DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN %
İstanbul
27°

PARÇALI AZ BULUTLU

KALAN SÜRE

Vergiden önce, kayıt dışı önlensin

Vergiden önce, kayıt dışı önlensin

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, şirketlere asgari kurumlar vergisi getirilmesine ilişkin çalışmada netliğe kavuşturulması gereken konuların bulunduğunu söyledi.

ABONE OL
27 Mayıs 2024 07:36
Vergiden önce, kayıt dışı önlensin
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, döviz kuru ile enflasyon arasında açılan makasın ihracatın düşmesi, ithalatın da artmasına yönelik ciddi bir risk oluşturduğunu söyledi. Avdagiç, son dönemde yaygınlaşan carry trade’in de uzun vadede risk oluşturabileceği uyarısında bulundu. Asgari kurumlar vergisi tartışmalarına da değinen Avdagiç, “Önce kayıt dışılık önlenmeli. Eş zamanlı olarak da düzenlemeler getirilmeli. Yoksa bu düzenlemeler kayıt içinde çalışanla ilgili olacak, kayıt dışında olanlara ise yine dokunulmamış olacak” dedi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, gündemin en sıcak konularını EKONOMİ’ye değerlendirdi. Oda’nın Eminönü’ndeki merkez binasında EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Genel Koordinatörü Vahap Munyar, Yayın Kurulu Başkanı Şeref Oğuz ile yazarlar Abdurrahman Yıldırım ve Sadi Özdemir’i konuk eden Avdagiç’in bir numaralı gündem maddesi enflasyon oldu. İş dünyasının öncelikli beklentisinin hızlı ve sağlıklı bir şekilde enflasyonun düşürülmesi olduğunu söyleyen Avdagiç, bu yapılırken oluşan yüklerin herkesin üzerine adil dağıtılması gerektiğine işaret etti. Şu anda piyasanın ‘yükselmeyen kura göre’ fiyatlarını güncellediğine dikkat çeken Avdagiç, “Şimdi kuru burada tutuyoruz, firma da diyor ki ‘Kur şimdi 32 lira ama aslında 36 lira olmalıydı, ben fiyatımı 36 liraya göre yapayım’ diyor. Böyle olunca da siz kuru yükseltmiyorsunuz ama insanlar kendilerine göre olması gerektiğini düşündüğü piyasa kuruyla TL fiyatını yükseltiyor. Dolayısıyla şu anda bize göre en dikkat edilmesi gereken konu, kurla enflasyon arasındaki korelasyonun kaybolmaması” dedi.

Bunu ihracatın düşmesi ve ithalatın da artması anlamında çok ciddi bir risk olarak gördüklerini vurgulayan Avdagiç, “Üzerine titrediğimiz dış ticaret dengesiyle ilgili öngörmediğimiz bir manzarayla karşı karşıya kalabiliriz. Yılbaşından bu yana, mayıs ayını saymazsak, enflasyon yüzde 17,5 arttı; kurda ise yüzde 9,7 artış yaşandı. Buna rağmen dış ticaret rakamlarından kayda değer bir olumsuzluk şu an için görünmüyor. Ancak tekrar ediyorum, enflasyon oranı ile kurların artış oranı arasındaki korelasyonu kaybetmememiz lazım. Birebir yürümesi gerekiyor diyemem, ama oradaki ilişkiyi koparmamamız lazım. Yılbaşından bu yana enflasyon 2 arttıysa, kur bir arttı. Bu da her geçen gün zorlamaya başladı. Önümüzdeki günlerde bunun etkisi daha sert hissedilecek” ifadelerini kullandı. Tüm uluslararası bankaların sene sonu dolar öngörüsünün 36-38 TL bandında olduğunu hatırlatan Avdagiç, ilk etapta tekstilcilerin, hazır giyimcilerin, ayakkabıcıların şikayetlerinin duyulduğunu, ancak ikinci etapta şimdi otomotivcilerin de, makinecilerin de, beyaz eşyacıların da şikayetlerini yüksek sesle dile getirmeye başladıklarını anlattı.

HİZMETTE İTHALAT HIZLI ARTIYOR

“Geçmiş bir dönemde doların 1,40’tan 1,16’ya indiği 4-5 senelik dönemde ihracatı take-off yapacağız derken, kuru baskılayarak çok hızlı bir şekilde ithalatın arttığını unutmamalıyız.” Türkiye bu örnekleri çok iyi bildiğinden benzer durumlara düşmeyecek tedbirlerin alınacağından eminiz” diyen Avdagiç, o dönemi değerlendirirken sadece ihracat artışına bakmanın yanıltıcı olacağını, aynı şekilde ithalat artış hızına ve ihracatın ithalatı karşılama oranına dikkat edilmesi gerektiğini savundu.

Bilindiği gibi Avdagiç, aynı zamanda Hizmet İhracatçıları Birliği Başkanlığı’nı da yürütüyor. Değerli TL’nin de etkisiyle yılın ilk 4 ayında hizmet ithalatının hizmet ihracatından çok daha hızlı arttığına değinen Avdagiç, “Bu demek oluyor ki, biz daha çok yurt dışına seyahate gidiyoruz. Daha çok yurt dışında kredi kartı ile harcıyoruz. Lojistikçilerin vize sorunlarının da etkisiyle ithalatçı ve ihracatçı firmalar daha çok yabancı lojistik firmasıyla çalışıyor. Vize sorunları olmasaydı hizmet ithalatında artış hızı çok daha yüksek olabilirdi” diye konuştu.

