DOLAR 32,9949 -0.11%
EURO 35,8195 -0.26%
ALTIN 2.528,010,83
BITCOIN %
İstanbul
27°

PARÇALI AZ BULUTLU

KALAN SÜRE

Kılıçdaroğlu: İmamoğlu’nun kılını dahi teslim etmeyeceğiz

Kılıçdaroğlu: İmamoğlu’nun kılını dahi teslim etmeyeceğiz

ABONE OL
6 Ocak 2023 14:26
Kılıçdaroğlu: İmamoğlu’nun kılını dahi teslim etmeyeceğiz
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından yapılan Bostancı-Dudullu Metro törenle hizmete girdi. Açılış törenine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu da katıldı. Açılışta konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Bu ülkenin ihtiyaç duyduğu en önemli şey, adalet. Eğer ki kainat adalet üzerine inşa edilmiş, hepimiz adalet ne zaman gelecek diye bekliyorsak mücadelemizin odak noktası adalet olmak zorundadır. Adaleti gerçekleştirmek için bu ülkede, siyasi görüş farkı aramadan yaşadığımız bütün coğrafyada adalet için ortak mücadele etmek zorundayız. Aksi halde insanlığımızı kaybederiz. Adalet gibi önemli bir kavramın hakkını teslim etmek zorundayız. Eğer bir kişi siyaseten halkın oyları ile seçilmişse, iktidara gelmişse, kentine hizmet ediyorsa o kişinin hakkını elinden alacak olan güç, ona o yetkiyi veren güçtür. Yani İstanbulludur. İstanbullunun iradesine ipotek konulduğu zaman, İstanbullunun ve 16 milyon insanın iradesine darbe vurulduğu zaman hep beraber, birlikte karşı çıkmak zorundayız. Görüşümüz, inancımız, kimliğimiz ne olursa olsun birlikte mücadele etmek zorundayız. O nedenle söylüyoruz; asla teslim etmeyeceğiz, Ekrem İmamoğlu’nun kılını dahi teslim etmeyeceğiz.

Söyledim; bu yola girerlerse cehennemin kapılarını açmış olurlar. Bu kadar sert, net ve erkekçe söylüyorum. Bu memleket kolay kurulmadı. Bizim mücadelemiz, hak mücadelesidir. Sayın Genel Başkan’ımızın dediği gibi; geldikleri gibi gidecekler. Sadece gitmeyecekler, Allah nasip ederse emekli edeceğiz onları, siyaset arenasından sileceğiz. İstanbul kadim bir kent, İstanbulluya hizmet etmek Türkiye ve dünyaya hizmet etmektir. Bu konularda yetkiyi veren İstanbullu, yetkiyi alacak olan da İstanbulludur. Dolayısıyla Ekrem Bey’in verdiği hizmeti sindiremiyorlar. Belediye başkanlarımızın verdiği hizmeti sindiremiyorlar. İstanbul’u beton ormanına çevirdiler, bunu da gayet iyi biliyoruz. Ama Ekrem Başkan, İstanbul’u dünyanın incisi haline getirecek. Bu konuda hiç kimse endişe duymasın. Biz, bu görevi hep birlikte yapacağız. Hiç endişe etmeyin; birlikte hak, hukuk ve adalet için mücadele edeceğiz. Adaleti bu ülkeye ya getireceğiz ya getireceğiz.”

Akşener: Görüşümüz ne olursa olsun arkasında duracağız”

Meral Akşener de, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Umarım bu iradenizi, bu soğuğa rağmen burada oluşunuzu bazıları görür. Bugün burada bir açılış için beraberiz ama normal bir açılış değil. Bu açılışlara gıcık olunduğu için arkadaşımıza yasak geliyor. ‘İstanbul gibi bir şehri nasıl alırlar’ dendi. Bu abidik gubidiklere hazır olmalıymışız, ama tedbirini almalıymışız. Tedbir alınca ne oluyormuş? Abiler gıcık oluyormuş, yere yapışıyormuş. 13 bin 500 oy farkını halledemediler, seçimi iptal ettiler. Sonra güzelim İstanbullu, 23 Haziran’da tam 805 bin farkla yeniden seçti. Ahmaklığa bakın. 13 bin 500 farkla seçilmiş belediye başkanı ile 805 bin farkla seçilmiş bir belediye başkanının gücü arasındaki farkı fark etmeyen ahmaklara bakın. Ondan sonra da ahmaklıklara ‘ahmaklık’ denildiği zaman kızıyorlar. Hadi, benim dokunulmazlığım yok. Ben de ‘ahmak’ dedim. Bekleriz, buyur birader.

