Bloomberg HT’ye konuk olan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, siber güvenlik hizmeti veren Crowdstrike’tan kaynaklanan küresel yazılım sorununun 8,5 milyon Windows cihazını etkilemesi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Özbilgin, Windows platformu üzerinde çalışan on binlerce yazılım uygulaması olduğunu ve Crowdstrike’ın da bunlardan bir tanesi olduğunu söyledi. “Crowdstrike’ın otomatik olarak yaptığı güncellemelerden bir tanesi Windows’un spesifik bir sürümünün çalıştığı bilgisayarlarda soruna sebep oldu” diyen Özbilgin, Windows platformunun sahibi Microsoft olduğu için sorunun ortaya çıkması sonrası Crowdstrike gibi hemen devreye girdiklerini ve kriz yönetimi ekipleri kurduklarını belirtti. Özbilgin ortaya çıkan sorun hakkında şöyle devam etti:

“Yazılım güncellemesi sırasında sorun çıktığı bize raporlandı. Bizim kedi kumu dediğimiz ortamlarda, bir takım güncellemeleri koymadan önce ilk önce onları çok ayrıntılı test edersiniz. Sonrasında bunu katmanlı bir şekilde yayarsınız. Bazı yazılımların güncellemeleri bundan muaf tutulabilir. Bazı işletmelerde bu muaf tutulmadığı için o güncellemenin kötü etkisinden dolayı domino taşı etkisi yaratır.”

Özbilgin, teknolojideki her kararın siber güvenlik boyutunun düşünülmesi gerektiğini belirterek, internetin yaygınlaşmasından beri monolitik çözümlerin ortadan kaybolduğunu söyledi. Artık her şeyin birbirine bağlı olduğunu kaydeden Özbilgin, “Bulut sistemi dediğimiz şey gezegen çapında çalışan bir bilgisayar” ifadelerini kullandı.

“Yapay zekâ ile yazılım yaptırmamız verimi 1,5 kat artırıyor”

Yapay zekânın insan hayatında sağladığı kolaylıklara değinen Özbilgin, yapay zekâ ile yazılım yaptırmanın verimi 1,5 kat arttığını kaydetti. Yapay zekânın bugün yazdığımız yazılımları kontrol ettiğini ve kodun neler yapması gerektiğini daha önceden tahmin ettiğini söyleyen Özbilgin, “Yapay zekânın temel amacı sizden angaryayı alıp gerçek anlamda rekabet üstünlüğü yaratabileceğiniz nokta için size zaman yaratmak. Yapay zekânın bugün dünyadaki en büyük kullanım alanı LLM yani (Large Language Modal)” dedi.

Öte yandan Özbilgin, artık şirketlerin kişisel verileri belirli şartlar altında bir onay olmadan sadece o şartlara uyduğunu beyan ederek yurt dışına çıkarabileceğini belirtti. “Bu müthiş ve AB ile çok uyumlu bir gelişme. Uzun zamandır bu konu şirketlerin ve kamunun üzerinde çalıştığı bir konuydu” diyen Özbilgin, şimdi en az bunun kadar önemli olan konunun kurumsal veriler olduğunu söyledi.