PwC’nin strateji danışmanlığı grubu Strategy&’in yeni raporu, telekom operatörleri, bankalar, sanayi şirketleri ve kamu kurumları başta olmak üzere son tüketiciyle birebir teması olan tüm kurumları yakından ilgilendiren konudaki saptamaları içeriyor. 

Strategy& Türkiye Lideri Kağan Karamanoğlu “Dijital dönüşüm ve teknolojik gelişmeler, tüketicilerin kurumlarla etkileşim kurma şekillerini değiştiriyor. Devlet hizmetlerine erişimden bankacılık hizmetleri kullanımına kadar pek çok servis artık dijital olarak sunuluyor. Bu gelişmeler göz önüne alındığında, dijital kimlik pazarının büyümesi kaçınılmaz. Dijital kimlik, devlet hizmetlerine ve yardımlarına erişimin yanı sıra bankacılık, işyeri, eğitim ve sağlıkla ilgili birçok çevrimiçi hizmete erişim için kimlik tanımlayıcı olarak kullanılmaya devam edecek. Dijital kimlik gelecekte hesap oluşturmak, işlem gerçekleştirmek veya farklı hizmetlere abone olmak için de gerekli olacak. Dijital kimlik sayesinde insanlar günlük işlerini hızla gerçekleştirerek zamandan tasarruf ederken güvenlikleri konusunda da endişe duymak zorunda kalmayacaklar” dedi.

Dijital Kimlik büyüyecek ama sağlayıcıların sistematik yaklaşıma ihtiyacı var

Kağan Karamanoğlu sözlerine, “Şu anda, pazarda aktif olarak kullanılan ‘merkezi’, ‘üçüncü şahıs tabanlı’ ve ‘kendi kendine egemen’ olmak üzere üç farklı dijital kimlik sistemi bulunuyor. Bu üç sistem de yaygın olarak kullanılıyor ancak, değişen sosyokültürel normlar ve yasal düzenlemeler çerçevesinde de gelişmeye devam ediyorlar. Her bir sistem kendi içinde hem faydalara hem de sınırlamalara sahip. Bunlardan kimi sistem hatası riskine, kimisi de daha yüksek kimlik hırsızlığı riskine açık. Bu nedenle dijital kimlik sağlayıcılarının öncelikle güvenilir ve şeffaf bir çözüm geliştirip, yeni kullanıcılara yeterli düzeyde güven sağlamaları gerekiyor” şeklinde devam etti.

Pazarın büyüyeceğini ancak dijital kimlik sağlayıcılarının sistematik bir yaklaşıma ihtiyaçları olduğunu belirten Karamanoğlu, “Avantajlı bir düzenleyici ortam olması, ilgili ülkedeki dijital kimlik kullanımını teşvik eder. Çözümler mümkün olan maksimum etkiye sahip olmalıdır. Dijital kimlik sağlayıcıları bunu sağlamak için çeşitli sektörlerden birkaç oyuncuyla iş birliği yapabilir veya bir konsorsiyum oluşturabilir. Hizmet ve dijital kimlik çözüm sağlayıcıları arasındaki sorunsuz bir entegrasyon ile kullanıcı deneyiminin tasarımı oldukça önemlidir. Son olarak, iş modeli oldukça basit olmalı ve son kullanıcılara ücretsiz çözümler sunmalıdır” dedi.

Strategy&’in Dijital Kimlik raporunda öne çıkanlar

Düzenlemeler: Yetkili kurumlar, kişisel verilerin ne şekilde toplanacağı, işleneceği ve paylaşılacağına dair açık ve değişmez kurallar koymalıdır. Ayrıca, dijital kimliğin kullanımını teşvik eden düzenlemeler getirilmelidir. Örneğin, Güney Kore’de tüm e-ticaret işlemleri için kullanıcıların yaşını kontrol etme yükümlülüğü getirildi. Bu yükümlülük djital kimlik teknolojisinin benimsenmesini hızlandırarak özel kullanım durumlarının ötesinde gelişmiş bir ekosistem yaratılmasına yardımcı oldu.

Müşteri deneyimi: Dijitalleşme, müşterileri şirketin iş süreçlerine ve hizmet sunumlarının merkezine koyduğu için müşterilere sorunsuz bir deneyim sunulması gerekiyor. Aslında bu tüm dijital uygulamalar için bir ön şart haline gelmiş durumda. Sektör oyuncularının müşteri yolculuğuna dikkat etmesi ve müşteri merkezli çözümler sunması gerekiyor. Güvenlik ile kolaylık arasındaki doğru dengenin bulunması, dijital kimlik çözüm sağlayıcılarının karşılaştığı en önemli zorluklardan biri.

Ölçek ve kapsam: Başlıca engellerden biri de kullanıcıların dijital kimlik çözümlerini benimsemeye ikna etmek. Dijital kimlik sağlayıcılarının etkili ve güvenilir bir sistem elde edebilmek için çeşitli müşteri segmentlerini kapsayan geniş bir müşteri tabanına sahip olması gerekiyor. Ancak, kullanıcılar test edilmemiş sistemlerden kaçınma eğiliminde ve bu da hizmetlerin geliştirilmesini engelliyor.

Ticarileştirme: Oyuncular, son kullanıcıların dijital kimlik uygulamaları için ek ücretler ödeme konusunda isteksiz olduğu bu çözümleri paraya dönüştürmelidir. Özellikle gelişmiş Avrupa ülkelerinde kullanıcıların ödeme yapmaya istekli olduğu kullanım durumlarının sayısı artıyor ancak bu kullanım durumlarını hala sınırlı bir kapasiteye sahip.