Orhan Aydın, yaptığı yazılı açıklamada, enflasyonla mücadele kapsamında atılan adımlara ilişkin değerlendirmede bulundu.

İş dünyası olarak uzun süredir öngörülebilir bir piyasa beklentisi içinde olduklarını belirten Aydın, bunun enflasyonla büyük bir mücadeleyi gerektirdiğine işaret etti.

Aydın, hem iş dünyası hem de yabancı sermaye için “güvenli liman” olmanın önemine dikkati çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Bu bağlamda enflasyonla mücadele noktasında kararlılık sergilemek gerekiyordu. En çok tartışılan konuların başında gıda, emlak, otomobil kamuoyunun sıklıkla gündeme getirdiği konulardı. Özellikle Ticaret Bakanı’mız Ömer Bolat’ın kararlı politikaları ve radikal önlem ve uygulamalarıyla bir çekidüzen geldiğini görmekteyiz. Piyasalarda haksız rekabete yol açan firmaların yakından takip edilmesi, emlak ve otomobil fiyatlarını şişiren balon ilanların önünün kesilmesi çok yerinde ve ciddi adımlar olmuştur.”

“Taşlar yerine oturuyor”

ASKON Genel Başkanı Aydın, alınan kararlarla yatırım kanallarının tekrardan rayına oturduğunu, gelinen noktada otomobil ve emlak fiyatlarında yüzde 20’lere varan gerilemeler gördüklerini bildirdi.

Yine gıda konusunda alınan sıkı tedbirlerle pazarlara ve marketlere çekidüzen geldiğini belirten Aydın, “Piyasaların yakından takibi, oluşan şartlara göre güncel politikaların oluşturularak ivedilikle uygulanması, alınan radikal önlemlerin meyvesini verdiğini göstermekte ve taşlar da yerine oturmaktadır.” değerlendirmesinde bulundu.

Aydın, ASKON olarak bu süreçte özellikle vatandaşları yakından ilgilendiren otomotiv, gıda, tekstil ve emlak gibi sektörleri enflasyonla mücadele için sürekli teşvik ettiklerini belirterek şunları kaydetti:

“Cumhuriyet’in 100. yılı dolayısıyla başlatılan ekonomik kampanyalara da açıkça destek veriyoruz. Piyasaların öngörülebilir olması, gerek bizleri gerekse yabancı sermayeyi memnun etmektedir. Oluşan yeni atmosferle 2024 yılının ikinci çeyreğinden itibaren enflasyonda artışın duracağını şimdiden öngörebiliyoruz. Bu tarihten itibaren enflasyonda düşüşler yaşanarak vatandaşın refah seviyesi artacağı gibi güvenli limana ulaşan ülke ekonomisi de yabancı sermayenin ilgi odağı olacaktır.”