İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki KİPTAŞ, ‘Tuzla Aydınlık Evler’ projesini tamamladı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, projeyi teslim tarihinden önce bitirmenin gururunu yaşadıklarını belirtti.

İmamoğlu şunları söyledi:

“3,5 yılı aşkın süredir her alanda özenli iş yapma gayreti içerisinde olduğumuz gibi; KİPTAŞ’ın da geçmiş dönemde yaptığı iyi işler de var ama sosyal konut kavramıyla aslında çok da fazla iş üretmediğini görüyoruz. Bunu tersine çevirmek ve daha fazla ihtiyacı olan vatandaşımızın bütçesine katkı sunarken şeffaf bir biçimde, herkesin gözü önünde, hiçbir ayrımcılık yapmadan, başvurusundan dağıtımına kadar her anını insanlarıyla paylaşan bir yönetim olduk.

Türkiye’de, sosyal komut projesine oran olarak en yüksek talep görmüş projedir. Bu anlamda rekora imza atmıştır. İki haftalık ön başvuru süresinde, 321 dairelik bu projeye tam 164 bin insan başvuru yapmıştır. Yani projenin sunduğu konut adedinin 510 kat daha fazlası bir taleptir bu. Tuzla Aydınlık Evler’in gördüğü bu ilgi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bütün projelerinde olduğu gibi aslında ortaya koyduğu gerçek, vatandaşların çıkarını gözetme gerçeğidir. Vakit nakittir dedik, temel attıktan 13 ay sonra bu projeyi bitirerek ev sahiplerimizin huzuruna getirip sunma başarısını ortaya koyduk.

300 günde 300 proje

İstanbul’u kreşlerle donatmak konusunda kararlıyız. Artık yüze doğru gidiyoruz. Bitenler, yapılanlar, planlananlar ve sahada inşaatı devam edenler; şu anda yüze doğru yaklaşmak üzereyiz. Burası bizim için değerliydi. Bu projeyi bitirdik. Çok yakın zamanda, 150 günde 150 projemizin kampanya olarak ‘161 noktada 190’ıncı proje’ diyerek Dudullu-Bostancı hattımızı milletimize kavuşturmuştuk. 14 buçuk kilometrelik bir metro. Araçlarıyla beraber 600 milyon Euro’yu aşan bir maliyet. 12 milyar liranın üzerinde bir maliyetle önemli bir projedir, önemli bir iştir. Bitirmenin onurunu, gururunu yaşadık. Ama önümüzdeki işlere bakınca bir kavram geliştirelim dedik, arkadaşlarımla masaya oturduk, biraz kafa yorduk. Seçim de geliyor, bizimle uğraşmaya gayret ediyor bir avuç insan. Dedim ki ‘Biraz daha, biraz daha uğraşsınlar. Biz, gelin, bu işi, nasılsa biraz hızlı gittik, 190’ı yakaladık, bir 150 gün daha ekleyelim. Mayıs ayının sonuna kadar gelin biz, 300 günde 300 projeyi İstanbullularla buluşturalım’ dedik. Bu kampanyanın da bir nevi başlangıcı olur.

“Liyakatli bir sistem, bereketli bir bütçe yönetiminin sonucudur bunlar. Ülkemizin de buna ihtiyacı var. Engellemelerin hiçbiri işe yaramayacak. Daha yeni, dün itibariyle öğreniyoruz. Örneğin vatandaşların hararetle, dört gözle bekledikleri Sefaköy-Beylikdüzü Metro Hattı Projesi hazır. Finansmanıyla ilgili iki ön protokolü dünyanın en önemli finans kuruluşlarından biri olan Avrupa Yatırım Kalkınma Bankası’yla imza altına aldığımız bir projeyi Cumhurbaşkanlığı’nın, yatırım programına almadığını gördük. Yani burada İzmir, Mersin, Muğla, Ankara gibi birçok şehrimizin yaşadığı problemin bir benzerini daha dün yaşamış olduk.

