Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından bu yıl “Finansın Ötesi: Dünyanın Geleceğine Yatırım” temasıyla hibrit olarak gerçekleştirilen 6. Türkiye Sermaye Piyasaları Kongresi kapsamında “Finans Dünyasının Birlikleri Gözünden: İstanbul’un Küresel Finans Ligi Yolculuğu” paneli düzenlendi.

TSPB Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Öztop’un moderatörlüğündeki panelde konuşan Ballı, İstanbul Finans Merkezi’nin önemini anlattı.

Ballı, “İstanbul Finans Merkezi hem ülkemiz hem İstanbul için itici bir güç olacaktır. Finansal anlamda bir üst lige çıkmamız açısından, yani New York, Londra, Dubai gibi finansal merkezleri yakalamamız açısından İstanbul Finans Merkezinin önemli bir rolü olacağını düşünüyoruz.” diye konuştu.

Bunu yaparken ülkede de bankacılık dışı finans sektörünün biraz yukarıya çekilmesi gerektiğini ifade eden Ballı, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“New York’ta bankacılık dışı finans sektörünün pazar payı yüzde 71, Londra’nın yüzde 49 iken, Türkiye’nin yüzde 14. Ama İstanbul Finans Merkezi ile beraber yabancı yatırımcıya sağlanan teşvikle, biz burada yabancı yatırımcıların, yabancı ortaklıkla finansal kiralama şirketleriyle pazarımızı biraz artıracağına, hacmimizi büyüteceğini ve pazar payının daha da yükseleceğine inanıyoruz.

Tabii İstanbul Finans Merkezi’nde bir diğer önemli konu da bütün paydaşların, yani birliğimize üye olan kuruluşların, kamu tarafının, reel sektörün bir arada olması, çalışması ve dijital anlamda herkes bir arada olacağı için birleşimle beraber de ileriye dönük bizim sektörümüzdeki üyelerimizin bu hizmetlere daha kolay erişeceğine inanıyoruz.”

– “İstanbul Finans Merkezinin tahkim merkezi haline gelmesi önemli”

Türkiye Katılım Bankaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Osman Çelik de projenin kendilerini heyecanlandırdığını belirterek, şu görüşlerini aktardı:

“Tabii İslami finansla ya da katılım finansla İstanbul Finans Merkezi’nin ilgisi ne dersek; aslında İstanbul Finans Merkezi’nin temel birleşimleri içerisinde çok net bir şekilde katılım finansın etkinliğinin artırılması, İslami finans ürünleri ve faaliyetlerinde İstanbul’un bir merkez haline getirilmesi konusu var. Bunu yapabilecek potansiyele de sahip. Şu anda aktif toplamı 1,1 trilyonu aşan, sektördeki payı yüzde 9’lara varan ve stratejik hedefi de yüzde 25’lik bir pazar payına ulaşmak, ilk adımda yüzde 15, sonraki adımda yüzde 25’i hedefleyen bir katılım finans sektörü var.”

Çelik, Katılım Finans Strateji Belgesi’nin içerisine bakıldığında katılım finans kurumlarını tek çatı altında toplama hedefi olduğunu, uluslararası alanda da katılım finans ilkelerine göre çalışan, fon yöneten kuruluşların aralarında yaşayacakları sorunlarda İstanbul Finans Merkezinin bir tahkim merkezi haline gelmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.

– “Beşeri sermaye çok önemli”

Türkiye Sigorta Birliği Başkan Yardımcısı Taylan Türkölmez de çalışmalarda bir finans merkezinin global olması için neler gerektirdiğine dair çok net doğrular olduğunu ifade etti.

Türkölmez, bir finans merkezinin yolculuğunda kendini iyi bir yere konumlandırması için neleri içermesi gerektiğine dair bilgi vererek, “Bir tanesi iş ortamıydı. İş ortamı neyi içeriyor? O ülkenin makroekonomik ortamını, o ülkenin hukuk altyapısını ve en son haziran ayında yayınlanan bu kanunla birlikte finans merkezinin sunacağı vergi avantajlarını. Üçüncü maddeye çok ciddi bir çek atmamız gerekiyor çünkü o yönde önemli bir adım atıldı ama hukuki altyapısıyla ilgili yabancı sermayenin bu finans merkezine ilgi göstermesi için daha gidecek yolumuz var ve buraya yatırım yapmasını ve onun hukuki haklarının korunması açısından ele almamız gereken hususlar olduğunu düşünüyorum.” şeklinde konuştu.

Beşeri sermayenin de önemli olduğunu belirten Türkölmez, altyapı açısından da önemli bir ivme kazanıldığını aktardı.

– “İleri vadede sektörün büyüme ivmesinin artacağını öngörüyoruz”

Türkiye Ödeme ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Bilgetekin de dünyadaki bütün ürünlerin Türkiye’de de yapılabilmesi ve ulaşılabilirliğini sağlamak gerektiğini sözlerine ekledi.

Şu an itibarıyla ülkede 520’ye ulaşan fintek kuruluşu olduğunu belirten Bilgetekin, bu alanda büyümenin her geçen gün artarak devam ettiğini söyledi.

Bilgetekin, “İleri vade de sektörün büyüme ivmesinin artacağını öngörüyoruz. TÖDEB üyesi kuruluşlarımızın bu alanda sunacağı yeni ürün ve hizmetlerle tüketicilerin ödeme ve elektronik para kuruluşlarına olan ilgisinin daha da çoğalacağı aşikar.

Kuruluşlarımızın yeni ürün çıkarmaları, yeni teknolojiler ve düzenleyicilerin geliştirmeye yönelik alacağı hamlelerle sektörümüzün çok daha ileri aşamada olacağını söylemek mümkün. Bunun yeni iş imkanları ve fırsatları da peşinden getireceğini söyleyebiliriz.” şeklinde konuştu.

Bilgetekin, bir yandan finansal teknolojiler derken, bir yanda da geleceğin finansını konuşuyor olmak gerektiğini, geleceğin finansında da ödeme ve elektronik para kuruluşlarının konumu, yerinin her geçen artarak devam ettiğini sözlerine ekledi.