Papalık döneminin en uzun seyahati kapsamında Endonezya, Papua Yeni Gine, Doğu Timor ve Singapur’u kapsayan 12 günlük Güneydoğu Asya turunu bugün tamamlayan Papa Franciscus, gezisinin son ayağı Singapur’dan Roma’ya dönerken, uçakta seyahatini takip eden gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Gazze’deki çatışmanın Batı Şeria’ya sıçrama tehlikesi olduğu hatırlatılan ve Vatikan’ın arabuluculuk ihtimali sorulan Papa, “Vatikan bunun için çalışıyor. Her gün Gazze’yi oradaki cemaati arıyorum. Orada, 600 kişi var: Hristiyan ve Müslüman ama kardeş gibi yaşıyorlar. Bana kötü ve zor şeyler anlatıyorlar.” yanıtını verdi.

İsrail’in Gazze’de okulları hedef almasına değinen Papa, “Bu savaş çok kanlı mı değil mi diye nitelendiremiyorum ama öldürülen çocukların bedenlerini görmek, birkaç gerillanın içeride olduğunu varsayarak, bir okulun bombalandığını işitmek, korkunç bir şey, korkunç. Bu kötü.” dedi.

Gazze’de ateşkese yönelik görüşmeleri de değerlendiren Papa, “Bazen bunun savunma amaçlı bir savaş olduğu söyleniyor ancak ben bunun fazlasıyla bir savaş olduğuna inanıyorum. Bunu söylediğim için kusuruma bakmayın ama barış için adımların atıldığını düşünmüyorum.” diye konuştu.

Savaşın istisnasız her zaman bir yenilgi olduğunu dile getiren Katoliklerin ruhani lideri, Ürdün Kralı 2. Abdullah’a da bu konuda yaptıklarından ötürü minnettar olduğunu söyledi.

ABD’de yaklaşan başkanlık seçimleri

Bir gazetecinin ABD’de başkanlık seçimleri için adaylardan birinin kürtajı savunduğu diğerinin de 11 milyon göçmeni sınır dışı etmekten bahsettiğini anımsatarak, bu iki adaydan birine oy vermek zorunda kalan bu ülkedeki Katolik seçmenlere ilişkin tavsiyesini sorması üzerine Papa, “İkisi de yaşama karşı, göçmenleri gönderen de bebekleri öldüren de. İkisi de yaşama karşı. Karar veremezsiniz. Ben Amerikalı değilim, oraya oy vermeye gitmeyeceğim. Göçmenlere konukseverlik göstermemek bir günahtır. Kürtaj yaptırmak da bir insanı öldürmektir. Kelimeyi beğenin ya da beğenmeyin ama öldürme var. Göçmenleri göndermek, gelişmelerine izin vermemek, hayatlarını yaşamalarına izin vermemek, kötü bir şey. Bir çocuğu ana rahminden uzaklaştırmak da cinayettir çünkü bir hayat söz konusu.” yorumunu yaptı.

Singapur’da idam cezasının olduğu ama kendisinin orada bu konuya değinmediği hatırlatılan Papa, idam cezalarının kaldırılması için çalışılması gerektiği ve bunun durması gerektiği yanıtını verdi.

Papa Franciscus, çocukların istismara maruz kalmasının da ciddi bir suç ve utanç olduğunu vurgulayarak, “Bana göre istismar şeytani bir şey. Çünkü her türlü istismar kişinin onurunu, imajını yok eder. Bu vakaların ortaya çıkmasına memnun oluyorum.” ifadelerini kullandı.

“Çin’i ziyaret etmek istiyorum”

Papa, bir soru üzerine Vatikan ile Çin arasındaki diyalogdan memnun olduğunu belirterek, “Piskoposların atanması konusunda iyi niyetle çalışıyoruz. Diğer yandan Çin, benim için bir istek. Çin’i ziyaret etmek istiyorum. Harika bir ülke ve Çin’e hayranlık duyuyorum, saygı duyuyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Papa Franciscus, Notre Dame’ın açılışına gitmeyecek

2019’da çıkan yangında yanarak büyük hasar alan ve bu yıl 8 Aralık’ta yeniden açılacak olan Paris’teki Notre Dame Katedrali’nin açılışına gidip gitmeyeceği sorusuna da Papa, “Paris’e gitmeyeceğim, gitmeyeceğim.” cevabını verdi.

Papa Franciscus, aslen Arjantinli olması ve henüz kendi memleketine gidip gitmeyeceğiyle alakalı, “Bu henüz kararlaştırılmamış bir şey. Gitmek isterim, benim halkım orada ama çözülmesi gereken farklı konular var. Ben aslında Kanarya Adaları’na gitmeyi düşünüyorum, çünkü orada denizden gelen göçmenler var. Onlara ve Ada halkına ve yöneticilerine yakın olmak isterim.” ifadelerini kullandı.