafından olumlu karşılandı.

Ekonomist Timothy Ash, abonelerine gönderdiği piyasa notunda, atamaları “son derece olumlu” bulduğunu vurgulayarak bunun Merkez Bankası’nda köklü bir değişimin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan’a çok güçlü bir güvenoyu verdiğinin bir işareti olduğunu söyledi.

Ash, “Belki de TCMB’de işe alınanlar kadar önemli olan, aralarında Erdoğan’ın görüşlerine uyum sağlamak için TCMB tarafından uygulamaya konulan bazı alışılmışın dışındaki para politikalarının mimarı olarak bilinen Emrah Şener’in de bulunduğu üç başkan yardımcısının ayrılmasıdır” dedi.

Eski TCMB baş ekonomistlerinden Hakan Kara, sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, değişiklikleri son dönemin en önemli atamaları diye niteleyip liyakatlı buldu. Ekonomi yazarı Uğur Gürses de “Enflasyonu patlatan ekip gitmiş, üç iyi özgeçmişi olan isim gelmiş” yorumunu yaptı. İktisatçı Prof. Dr. Özgür Demirtaş ise “Cevdet Akçay, Merkez Bankası için gayet liyakatli bir atamadır. İşte olması gereken bu” diyerek alkış emojisi kullandı.

Ancak iktisatçıların büyük bölümü kararın pembe bir tablo çizmeye yetecek bir etkiye sahip olmadığı görüşünde.

Önceki dönemin etkisi açıklanmadı

Bu görüşün altında ise rasyonel politikalar için daha fazla adıma ihtiyaç olduğu öngörüsü yatıyor.

Para politikasının enflasyon oranları üzerinden şekillendirildiğini, Türkiye’de ise resmi enflasyon verilerinin güvenilir olmadığını vurgulayan iktisatçılar Şimşek’ten bu konuda bir adım gelmediğini belirtiyor.

Şimşek ne Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) gibi bağımsızlığı konusunda endişelerin söz konusu olduğu ya da rasyonelliği konusunda şüpheli olan kurumlar hakkında ne de geçmiş dönemdeki politikaların şu anki ekonomik tablodaki etkisini anlatan bir açıklama yaptı.

Merkez Bankası dün yüzde 22,3 olan yıl sonu TÜFE enflasyonu tahminini yüzde 58 olarak güncelledi. Bu adım, memur ve emekliye yapılan yüzde 25 zamdan sonra geldi. Kiralardaki yüzde 25 kısıtlaması da sürüyor. İktisatçılar bu durumun rasyonel politikalarla bağdaşmadığına işaret ediyor.

“Liyakat kim için?”

İktisatçı Prof. Dr. Erinç Yeldan, Merkez Bankası atamalarına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda “Yaratılan bu ‘liyakata dayalı pembe umut tablosuna’ karşı ana soruyu anımsatmak zorundayım. Kim için liyakat? Enflasyonun resmi öngörüsünün yüzde 58 olduğu, emekli maaşlarının dondurulduğu, emeğin asgari ücretlileştirildiği ortamda liyakat kim için?” diye sordu.

İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay ise, “Hiç değişmiyor. MB yönetimine yapılan yeni atamalar, Altılı Masa muhalefetinin başını döndürmüş yine. İktidar, böyle bir muhalefeti olduğu için çok şanslı” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Yeni atamaların tek işlevi olur: AKP yönetiminin meşruiyetini genişletmek. Gerisi ‘fikirlerinin iktidarda olduğunu’ sananların avuntusudur.”

Kararı değerlendiren iktisatçı Prof. Dr. Murat Birdal da “İcazetle karar alan bir MB çizilen sınırlar dahilinde politika üretebilir. Asıl mesele kadrolar değil, tek adamın dilediği şekilde banka yönetimine ve politikalarına müdahalesine olanak tanıyan rejim. Bugün dış kaynağa ulaşmak için verilen tavizler yarın kolaylıkla geri alınır” diye yazdı.

Şimşek döneminde bütçe açığını azaltmak için mali disiplin vurgusuyla dolaylı vergiler artırılıp kamunun kontrolünde çeşitli ürün fiyatlarına zamlar yapılırken kamu harcamalarının şeffaf bir şekilde açıklanmadığı biliniyor. Halen bir program açıklamayan ekonomi yönetiminin, para politikasında şimdiye dek attığı adımlar ise yerel seçimlere dek kademeli faiz artışını sürdürse de pozitif reel faize yanaşmayacağını gösteriyor.

Hukukun üstünlüğü meselesi

Diğer yandan iktisatçılar, Türkiye’nin dış kaynak ihtiyacını karşılamada önemli olan yabancı yatırımcı için önemli olan bir hususun da hukukun üstünlüğü olduğunu belirtiyor.

AKP döneminde Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığına ilişkin endişelerin had safhaya ulaştığına işaret eden iktisatçılara göre Mehmet Şimşek ve ekibinin Türkiye’de hukukun üstünlüğünün sağlanacağı konusunda yatırımcıları ikna edebilmesi zor görünüyor.

Son yapılan atamalarla Merkez Bankası’nda başkan ve başkan yardımcılarının tamamı Boğaziçi Üniversitesi mezunu oldu. Pelin Ünker / DW

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.