DOLAR 32,2558 0.01%
EURO 34,8442 0.35%
ALTIN 2.418,641,08
BITCOIN %
İstanbul
15°

PARÇALI BULUTLU

KALAN SÜRE

Dr. Murat Kubilay: Türkiye ağır bir iktisadi buhran içerisinde

Dr. Murat Kubilay: Türkiye ağır bir iktisadi buhran içerisinde

Dr. Murat Kubilay kendi Twitter profilinden mevcut durumda Türkiye ekonomisi ve bu konuda yorumlar yapan kişiler hakkında bir bilgi akışı oluşturdu

ABONE OL
24 Temmuz 2023 20:00
Dr. Murat Kubilay: Türkiye ağır bir iktisadi buhran içerisinde
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Banka Dünyası’nın haberine göre, Türkiye ağır bir iktisadi buhran içerisinde ve maalesef bunu inkâr eden, sözde tarafsız veya muhalif ama güya bilgili isimler çok. Bugünkü konumuz bu hataya düşen iyi niyetli bilgisizlerle kötü niyetli bilgililerin bu oyununu ortaya çıkarmak. İsimlerin ifşasını ise okuyuculara bırakıyorum. Şu bilgiseli yazmak benim için çok üzücü. Lakin kendi çıkarları için olayları farklı göstermeye çalışan çok sayıda utanmaz meslektaşım bulunduğu için vatanseverlik ve toplumculuk ödevimi ifa etmek durumundayım.

Türkiye ekonomisi Mart 2018’de ekonomik bunalım içerisine girdi. Bu süreçte büyük şoklar da yaşadı, göreceli olarak sakin günler de geçirdi. Günümüzdeki buhranlar da bu şekilde gerçekleşiyor; yani tek bir şok ve kırılma yerine uzun yıllar süren ve içine düşüldüğünü unutturacak kadar kimi zaman sakinleşen biçimde yıllar sürüyor. Bu durumdan ötürü vatandaşların kriz tanımında şaşırması mümkün. Ancak ekonomi alanında uzman olanların inkârı büyük bir ayıp; ya bilgisizlik ya da art niyet.

Gelişmiş ülkelerde hiperenflasyon sorunu yoktur; son 40 yılın en kötü dönemini yaşadıklarında dahi hiçbirinde TÜFE %12’yi aşmamıştır. 1978-82 arasındaki daha büyük enflasyon döneminde de %25’i geçmemiştir. Haliyle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sıklıkla rastlanan enflasyonlu büyümeyi çok nadiren yaşarlar. Bunun neticesinde krizin tanımı daha çok bankacılık şoku, konut fiyatlarında çakılma veya hisse senedi piyasalarında çöküş anlamına gelir. Bu ülkeler kendi para cinslerinden borçlandıkları için dış borç sorunu da yaşamazlar.

Bu ülkelerde kriz tanımı için bir diğer gösterge ise ekonomik aktivitedir, yani GSYH büyümesi. Gelişmiş ülkelerde demografi durgunlaşmıştır, yapılması gereken birçok proje tamamlanmıştır ve ranta veya çevre tahribatına dayalı tek seferlik büyüme sınırlıdır. Bu nedenle doğal büyüme oranları Türkiye gibi ülkelere göre düşüktür. Örneğin Japonya için durgunluk dahi başarıdır, Avrupa’daki birçok ülke için %1 büyüme oranı yeterlidir, demografik gücünü koruyan ABD’de ise bu oran yalnızca %2’dir. Türkiye’de ise bu oran %4 iken, AKP’nin hatalı yatırımları, ülkeyi içine soktuğu dış borç ve özellikle eğitimdeki hezimeti nedeniyle bu oran %3’e düşmüştür. Yan Türkiye hiçbir şey yapmasa veya daha başka bir ifadeyle Türkiye’de hükumetler gölge etmese bile, ortalama %3 büyüme olağandır. Bunun altında uzun süre kalıyorsa veya aynı dönemde sürekli dış borç krizi, reel sektör ve bankacılık sorunları, döviz kuru şoku ve hiperenflasyon yaşıyorsa iktisadi buhran içerisindedir. Gerçekten de Mart 2018’den beri Türkiye’deki durum budur. Zaten ülkenin nüfus artış oranı %1,5’tir ve bir de milyonlarca sığınmacı vardır. Gelir paylaşımındaki adaletsizlik de hesaba katılırsa, %3’ün altındaki büyümede mutlaka yoksulluk artışı yaşanır.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.