Habertürk’ten Ahmet Kıvanç’ın haberine göre, HAK – İŞ’e bağlı Hizmet İş Sendikası Başkanlar Kurulu KKTC’de toplandı. Hizmet İş’in de Başkanı olan HAK – İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile dayanışmak amacıyla etkinliklerinin bir kısmını burada yapmaya çalıştıklarını, bundan sonra da aynı çabayı göstereceklerini söyledi.

Mahmut Arslan, konuşmasında isim vermeden memur sendikalarını eleştirdi. “Bazıları diyor ki, işçi ücretlerini isteriz, ayıptır” diyen Arslan, 2 milyon dolayında sendikalı işçi bulunduğunu, çoğunluğu kamuda olmak üzere 1 milyonunun toplu iş sözleşmesi yaptığını belirtti. Türkiye’de 12-13 milyon işçinin asgari ücretle çalıştığını kaydeden Arslan, “Asgari ücreti bile alamayan, asgari ücretle çalışıp daha sonra işverene iade eden milyonlarca işçi var. Allah’tan korkun. Hiç kimsenin ne kadar fazla aldığını tartışmıyoruz. Biz hiç kimsenin ücreti fazla demeyiz. Efendim, işçinin maaşına erişmeyi hedefliyoruz. Ayıptır ayıp. Sen kendi hedefini koy, daha yükseğini iste. Bütün emekçilerin daha fazla ücret almasını destekliyoruz. Kendi üyelerimiz için de insanca onurlu bir şekilde yaşayacak ücret talep ediyoruz” dedi.

Enflasyonist sistemde ücretle çalışanların milli gelirden aldığı payın azaldığını, servetin payının arttığını, enflasyonun yoksulluğu artırdığını vurgulayan Arslan, temmuz ayında açıklanan enflasyonun aldıkları zammın yüzde 10’unu götürdüğünü belirtti.

“KAMU ÇERÇEVE PROTOKOLÜ BELEDİYELERE DE UYGULANSIN”

Mahmut Arslan, kamudaki işçilerin toplu iş sözleşmesi için imzalanan kamu çerçeve protokolünün belediyeler ve şirketlerine de uygulanması talebini tekrarladı. Protokolün imzalanması sırasında bu konudaki taleplerinin TÜRK – İŞ tarafından kabul edilmediğini belirten Arslan, eski Çalışma Bakanı Vedat Bilgin’in taleplerine sıcak baktığını ancak Bilgin’in görevi bırakmasıyla bürokratların aynı kararlılığı gösteremediklerini söyledi. Yüksek Hakem Kurulu’nun bu yıl uyuşmazlıklarda kamu çerçeve protokolünün belediyelerde de uygulanması yönünde oybirliği ile prensip kararı aldığını ancak sonradan bu karardan vazgeçilmesinin gündeme geldiğini belirtti. Arslan, prensip kararından vazgeçilmesinin Yüksek Hakem Kurulu’nun bağımsızlığına gölge düşüreceğini savundu.

Arslan, yılda 52 günlük ikramiye anlamına gelen ilave tediyenin belediye işçilerine de uygulanması için kamu çerçeve protokolüne kanun değişikliği yapılması konusunda madde konulduğunu, bunun yeni dönemde hayata geçirilmesi için çaba göstereceklerini söyledi.

“BELEDİYELERİN İŞÇİNİN ÜCRETİNİ ÖDEMESİ OKUL YAPMASINDAN ÖNEMLİ”

Belediye işçileri ile yüz yüze yaptıkları anket hakkında bilgi veren Arslan, geçinemeyen işçilerin büyük kısmının ikinci iş olarak valelik, garsonluk, bulaşıkçılık yaptıklarını, eşlerini evlere temizliğe gönderdiklerini anlattı. Yüzde 50’sinin kirada oturduğunu, kendi evinde oturanların yüzde 80’inin evinin ise eski ev olduğunu belirten Arslan, işçilerin yüzde 29’unun aylık 20-25 bin liraya razı olduğunu, yüzde 30’unun ise “25 bin lira ücret yeter” dediğini kaydetti.

Belediyelerin işçi ücretlerini ödemek yerine okul, sağlık ocağı, kültür merkezi gibi başka bakanlıkların alanına giren görevleri üstlendiklerini ifade eden Arslan, “Çalışanlarınızın da haklarını verin. Onların haklarını vermek sağlık ocağı, okul, kültür merkezi yapmaktan daha önemli” diye konuştu.