Küresel Borsalarda yeni hafta ABD’de enflasyonun yeniden tırmanışa geçebileceği, Fed’in destekleri çekebileceği endişeleri ile başlıyor.

Cuma günü ABD’de kişisel gelirlerin Mart ayında aylık yüzde 21,1 ile kayıtların tutulmaya başlandığı 1946’dan bu yana en yüksek artışı kaydettiği açıklandı. Ayrıca Fed’in tercih ettiği enflasyon göstergesi olan PCE Deflatörü de Mart’ta yıllık yüzde 2,3 ile 2018’den bu yana en hızlı artışı yaşadı. Şubatta yüzde 1,4 artan çekirdek PCE endeksi Mart’ta yüzde 1,8 yükseldi. Bu yükselişlerde devasa mali teşviklerin etkisi olduğu kadar baz etkisi de görüldü.

Wall Street endeksleri bu verilerin etkisiyle Cuma gününü yüzde 0,8’e varan kayıplarla tamamlasa da S&P 500 Nisan ayını Kasım’dan bu yana kaydedilen en güçlü yükselişle tamamlamayı başardı. ABD endekslerinde vadeli işlemler yeni haftaya artıda girdi. Asya’da endeksler ise negatif tarafta. Hong Kong Hang Seng endeksi kayıplara öncülük ederken Japonya ve Çin piyasaları işleme kapalı.

ABD 10 yıllık tahvil getirileri Cuma günü yüzde 1,63’e yakın bir seviyede kapandı. Dolar bu sabah başta Japon yeni ve İsviçre frangı olmak üzere G-10 para birimlerinin geneline karşı değer kazanırken, birçok gelişen ülke para birimlerine karşı da primli.

Küresel piyasalarda yatırımcılar ABD’de koronavirüs pandemisinin etkilerine karşı açıklanan devasa mali teşviklerin enflasyonu rayından çıkarıp çıkarmayacağı ve Merkez Bankası Fed’in tahvil alımlarını ne zaman azaltmaya başlayacağı konularına odaklanmış durumda.

Fed Başkanı Jerome Powell her ne kadar enflasyondaki yükselişi geçici olacağı öngörüsünü sıklıkla dile getirse de bazı merkez bankası üyeleri farklı düşünüyor. Bu yıl faiz kararlarında oy hakkı bulunmayan Dallas Fed Başkanı Robert Kaplan, “Finansal piyasalarda aşırılıklar ve dengesizler gördüğüm bir noktaya geldiğimizi gözlemliyorum” dedi ve Fed’in ilk fırsatta tahvil alımlarını ayarlama konusunu tartışmaya başlaması gerektiğini söyledi.