“Dertleri hizmet değil, Millet İttifakı’nın belediyeleri”

O kadar enteresan bir anlayışla hareket ediyorlar ki şimdi bir insanın içinde haset varsa, kıskançlık varsa; bir insanın içine kötülük girmişse görevini yapmasına nasıl engel oluyor biliyor musunuz? Normalde yani o imzayı atmalı, onu o listeye koymalı. Eli titriyor, imzayı atmıyor. Bu insanların aklı gitmiş. Dertleri hizmet değil. Dertleri, insanlar hizmetle buluşsun değil. Yatıyorlar, kalkıyorlar; ‘Aman bu CHP’li belediyeler, Millet İttifakı’nın belediyeleri iş yapmasın’. Allah size akıl versin. Çok dua ettim. Allah size akıl versin. Tekrar dua ediyorum; Allah sizin iftiralarınızdan, kötü emellerinizden, bize hizmet etmek isteyen güzel insanları ve milletimizi sizden korusun.

“Bundan sonra da hizmetten bizi alıkoymaya çalışacaklar”

Tabii bundan sonra da hizmetten bizi alıkoymaya çalışacaklar. Hileyle, şikeyle alıkoymaya gayret edecekler. Bana ya da diğer belediye başkanı arkadaşlarıma, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne değil, milli iradeye karşı hile yapmaya gayret edecekler. Millet aleyhine şike yapma gayreti içerisinde olacaklar ki bizi durdurabilsinler. ‘İstediğimiz soruşturmayı açarız, istediğimiz kararı aldırırız’ diye düşünen bu hilecilere, bu şikecilere, milletin iradesine karşı darbe yapma girişiminizi boşa çıkaracağımızı buradan tekrar söylüyorum. Hevesleri kursaklarında kalacak. Çünkü sizler, kıymetli vatandaşlarımız demokrasiye, adalete sahip çıktıkça hevesleri kursaklarında kalacak. Biz, icraat yapmaya, yatırım yapmaya, hizmet etmeye devam edeceğiz.

“Projeleri millet için yapacağız”

Projeleri milletimizin lehine, milletimizin çıkarına, asla bir avuç insanın değil, milletimizin çıkarına harekete geçirmeye ve hizmete geçirmeye devam edeceğiz. Her bitirdiğimiz iş, milletimizin o güçlü sesini yansıtacak. Bu sesi duymazdan gelenin, milletin gönlünde yeri olmaz. Bunu buradan tekrar duyuruyorum. Haddinizi bilin. Milletin sesini duymadan, milletin gönlünde yer alamazsınız. Sizi uyarıyorum; milleti yok sayanı millet de yok sayar. Tarih, bunu defalarca yazmıştır.

“2023’te her şey çok güzel olacak”

Esas olan bunu bize, 100’üncü yılına girdiğimiz Cumhuriyet öğretmiştir. Yüzüncü yılımızda, Atatürk’ün bize emanet ettiği Cumhuriyet’e layık olacağız. Demokrasiyle, adaletle ve hukukla taçlandıracağız. Türkiye’de herkesin insanca koşullarda, geleceğine dönük kaygı duymadan kolayca ev sahibi olduğu bir ülke var etme konusunda bütün yol arkadaşlarımızla çalışmaya devam edeceğiz. Tek yapmamız gereken, yeni bir yönetim anlayışı, yeni bir ahlakı, yeni bir adalet ve hukuk düzenini güçlü bir biçimde demokrasiyle birlikte hayata geçirmek. İşte 2023, bunun yılı olacak. Türkiye, bizim ortak evimizdir. 85 milyon insanıyla yaşadığımız ortak evimizdir. Bu evin tapusu kimde? Asla bir kişide değil. Bir avuç kişide hiç değil. Milletimizde, milletimizde bu evin tapusu, 85 milyon insanımızda. İnşallah hep birlikte, Cumhuriyet’e olan borcumuzu 2023 yılında layıkıyla öderiz. Yüzüncü yılını hep birlikte kutlarız. Çok güzel bir yıl olacak. Her şey çok güzel olacak diyorum. Bu projenin hepimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.”