Darbe dönemlerinde, sonrasında dahi yargının bu derece emir eri olduğu, o cübbelere düğmelerin dikildiği bir döneme hiç rastlamadık. Kazanmak zorundayız. Yargının bağımsız, korkusuz, objektif, tarafsız olabilmesi için kazanmak zorundaymışız. Elbette kazanacağız. Ekrem Başkan üzerinden hepimizin iradesi test ediliyor. Buradaki tavrımıza, milletimizin iradesine göre, sonrasına bir yol, yolculuk başlayacak. Bir İstanbullu, oy vermiş bir insan olarak diyorum ki eğer biz İmamoğlu’nu verirsek, bu haksız, hukuksuz kararla mücadele etmezsek, bu hizmetlere duyulan öfkenin neticesinde bu belediye başkanlarımızın çalışmalarının önüne geçmek için her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu yapanların karşısında dimdik duramazsak yuh olsun hepimize. Bunu yapacağız. Biz hukuksuzluklara boyun eğersek yuh olsun bizim nesle. Öncelikle Ekrem İmamoğlu’nun arkasında, görüşümüz ne olursa olsun mutlaka duracağız.

Bunun böyle olduğunu 150 günde 190 projenin hayata geçmesinde görün. Dendi ki ‘Bunlar hiçbir şey yapmaz. İş başına geldiklerinde hak, hukuk ortadan kalkacak, yapılan sosyal belediyecilik ortadan kalkacak, siz aç kalacaksınız’ dendi. 100 bin eve süt gidiyor, 400 bine yakın aileye yardım yapılıyor. Gürültüyle erzak götürüp fotoğraf çektirmek yerine resmi kimsenin bilemediği kartlar görüyorum. Et alamayan evlere o kartlar sayesinde et giriyor, ısınamayan evlere doğal gaz yardımı gidiyor. Bunları yaptığınız için bugün sen gittin gümbürtüye ama gitmeyeceksin, söz olsun gitmeyeceksin. Burası arkanda, Altılı Masa’nın tamamı arkanda. Seni verirsek Muhittin Böcek’i de Ankara’yı da; bunlara Türkiye’nin geleceğini de vermiş oluruz. Atatürk’ümüzün dediği gibi, geldikleri gibi gidecekler.”

Davutoğlu: Milletin iradesinin arkasındayız

Davutoğlu, özetle şunları söyledi:

“İstanbul’a hizmet etmek sadece bir millete hizmet etmek, sadece İstanbul’a hizmet etmek değildir. İstanbul’a hizmet etmek insanlığa hizmet etmektir. Çünkü, şehirler vardır. Tarihi öneme sahip; şehirler vardır bugün önemlidir ama tarihleri zayıftır. Bazı şehirler vardır ki şehirlerin tacıdır, İstanbul gibi. Hakkını vermek zorundayız. Geçmişine hürmet etmek, geleceğini insanlık onuruna yaraşır bir şehir olarak inşa etmek zorundayız. İşte böyle bir çabada Bostancı-Dudullu metrosunun açılışı, sadece bir metro açılışı değildir. Bir zihniyet meselesidir. Değerli Büyükşehir Belediye Başkanımıza bu son derece önemli atılımı, yatırımı ve bütün zorluklara rağmen sergilediği dirayeti dolayısıyla teşekkür ediyorum.

Bundan tam 22 gün önce Saraçhane Meydanı’nda yine değerli genel başkanlarla birlikteydik. Niye birlikteydik? İstanbullular 2019’da iki kez bir irade beyanında bulunmuşlar; bu aziz şehrin mührünü şehremini olarak sayın İmamoğlu’na vermişlerdi. Bu İstanbulluların iradesiydi. Kimse bu iradeyi beğenmiyorum diyemez. Kimse bu iradeyi tanımıyorum diyemez. Siyasi görüş farklılıklarımızı bir kenara koyarak Saraçhane’de bir ses yükselttik. Dedik ki ‘İstanbullunun iradesinin, milletin iradesinin arkasındayız. Yargıyı siyasallaştırarak, milletin iradesine tahakküm koymak isteyenlerin dimdik karşısındayız. Ne olursa olsun karşısındayız.’

Dün değerli genel başkanlarla birlikte 10 saate yakın baş başaydık. Bir oda da ama huzurla, nezaketle, karşılıklı saygıyla ve en önemlisi bu milletin derdiyle halleşerek bir gelecek perspektifi çizmeye çalıştık. Senaryolar ürettiler. Altılı Masa çökecek, bugün çökecek, yarın çökecek. İşte dün gösterdik ki sizin senaryolarda ne yazarsa yazsın, milletin kaderinde Altılı Masa olacak ve olmaya devam edecek.

Altılı Masa’yla birlikte Cumhuriyetimizi, demokrasiyle taçlandıracağız. Adaleti, insan hak ve özgürlüklerine dayalı demokrasiyi, insan onuruna yaraşır bir refahı, 85 milyonu eşit kılan bir vatandaşlık anlayışını ve toplumun her kesimine, siyasetin her alanına hakim olacak siyasi ahlakı inşa etmek, tesis etmek üzere yola çıktık ve bu taahhüdümüzü inşallah milletimizin desteğiyle yerine getireceğiz. ekonomim.com

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP