Son zamanlarda İngiltere’de, mültecileri barındırmak amacıyla kullanılan gemide lejyonella salgını tespit edilmesi, Avrupa genelindeki göçmen konularını yeniden gündeme taşıdı.

Londra hükümeti, “yüzen kamp” yaklaşımını, barınma maliyetlerinin düşük olması ve daha kolay kontrol edilebilir olması sebepleriyle savunuyor.

İngiltere’nin bu yönteme başvurması sadece bir örnek değil. Belçika, mültecileri barındırmak için ilk kez 2016’da gemiye dönüştürdüğü bir mavnayı kullanmaya başladı. Ancak bu çaba, hala binlerce göçmenin sokaklarda yaşam savaşı verdiği bir gerçeği değiştirmedi.

Hollanda ise Ukraynalı göçmenleri geçici olarak bir yolcu gemisinde ağırlayarak çözüm arayışına girdi. Başbakan Mark Rutte, ülkenin sığınmacı kabul merkezlerinin yetersizliği nedeniyle utanç duyduğunu ifade etti.

Fransa, Estonya ve İskoçya da Ukraynalı mültecilere yardım eli uzattı. Gemi ve feribotlar, binlerce Ukraynalının geçici olarak barınmasına olanak sağladı.

İngiltere’deki sığınma başvuruları son yıllarda hızla arttı. 2022’de rekor seviyeye ulaşan başvuru sayıları, ülkenin göçmen konusundaki mevcut durumunu vurguladı.

AB’nin istatistiklerine göre, 2022’de AB genelinde ilk kez sığınma başvurusunda bulunanların sayısında büyük bir artış yaşandı. Bu artış, özellikle Ukrayna krizi ve Rusya’nın işgali sonrasında kaydedildi.

AB üye devletleri, Ukrayna’dan kaçan milyonlarca insanı geçici koruma statüsü altında ağırlamaya başladı. Bu durum, Avrupa’daki göçmen krizini daha da karmaşık bir hale getirdi. artı49