Litvanta’nın başkenti Vilnius’ta gerçekleştirilen NATO zirvesinden bir gün önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsveç Başbakanı Ulf Kristersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg arasında gerçekleştirilen görüşme sonrası Türkiye İsveç’in NATO üyeliğine yeşil ışık yaktı.

Görüşme sonrası yapılan açıklamada, İsveç ve Türkiye arasında güvenlik alanında yeni bir işbirliği mekanizması kurulacağı ve ittifak bünyesinde bir “Terörle Mücadele Özel Koordinatörü” atanacağı duyuruldu.

SKANDAL KARAR: İADE SÜRECİ DURDURULDU

Türkiye’nin meşru güvenlik kaygılarının giderilmesi için son bir senedir çalıştıklarını, bu kapsamda PKK ile mücadele için anayasa ve yasalarını değiştirildiğini belirten İsveç, NATO zirvesinin üzerinden 24 saat geçmeden skandal bir karara daha imza attı.

İsveç’in resmi ulusal kanalı SVT, silahlı terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla Türkiye’ye iade edilmesi kararlaştırılan iki kişinin iadesinin durdurulduğunu duyurdu.

FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ MENSUBU İKİ KİŞİ

AFP Haber ajansı, iadeleri durdurulan FETÖ terör örgütü mensubu iki kişinin örgütün kendi içinde iletişim kurmak için kullandığı ‘bylock’ isimli uygulamayı kullandığını belirtti.

Ajansın haberine göre İsveç Yüksek Mahkemesi söz konusu uygulamanın teröristlerin Türkiye’ye gönderilmesi için yeterli olmayacağını savunarak iade sürecini durdurdu.

“ZULME MARUZ KALMA RİSKLERİ VAR”

AFP, Türkiye’nin İsveç’e verdiği iade listesinin NATO üyeliğine nihai onayın verilmesi için kilit bir rolde olduğunu hatırlatırken, İsveç medyası her ikisi de Türk olan ve İsveç’te ‘mülteci statüsü’ ile kalan kişilerin iade edilmeleri halinde zulme maruz kalma riskinin bulunduğu gerekçesiyle iade edilmediğini yazdı.

İADE İÇİN HEM TÜRKİYE HEM İSVEÇ’TE SUÇ OLMASI GEREKİYOR

1 Haziran’da yürürlüğe giren yeni terörle mücadele yasası kapsamında İsveç’te terör örgütlerine üye olmak artık bir suç. Ancak kişinin ceza alabilmesi için terör etkinliğinde aktif rol alması gerekiyor.

Dagens Nyheter gazetesinde yer alan habere göre söz konusu iki kişinin iade edilebilmesi için kullandıkları uygulamanın hem Türkiye’de hem İsveç’te suç teşkil etmesi gerekiyor.