Uluslararası Enerji Ajansınca (IEA), dünya genelinde gaz talebinin giderek arttığı ve 2050’de sıfır emisyona ulaşmak için talebi frenleyecek güçlü politikaların uygulanması gerektiği bildirildi.

IEA’nın Gaz Piyasası Raporu’na göre, COVID-19 salgınını önlemek amacıyla alınan tedbirler sonucunda küresel doğal gaz talebi geçen yıl yüzde 1,9 azaldı.

Ekonomilerde salgının etkilerinin azalmaya başlamasıyla bu yıl küresel doğal gaz talebinin yüzde 3,6 artması bekleniyor. Küresel doğal gaz talebinin 2021-2024 döneminde ise yıllık bazda yüzde 1,7 büyüme göstereceği öngörülüyor.

Bu büyümede ekonomik aktivitenin hızlanması ile doğal gazın; elektrik üretimi, endüstri ve ulaşım sektörlerinde kömür ve petrolün yerine daha fazla kullanılmaya başlanmasının etkili olacağı tahmin ediliyor. Bu dönemde gaz talebindeki artışın itici gücünün bölge bazında Asya Pasifik, sektör bazında ise endüstri olması bekleniyor.

2024’te yüzde 7 artış öngörülüyor

Rapora göre, 2050’de sıfır emisyon hedefine ulaşmak için gaz talebini frenleyecek daha güçlü politikaların uygulanması gerekiyor. Talepteki büyümenin önüne geçilememesi durumunda ise dünyadaki doğal gaz talebinin 2024 itibarıyla salgın öncesi seviyeye göre yüzde 7 artacağı hesaplanıyor.

Öte yandan talepteki artışın ağırlıklı olarak Rusya ve Orta Doğu’dan karşılanacağı öngörülürken, ABD’de ise artan ihracat kapasitesini desteklemek amacıyla kaya gazı üretiminde yeni yatırımlar yapılması planlanıyor. Gelecek üç yılda devreye alınacak LNG yatırımlarının çoğunluğu ABD’de bulunuyor.

Arz güvenliği endişeleri oluşabilir

Uzun vadede gaz talebini azaltmak için gerekli adımlar atılmazsa, 2024 itibarıyla piyasada dalgalanma ve arz güvenliği endişelerinin oluşabileceği tahmin ediliyor.

IEA Enerji Piyasaları ve Güvenliği Direktörü Keisuke Sadamori, rapora ilişkin değerlendirmesinde, 2050 itibarıyla sıfır emisyon hedeflerine ulaşmak için güçlü politikaların uygulanması gerektiğini belirterek, “Doğal gazın verimli şekilde kullanılması gerekiyor. Gaz endüstrisinin daha temiz ve düşük karbonlu gazlara geçiş çabalarını önemli ölçüde artırması ve gereksiz metan emisyonlarını ele almak için hızlı ve etkili bir şekilde hareket etmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.