Hızla dijitalleşen dünyada işletmelerin önce ihtiyaçlarını belirlemesi gerektiğinin altını çizen Workcube Türkiye Yöneticisi Olgar Ataseven, “İşletmeler şöyle düşünmeli; bir ihtiyacınız var ama bu ihtiyacınız size dışarıdan zerk edilen ya da öğretilen bir ihtiyaç mı yoksa gerçekten şirketinizin rekabet gücünü artırabilecek bir ihtiyaç mı? O yüzden şirketler dijitalleşmeyi teknoloji satın almak olarak görmemeye başladığı an hayat değişecek ve boşu boşuna para harcamamış olacaklar. Bu sektörde dünya paralar maalesef atılıyor. Burada çok ciddi sorumluluk almamız gerekiyor. Dünya pazarında iş yazılımına ödenen rakam her sene yaklaşık 400 milyar dolar. Bu pazar sadece yazılım değil, bu yazılımı aldığında müşteri iki katı kadar da bir uygulama, uyarlama, geliştirme ve genel danışmanlığı da almak zorunda kalıyor.  Bu da yaklaşık 650 milyar dolar demek. 1 trilyonu aşkın bir pazardan bahsediyoruz. Dünyada her 10 projenin 5 adedine yakını da başarısız oluyor. Yani her sabah dünyada 1 milyar dolar çöpe atılıyor ve kimse farkında değil” dedi. 

Ataseven; “Dijitalleşmeyi birçok şirket sahibi ya da genel müdür bir teknoloji satın alımı olarak algılıyor. Dijitalleşme bir strateji. Yani teknoloji satın almak esasında şirketi dönüştürmüyor. Tırtılın kelebeğe dönüşmesi esasında şirketin analogdan dijitale dönüşmesi.” şeklinde konuştu.

Her şirketin dijitalleşme modeli aynı olamaz

Her şirketin attığı adımın diğer şirket için doğru olmayacağını belirten Ataseven; “Bir şirket yapıyormuş ben de yapıyorum” her işletmeye uymayabilir onun iş yaptığı bu model size uymayabilir. Bir de şirketlerin bütünlük içinde parça parça aldığı her şey bir süre sonra şirketlerdeki çalışanlara dijitalleşmenin getirdiği kolaylığın tam tersine inanılmaz bir bezginlik getiriyor. Bazı şirketler 17-18 tane değişik yazılım kullanıyor. İşletmenin her yeni aldığı yazılım ve donanım da çalışanlar da yeni bir şey mi geldi şimdi öğrenmemiz gerekli düşüncesi oluşuyor ve direnç başlıyor. Dijitalleşme kültürel olarak benimsenip rahatlıkla akması gereken bir iş iken direnç gösterilen bir noktaya geliyor. 

İşletmelerin uçtan uca bütünsel bir çözüme ihtiyacı olduğunu belirten Ataseven; “İşletmeler bizim gibi bütüncül bir sistemi ele aldıklarında her şey elinin altında. Pandemi bize çok şey anlattı; her an mobil çalışabilmeliyiz. Bir yöneticinin her an her olduğu yerde onay verebilmesi gerekir.  En temel nokta strateji. O stratejiyi kurduktan sonra zaten artık 2- 3 tane şeyden kaçamazsınız. Webde olmak ve webin üzerinde şirketinizi yönetmek zorundasınız. Dijital bir yön katmak zorundasınız.” dedi.

Workcube, aynı ürün için müşteri ihtiyacına ve tercihine göre bulutta veya on-premises yani müşterinin kendi sunucusunda lisanslama yapabilen nadir çözümlerden biri. Çözüm; işletmeleri farklı yazılımları entegre etmenin getirdiği zahmet, zaman kaybı ve maliyetten kurtarıyor. Workcube ERP, CRM insan kaynakları yönetimi, proje yönetimi, fiziki ve dijital varlık yönetimi, B2B, B2C gibi farklı başlıklarda firmaların kullandığı yazılım çözümlerinin sunduğu tüm fonksiyonları, iletişim ve işbirliği araçlarını bir arada ve bütüncül şekilde müşterilerine sunuyor.