Pekin yönetimi, sendeleyen ekonomiyi canlandırmak ile finans sektörünün istikrarını korumak arasında hassas bir denge kurmaya çalışıyor.

Çin liderlerinin geçtiğimiz ay dünyanın en büyük ikinci ekonomisini pençesine alan yeni zorlukları aşma taahhüdü ekonomik faaliyeti canlandırmak için daha cesur hükümet önlemlerin önünü açıyor gibi görünüyordu.

Sürpriz faiz indirimi şaşırttı

Ancak Çin Merkez Bankası’nın (PBOC) bankaların makul bir kâr elde etmelerine izin verilmesi yönündeki çağrısının ardından pazartesi günü faiz oranlarında beklenmedik indirme gitti.

PBOC bir yıl vadeli kredilerin (MLF) faiz oranını 15 baz puan düşürerek %2,5’e indirdi. Bu, 2020 yılından bu yana yapılan en büyük faiz indirimi oldu.

Ekonomistler faizin değişmeyeceğini tahmin ediyorlardı.

Financial Times’ın haberine göre, uzmanlar sınırlı faiz indirimlerinin Pekin için bir ikilemi ortaya çıkardığını belirtiyor. Zira borçlanma maliyetlerini düşürerek duraksayan ekonomiyi canlandırma arzusu ile Çin’in 56 trilyon dolarlık bankacılık sisteminin istikrarını koruma ve zayıflayan para birimini destekleme ihtiyacı nasıl dengelenecek?

Düşük faiz oranları mevduatlara ödedikleri miktar ile kredilerden aldıkları ücret arasındaki farkı daraltarak bankaların karlarını azaltır.

Goldman Sachs analistleri konuya ilişkin yaptıkları açıklamada, bankaların net faiz marjları üzerindeki baskıların “beklenenden daha küçük LPR indiriminin arkasındaki temel nedenlerden biri” olduğunu belirtirken, Morgan Stanley’deki meslektaşları politika yapıcıların bu marjlardaki “keskin düşüşlere” odaklandığına işaret etti.

Çinli politika yapıcılar için zorluk, düşük banka karlarının, düzeltmeye çalıştıkları ekonomik zayıflıklardan daha büyük bir sorun haline geldiği noktayı belirlemek olabilir. Morgan Stanley analistleri hazırladıkları raporda, “Net faiz marjının daha da düşmesi ve riski sindirme kabiliyetinin azalması önümüzdeki birkaç yıl içinde asıl zorluk olabilir” diye uyardı.