Kararın açıklandığı oturumun ardından UAD’de basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kuleba, kararla Rusya’nın, uluslararası hukuku ihlal eden bir devlet olarak nitelendirildiğini belirtti.

Kuleba, “Bu bizim için çok önemli bir gün. Çünkü karar, Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiğini hem de dava dayanağımız olan her iki sözleşmeyi de ihlal ettiğini belirtiyor. Bir mahkeme tarafından Rusya’nın uluslararası hukuku ihlal ettiği resmi olarak ilk defa tespit edildi.” dedi.

Kararın önemli bir köşe taşı olacağını kaydeden Kuleba, bunun Rusya’ya karşı açılan diğer davalar için de etkili olacağını ifade etti.

UAD’nin kararı

Ukrayna, 16 Ocak 2017 tarihinde UAD nezdinde açtığı davada, 2014 yılından bu yana Rusya’nın Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Sözleşme (ICSFT) kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ederek Ukrayna’nın doğusunda Ukrayna Devleti’nin otoritesine karşı silahlı bir ayaklanma başlattığını iddia etmişti.

Ukrayna ayrıca Rusya Federasyonu’nun 2014’ten bu yana Her Türlü Irk Ayrımcılığının Tasfiye Edilmesine Dair Uluslararası Sözleşme (CERD) kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ederek Kırım Özerk Cumhuriyeti’nde “Rus olmayan etnik gruplara karşı şiddet ve sindirme ortamı” yarattığını ileri sürmüştü.

UAD, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçıları finanse ettiği ve Kırım’daki çok etnikli toplum yapısını bozarak uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiği gerekçesiyle Rusya aleyhine açılan davada Ukrayna’nın taleplerinin çoğunu reddederken Rusya’nın sözleşmelerin bazı maddelerini ihlal ettiğine hükmetti.

Rusya’nın, Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçılara silah verilmesinin, Terörizmin Finansmanı Sözleşmesi kapsamında olmadığı kaydedilen kararda, terörizmin finansmanı kapsamında sadece para ve para yerine geçen muadillerinin yer aldığı belirtildi.

Kararda, Rusya’nın, Ukrayna’nın iddialarını gerektiği şekilde soruşturmayarak Terörizmin Finansmanı Sözleşmesi’nin 9. maddesini ihlal ettiği belirtilirken Rusya’nın ICSFT’nin diğer maddelerini ihlal ettiği yönündeki Ukrayna’nın iddiaları yeterli düzeyde ispatlanmadığı gerekçesiyle reddedildi.

Rusya’nın, Kırım’da Ukrayna dilinde eğitimi kısıtlanmasının Irk Ayrımcılığı Sözleşmesi’nin 2. ve 5. maddelerinin ihlali anlamına geldiği ifade edilen kararda, Ukrayna’nın CERD kapsamındaki diğer tüm taleplerinin de reddedildiği belirtildi.