ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) Yöneticisi Bill Nelson yaptığı açıklamada, Çin’in konu hakkında şeffaf davranmadığını belirterek, uzay enkazı konusundaki standartları yerine getirmediğini ve insan hayatını riske attığını söyledi.

Çin’in ve uzaya çıkan diğer tüm ulus ve ticari kuruluşların, uzay faaliyetlerinin güvenliğini, istikrarını ve güvenliğini sağlaması gerektiğini ifade eden eski astronot Nelson, “Uzun vadede uzay çalışmalarıyla ilgili sürdürülebilirliği sağlamak için sorumlu ve şeffaf bir şekilde hareket edilmesi kritik önem taşıyor.” diye konuştu.

Harvard Üniversitesi astrofizik uzmanı Jonathan Mcdowell da söz konusu roket kalıntılarının New York, Madrid, Pekin ya da güney yarım kürede Yeni Zelanda gibi insan nüfusunun yoğun olduğu şehir ya da ülkelere de düşebileceği eleştirisinde bulundu.

Mcdowell, 1979 yılında NASA’ya ait bir roketin Dünya’nın yörüngesinden çıkarak Avustralya’ya düşmesi sonrası uzay mekikleri tasarımlarında değişikliğe gidildiğini belirterek, “Sanırım bu konuya önem vermedikleri için Çinli roket tasarımcıları oldukça tembel olmalılar.” ifadelerini kullandı.

Çin Uzay İstasyonunun çekirdek modülünü yörüngeye taşımak üzere 29 Nisan’da uzaya fırlatılan ve kontrolden çıkan Long March 5B roketi, Hint Okyanusu’nda Maldivler yakınlarında bir yere düşmüştü. Roketin ana gövdesinin Dünya’da önceden planlanan bir noktaya inmesi gerekiyordu.

Dünya’ya düşen Çin roketinin ana gövdesinin yaklaşık olarak 18 ila 22 ton olduğu tahmin ediliyor ve bugüne kadar uzaya gönderilen en büyük hacim ve ağırlığa sahip roket olduğu belirtiliyordu.

Euronews Türkçe