Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref Kudra, yaptığı açıklamada İsrail’in Gazze Şeridi’ne 104 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verdi.

İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi’nde 172 Filistinliyi daha öldürdüğünü, 326’sını da yaraladığını belirten Kudra, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısının 24 bin 620’ye, yaralı sayısının da 61 bin 830’a yükseldiğini kaydetti.

Kudra, hala enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğunu ancak sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığını aktardı.

İsrail’in saldırılarıyla Gazze’de 337 sağlık çalışanını öldürdüğü bilgisini veren Kudra, 99 sağlık çalışanını da alıkoymayı sürdürdüğünü ifade etti.

Kudra, İsrail’in 150 sağlık kuruluşunu hedef aldığını, 30 hastane ile 53 sağlık merkezini hizmet dışı bıraktığını ve 122 ambulansı da kullanılamaz hale getirdiğini vurguladı.

Aşırı kalabalık ve düşük hijyen seviyesi nedeniyle Gazze’de yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı barınaklarda 8 binden fazla Hepatit A vakasının kaydedildiğini belirten Kudra, bu sayının sağlık bakanlığının tespit edebildiği vakalar olduğunun altını çizdi.

Kudra, Gazze Şeridi’nde yerinden edilenlerin sığındığı merkezlerdeki kalabalık nedeniyle Hepatit A vakasının iki katına çıkmasından endişe duyduğunu belirtti.

60 bin hamile kadın ölüm riskiyle karşı karşıya

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü, İsrail bombardımanı nedeniyle yaşanan korku ve kaçma nedeniyle yüzlerce kadının düşük ve erken doğum yaptığını ifade etti.

Kudra, barınaklardaki sağlık hizmeti yetersizliği ve hastanelere erişimin zorluğu nedeniyle yaklaşık 60 bin hamile kadının hayatının risk altında olduğunun altını çizdi.

Anestezi için kullanılan Nitröz gazının tükenmesine dikkati çeken Kudra, yüzlerce yaralı ve kurtarılabilecek vakanın ölümle karşı karşıya kaldığına işaret etti.

Kudra, ilaç eksikliği ve Gazze’ye yeterli ilacın ulaştırılamaması nedeniyle kronik hastalıkları bulunan 350 bin kişinin ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya kalabileceği uyarısını yaptı.

Kan tahlili ve laboratuvar testleri için gerekli malzemeler tükeniyor

Laboratuvarlarda malzeme eksikliği nedeniyle kan tahlilinin yapılamadığına dikkati çeken Kudra, çeşitli testler için kullanılan malzemelerin yüzde 60’ının tükendiğinin altını çizdi.

Kudra, Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi’nin hizmet dışı kalması ve yerinden edilen Filistinlilerin bulunduğu barınaklardaki ilaç ve sağlık hizmetleri eksikliği nedeniyle 10 bin kanser hastasının ciddi sağlık problemleriyle karşı karşıya olduğu ve her gün onlarcasının hayatını kaybettiğini söyledi.

İsrail’in Deyr el-Belah ve Han Yunus’taki hastanelerin çevresini hedef almaya devam ettiğini kaydeden Kudra, söz konusu saldırıların binlerce yaralı, hasta, prematüre bebek ve yerinden edilmiş insanın hayatını tehdit ettiğini hatta onlarcasının ölümüne yol açtığını belirtti.

Kudra, Gazze’nin güneyindeki Refah’ta Tel es-Sultan Doğum Hastanesi, Ebu Yusuf en-Neccar Hastanesi ve diğer sağlık merkezlerinde aşırı kalabalığın bulunduğunu vurgulayarak, bu durumun, yüksek sayıdaki yaralı ve hastaya sağlık hizmeti verilmesine engel olduğunu duyurdu.

Refah’ın altyapısı 1,3 milyon kişinin ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor

Saldırılardan önce nüfusu 300 bin civarında olan Refah kentinin alt yapısının son derece kırılgan olduğunu aktaran Kudra, sağlık ve çevre altyapısının burada barınan yaklaşık 1,3 milyon Filistinlinin ihtiyaçlarına cevap veremediğini ifade etti.

Kudra, İsrail’in Gazze’de sağlık sistemini çökmüş halde bırakmak amacıyla bölgeye getirilen tıbbi yardımların miktarını, çeşidini ve ulaştırma sürecini kontrol altında tuttuğunu belirtti.

