Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşmasından önemli satır başları şöyle:

“İzmir’de acı bir deprem yaşadık. Depremin ilk anından itibaren hükümet olarak vatandaşlarımızın imdadına koştuk. İzmirli kardeşlerimizin neye ihtiyacı varsa hepsini karşıladık.

Elazığ ve Malatya’da olduğu gibi İzmir’de de hasar tespit çalışmalarını tamamladık. İzmir’de 7 ayrı bölgede bin 391 konut, 302 dükkan inşa ettik. Bunları 26 Kasım’da vatandaşlarımıza teslim edeceğiz.

İnşaa ettiğimiz konutları 20 yıla yayılan vade ile vatandaşlarımıza takdim edeceğiz.

Türkiye ilk kez kendi ihtiyaçlarına uygun ekonomi politikası izleme fırsatı buldu

Kurdaki rekabet gücü yatırımda, üretimde ve istihdamda artışa yol açar. Ülkemizde yaşanan durum fiyat artışıdır.

Geçmişte enflasyon sorunu bulunmayan ülkelerin ortak özelliği cari açık vermemektir.

Cari açığı olup da enflasyon sorunu yaşamayan ABD gibi ülkelerin avantajı da paralarının rezerv paralar olmasıdır. Geçmişte 1929 ve 2008 büyük krizlerini yaşayan küresel ekonomi yeni sınamalar karşısında ciddi bir bocalama içindedir.

Türkiye tarihinde ilk defa kendi ihtiyaçlarına uygun bir ekonomi politikası izleme fırsatı elde etmiştir. Oyunu görüyor kendi irade planımızla devam etme iradesini ortaya koyuyoruz. Bu ekonomik kurtuluş savaşından zaferle çıkacağız. Türkiye’nin başlıttığı her kalkınma hamlesinin önünün kesildiği ve yönlendirilmeye çalışıldığı gerçektir.

Politika faizinin düşük tutulması memnuniyet verici

Politika faizinin düşük tutulmasını memnuniyetle karşılıyoruz.

Kurun piyasadaki hareketlerini takipte özellikle kararlıyız. Kurdaki yükselişi bahane ederek hiçbir mantıklı izahı olmayan fahiş fiyat artışı yapanlara göz açtırmayacağız, hepsinin tepesine bineceğiz.

Bu politikayı bir anda hayata geçirmiş değiliz. Yüksek faiz düşük kur yerine büyüme odaklı politikamızla ülkemiz için en doğrusunu yapmaya kararlıyız. Bu politiyla biz ne yaptığımızı gayet iyi biliyoruz.

İşsizlik sigortası ve bireysel emeklilik sistemi gibi uygulamalarla uzun vadeli yatırımlar getirdik.

Kur üzerinde kumar oynanmasını engelledik. Bugün ülkemizde geçmişten farklı olarak bireylerin döviz borcu değil, bankalarda ve yastık altında ciddi döviz varlığı vardır. Kaydadeğer döviz borcu olan şirketimiz de yoktur.

Faiz sebeptir, enflasyon neticedir

Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bu tespitimiz ülkemizin bugüne kadar yaşadıklarından çıkardığımız derslere bağlıdır.

Kurdaki yükselişe bağlı fiyat artışı yatırım, üretim ve istihdamı doğrudan etkilemez. Kurdaki rekabet gücü yatırım, üretim ve istihdamda artışa yol açar.

Yeni küresel sistem arayışları ve ülkemizin sahip olduğu güçlü alt yapı bölye bir mücadele için bize uygun bir zemin sağlamaktadır.

Ülkemizin ve milletimizin ekonomik kurtuluşu için böyle davranmamız, bu mücadeleyi vermemiz gerekiyor.”