Ali Kopuz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın katılımıyla gerçekleşen İstanbul Ticaret Borsasının (İSTİB) Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmasına 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybedenlere rahmet dileyerek başladı.

“Asrın felaketi”nin büyük bir dayanışmaya dönüştüğünü ifade eden Kopuz, “Borsa olarak ilk andan itibaren, acil ihtiyaç malzemelerini tırlarla bölgeye gönderdik. Meclis Başkanımız ve yönetim kurulumuzla, deprem bölgesini ziyaret ederek, çalışmaları yerinde gördük.” diye konuştu.

Kopuz, ekmek satış fiyatlarının tarifeyle belirlendiğine dikkati çekerek, “Fırıncıların üretim maliyetlerinde artış olurken, yeni fiyatların açıklanması belirli bir zaman alıyor. Bu süre zarfında, üreticiler bu maliyetlere katlanmak durumunda kalıyor. Bu konunun hassasiyetinin farkındayız.” ifadelerini kullandı.

1924 yılından bu yana köklü bir ticaret geleneğini temsil eden İstanbul Ticaret Borsasının bu sene bir asrı geride bıraktığını kaydeden Kopuz, “Borsamızda, 27 komitede, hububattan yağlı tohumlara, baharattan bakliyata kadar gıda sektöründe faaliyet gösteren 10 binin üzerinde üyeye hizmet veriyoruz.” bilgisini verdi.

Kopuz, ticaret borsalarına kanunla verilmiş olan tespit, tescil ve ilan görevlerini hakkıyla yerine getirirken, aynı zamanda “üye odaklı borsacılık” anlayışıyla çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:

“Bu sebeple, çağdaş pazarlama iletişimi, dış ticaret, e-ticaret ve e-ihracat gibi konularda her yıl ücretsiz eğitimler düzenliyoruz. Güvenilir Ürün Platformu’nun destekleriyle gerçekleştirdiğimiz ve iki yıldır sürdürdüğümüz Borsa Meydanı toplantılarında, her ay bir sektörümüzün sorunlarını tartışıyoruz.

Yeşil Mutabakat gibi gelecek yıllarda ülkemizin ve dünyanın gündeminde olacak konuları, fırsatlar ve tehditler zaviyesinden takip ediyor, üyelerimizi bilgilendiriyoruz. Gıda israfıyla mücadeleyi kesinlikle ihmal etmiyoruz. Üniversiteler arası düzenlediğimiz ‘Gıda İsrafını Engelleme Proje Yarışmamız’ büyük ilgi gördü ve başarıyla tamamlandı. Benzer saiklerle, Borsa olarak üyelerimizin dış pazarlara açılabilmeleri için fuarlara iştirak ediyor, imkânlarımız dâhilinde yer tahsisi anlamında destek oluyoruz.”

– “Gıda arz güvenliği tüm dünya için bir güvenlik meselesi haline gelmiş durumda”

Gıda ticaretinin geleceği olarak gördükleri TÜRİB’in İstanbul’daki tek acentesi olarak bireysel ve kurumsal yatırımcılara hizmet verdiklerini aktaran Ali Kopuz, bu konuda, kuruluş aşamasındaki Ürün Piyasası Aracı Kurumları (ÜPAK) çalışmalarına da aktif olarak katıldıklarını söyledi.

Kopuz, ticaretin değişen kurallarına uyum sağlarken, Ahilik gibi değişmeyen kuralları da baş tacı ettiklerini ifade ederek, “Yayınlarla, eğitimlerle, gıda sektörünün sorunlarını gündeme getirdiğimiz basın açıklamalarıyla, üye odaklı borsacılık anlayışının gereğini yapıyoruz.” diye konuştu.

“Gıda arz güvenliği”nin tüm dünya için bir güvenlik meselesi haline gelmiş durumda olduğuna işaret eden Kopuz, “Bir taraftan globalleşme sürüyor. Serbest dış ticaretin, zenginleşmenin en önemli gücü olduğunu biliyoruz. Ancak öte yandan, özellikle pandemi ve bölgesel savaşların etkisiyle, kimse, gıda, bilişim ve savunma konularında başka ülkelere muhtaç olmak istemiyor. Bu nedenle stratejik sektörlerle ilgili politikalar, korumacılık ekseninde şekilleniyor. Bizce en stratejik sektörlerden olan gıdanın, dış ticaret fazlası veren sektörlerimizden olması çok önemli. Nitekim 2023 yılında gıda ihracatında 32 milyar dolara yaklaştığımızı görüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Kopuz, markalı, katma değerli üretimi odağa alan, yatırım ve ihracat desteklerinin genişletilerek sürdürülmesini önemsediklerini belirterek, “Biz istiyoruz ki kendine yeterlilik oranında yüzde 100’ün üzerinde olduğumuz ürünlerde, sektörümüz daha fazla katma değerli ihracat yapabilsin. Çünkü biz biliyoruz ki bu topraklarda, tarımsal ihracatımızı 50 milyar dolara ulaşabilecek potansiyele sahibiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Gıda ihracatının gelişmesi için büyük potansiyeli bulunan ülkelerle, ikili anlaşmalar yapılmasının çok önemli olduğuna inandıklarını dile getiren Kopuz, “Öte yandan üreticimizi koruyan tedbirler konusunda hükümetin tavrının ne kadar olumlu olduğunun farkındayız.” açıklamasını yaptı.