Gazze’ye gönderilen tıbbi yardımların ayrılmasından sonra yalnızca yüzde 30’unun kullanılabildiğini aktaran Kudra, yardımların gerekli ihtiyacı karşılamadığına dikkati çekti.

Yaralıların Gazze dışına çıkmasına ilişkin prosedürün yaralıları haftalarca bekleterek ölmelerine sebep olduğunu aktaran Kudra, İsrail’in söz konusu prosedürü yaralıları öldürmek için kullandığını iletti.

6 bin 500 yaralının tedavi için acil Gazze dışına çıkması gerekiyor

Kudra, yaralıların çıkışı için yeni mekanizmaların oluşturulması ve açıklanan ihtiyaçlara göre tıbbi yardımın yapılması çağrısında bulundu.

Gazze’den 6 bin 500 yaralının tedavi amacıyla acil olarak Gazze’den çıkarılması gerektiğinin altını çizen Kudra, Mısır, Arap ve diğer ülkelere bu kişileri kabul etme çağrısı yaptı.

Kudra, uluslararası kurum ve kuruluşlara, yerinden edilen Filistinliler için kapsamlı tıbbi tarama yapma ve salgın hastalıkların yayılması, kıtlık ile su eksikliği nedeniyle maruz kaldıkları sağlık ve insani felaketin önlenmesi için acil müdahalede bulunma çağrısında bulundu.

Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Kudra, Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Kızılhaç Komitesi’nden İsrail’in alıkoyduğu sağlık çalışanları ve insani çalışmalar yapan kişileri ziyaret etmesini ve serbest bırakılmaları için çalışmasını istedi.

İsrail güçleri, Gazze’nin güneyindeki El-İsra Üniversitesini havaya uçurdu

İsrail güçleri, Gazze kentinin güneyine baskın düzenleyip, askeri karargaha dönüştürdükten yaklaşık 70 gün sonra El- İsra Üniversitesini havaya uçurdu.

İsrail ordusu, üniversite binasının patlatılmasını gösteren bir video yayınladı. Video İsrailli ve Filistinli kullanıcılar tarafından sosyal medyada dolaşıma sokuldu.

Videoda patlamanın ardından binadan devasa siyah dumanların yükseldiği görüldü.

El-İsra Üniversitesi tarafından yapılan yazılı açıklamada, Gazze kentinin güneyindeki üniversitenin yüksek lisans ve lisans ana binasının İsrail güçleri tarafından patlatılmasına tepki gösterildi.

Açıklamada, “Siyonist ordusunun binayı işgal etmesinden ve burayı araçları için askeri üs olarak ve Er-Raşid, El-Mugraga ve Ez-Zehra bölgelerinde silahsız sivil halka yönelik keskin nişancı saldırıları için bir merkez olarak kullanmasından yaklaşık yetmiş gün sonra (havaya uçurma) gerçekleşti.” ifadelerine yer verdi.

İsrail’in saldırılarının sadece ana binayla sınırlı kalmadığı, aynı zamanda üniversite tarafından kurulan ve Tarihi Eserler Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılan ülkenin ilk müzesi “Ulusal Müze”yi de etkilediği aktarılan açıklamada, söz konusu müzede 3 binden fazla tarihi eser bulunduğuna işaret edildi.

Açıklamada, İsrail ordusunun “suçun etkilerini örtbas etmek için müze binasını havaya uçurmadan önce tarihi eserleri yağmaladığı” kaydedildi.

İsrail’in Gazze’nin ilk ve tek, Filistin’in ise ikinci üniversite hastanesinin binalarını, tıp ve mühendislik, hemşirelik laboratuvarları, medya eğitim stüdyosu, hukuk fakültesi, mahkeme salonu ve mezuniyet salonlarını da patlattığı hatırlatılan açıklamada, bu binaların bombalanmasının da “değerli eşyaların yağmalanmasının” ardından gerçekleştiği vurgulandı.

Gazze’deki “eğitim kurumlarının hedef alınması” kınanan açıklamada, bu saldırıların, “cehalet kültürünü yaymak ve Filistinlileri bilimin yolundan alıkoymak amacıyla, bu çatışmanın başlangıcından bu yana hiç durmayan eski ve sistematik bir bağlamda” gerçekleştirildiği aktarıldı.

Gazze’deki hükümetin Medya Ofisi istatistiklerine göre İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ndeki saldırıların başından bu yana yaklaşık 95 okul ve üniversiteyi tamamen, 295 okul ve üniversiteyi ise kısmen yok etti.