CARRY TRADE UZUN VADEDE RİSKLİ

Son dönemde yabancıların TL varlıklara ilgisinin artmasıyla ortaya çıkan ‘carry trade’ tartışmalarına değinen Avdagiç, “Bir geçiş döneminde bunu kabullenmek durumdayız. Ama bunun uzun sürmemesi önemli. KKM’nin de belli riskleri vardı. Ancak KKM’nin carry trade’e göre avantajı yatırımcıların içeride olmasıydı” şeklinde konuştu.

BİR AN EVVEL KAYIT DIŞILIK MİNİMİZE EDİLMELİ

Gündemin en sıcak konularından biri de asgari kurumlar vergisi üzerinde çalışma başlatıldığı açıklaması… Bu konuya ilişkin görüşünü merak ettiğimiz Avdagiç, şu an da henüz kesin bir bilginin olmadığını, ancak ham bilgiler üzerinde bazı soru işaretleri olduğunu kaydetti. “Bu noktada İTO olarak şunu istiyoruz; bir an evvel kayıt dışılık minimize edilmeli. İstisnaların gözden geçirilmesini kabul ediyoruz. Ama burada ‘-den sonra’ önemli. Yani devam eden hakların süre sonuna kadar korunması gerekir” diye konuştu.

Vergi düzenlemeleri ile kayıtdışılıkla mücadele konuları ele alınırken, birini diğerinin alternatifi olarak görmemek gerektiğine işaret eden Avdagiç, “Ama öncelikli olan kayıt dışı… Düzenlemeleri tabii ki yapmayın diyemeyiz. Ama bizim söylemeye çalıştığımız, ‘Önce kayıt içinde çalışanların rekabetçiliğini zorlayan kayıt dışılığı önlenmeli’. Bununla eş zamanlı olarak da düzenlemeler getirilmeli. Yoksa bu düzenlemeler kayıt içinde çalışanla ilgili olacak, kayıt dışında olanlara ise yine dokunulmamış olacak” ifadelerini kullandı.

SADECE MESLEK LİSELERİNİN SAYILARINI ARTIRARAK BU İŞİ ÇÖZEMEYİZ

Reel sektörde, özellikle sanayide eleman problemi artarak devam ediyor. Burada yabancı çalışan istihdamına yönelik tartışmalar devam ededursun, İTO Başkanı Avdagiç bu konuda çözümün ‘içeride’ olduğunun ısrarla altını çiziyor. Türkiye’de 3 milyon gencin ne eğitimde ne de istihdamda olduğuna dikkat çeken Avdagiç, “Bizim bütün hedefimiz bu gençler olmalı. Bu 3 milyon çocuğumuzun biz sadece 1 milyonunu bile sistemi kazandırabilsek, bütün istihdam sorunlarını çözeriz” dedi. Sorunun çözümü için meslek liselerinin sayısının artırılmasının doğru olmadığını kaydeden Avdagiç, “Şu durumda sadece meslek liselerinin sayılarını artırarak çözemeyiz bu işi. Şu anda meslek liselileri bitiren ortalama altı çocuktan sadece biri bitirdiği bölümde çalışıyor. Beşi ise örneğin güvenlikçi oluyor, kurye oluyor, vs.” dedi. Bu noktada Mesleki Eğitim Merkezleri’nin (MESEM) önemine değinen Avdagiç, burada eksik gördükleri bir hususa dikkat çekti: “MESEM’lerden gelen bir çocuğun ücretinin belli kısmını devlet, belli kısmını da firma ödüyor. Ancak siz çocuktan memnunsunuz, destek vermek ve teşvik etmek için daha fazla ücret vermek istediğinizde o çocuğa devlet kabul etmiyor, veremezsiniz diyor. Oysa bunun önü açılsa, ben ödediğim fazla ücret kadar zaten devlete vergi ve SGK primi ödemeye hazırız. Ama bu ödemeyi yapmak için yasal düzenleme bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

Yeşil pasaportta ihracatçıya makul bir yer açılabilir

Görüşmede vize sorunları da gündeme geldi. Şu anda en temel sorunun randevuya ulaşmak olduğunu anlatan Avdagiç, Avrupalı yetkililerin ‘Yoğun başvuru var’ açıklamalarına katılmadıklarını, başvuruların 2019 yılının yüzde 2-3 üzerinde olduğunu, dolayısıyla vize konusunda Türkiye’ye karşı üstü örtülü bir tavır olduğunu düşündüklerini ifade etti. Bu noktada yeşil pasaport konusuna ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Avdagiç, memurların yeşil pasaport hak ediş koşullarının gözden geçirilmesi gerektiğini ve bazı meslek gruplarına verilen yeşil pasaportun yeniden değerlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Avdagiç, “Yeşil pasaportun koşulları düzenlenirse bu şekilde ihracatçılara da o pakette makul bir yer açılabilir. Çünkü ihracatçılara vereceğiniz rakam büyük paket içinde o kadar mütevazı ki… Yani yeşil pasaportlu bir milyon civarında memuru konuşuyoruz, ancak öbür tarafta ihracatçıya verilecek 10-15 bin pasaport söz konusu” diye konuştu.

İşletmelerin üzerindeki yüklerin sadeleştirilmesi gerekiyor

İTO Başkanı Şekib Avdagiç, iş dünyasının çözüm beklediği ana konuları sorduğumuzda ilk sıraya enflasyonu koydu. Avdagiç, bazı kararların hem parasal ve hem de uygulama anlamında maliyet yarattığını ifade etti. Bunlara bir örnek olarak kanunen kabul edilmeyen gider rayiçlerinin gözden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Avdagiç, “Çünkü bu gibi uygulamalar yine sistem içinde çalışan şirketleri dezavantajlı hale getiriyor” dedi. Şirketlerin üzerinde çok fazla yük olduğunu söyleyen Avdagiç, bu konularda sadeleşme gerektiğini savundu.

 

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP