DOLAR 32,9939 -0.16%
EURO 35,9519 0.02%
ALTIN 2.552,870,09
BITCOIN %
İstanbul
33°

AÇIK

KALAN SÜRE

ATO Başkanı Baran: Bu paket yetmez, vergi reformu şart

ATO Başkanı Baran: Bu paket yetmez, vergi reformu şart

Gündemdeki vergi paketinin vergiyle ilgili tartışmaları bitirmeye yetmeyeceğini belirten ATO Başkanı Gürsel Baran, bu alanda kapsamlı bir reformun şart olduğunu belirtti. Türkiye’de iş kurarken fizibilite çalışmasının aynı konuda faaliyet gösteren başka işletmeyi dışardan gözetleme dışına çıkmadığına dikkat çeken Baran, “Planlama eksikliği var, DPT yeniden kurulmalı” önerisinde bulundu.

ABONE OL
22 Temmuz 2024 13:03
ATO Başkanı Baran: Bu paket yetmez, vergi reformu şart
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran gazetecilerle bir araya gelerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz hafta TBMM’ye sunulan vergi paketini değerlendiren Gürsel Baran, cirodan vergi alınmasını öngören hükümlerin teklifte yer almamasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

Etkin ve güçlü maliye politikasının temel amacının devletin harcamaları ve vergilendirmeyi kullanarak sürdürülebilir büyümeyi teşvik edip yoksulluğu azaltmak olduğunu kaydeden Baran, vergilendirmede adaletin çok önemli olduğunu bildirdi. Teklifin bazı uygulamaları değiştirmekle birlikte, vergi tartışmalarını sona erdirmeyeceğini belirten Baran, ATO olarak uzun vadede kalıcı refahı sağlamaya yönelik adil, kayıt dışılığı ortadan kaldıracak kapsamlı bir reformun şart olduğunu düşündüklerini vurguladı.

Baran, bunun için ise denetimlerin artırılarak vergi oranlarının düşürülmesi gerektiğini aktardı. Türkiye’de çok büyük yatırımlar dışında fizibilite çalışmasının sadece sektördeki başka bir işletmenin dışarıdan gözetlenmesi yoluyla yapıldığını söyleyen Baran, iyi iş yapan işletmelerin yanına çok sayıda aynı tür işletmenin açıldığını bildirdi. Ankara’da 40 civarında AVM olduğunu, ancak çok sayıda iflas ve konkordato başvurusu da bulunduğunu vurgulayan Baran, kaynakların çok daha verimli değerlendirilmesi için Devlet Planlama Teşkilatı’nın yeniden kurulmasını önerdi.

“Gününde ödeyene haksızlık yapılıyor”

Türkiye’de şartlar ne olursa olsun vergisini gününde ödeyen mükellefler bulunduğunu söyleyen Gürsel Baran, koşullar tüm mükellefler için aynı olduğu halde, vergisini zamanında ödeyenlerin adeta cezalandırıldığını belirtti. Çıkarılan tüm kolaylıkların borçlu mükelleflere yönelik olduğunu anlatan Baran, ortalama iki yılda bir çıkarılan aflara karşı olduklarını, reform taleplerinin gerekçelerinden birisini de bu durumun oluşturduğunu anlattı.

“Vergi affı sadece olağanüstü durumlarda olmalı”

Vergi sistemindeki en önemli sorunun kayıt dışılık olduğunun altını çizen Gürsel Baran, yıllık kazancı belli limitin altında olanların belge düzenlemesi kapsamı dışında bırakılmasının kayıt dışılığı artırdığını dile getirdi. Herkesten gücü oranında vergi alınarak vergi aflarına son verilmesini isteyen Baran, kayıt dışılığın sadece iş barışını değil, ekonomik ve siyasi istikrarı da tehdit ettiğini vurguladı.

“Enflasyon toplumda ahlaki erozyona yol açıyor”

Türkiye’nin enflasyonla mücadelede en önemli eşiği aştığını, mücadelenin bundan sonra daha verimli geçeceğini aktaran Baran, sorunun bir bölümünün işini düzgün yapmayanlar kaynaklı olduğunu belirtti ve enflasyonun toplumda ahlaki erozyona yol açtığını kaydetti. Ahilik dönemini hatırlatan Baran, iş ve sosyal hayatı düzenleyen, ticari hayata kılavuz oluşturacak şekilde ticaretin anayasasının yazılması gerektiğini söyledi.

“Devlet reel sektöre rakip olmamalı”

İşçi işveren davalarında mahkemelerin ağırlıklı olarak işçi lehine sonuçlandığını ifade eden Baran, kıdem tazminatına yönelik zaman aşımı süresinin 5 yıldan 1 yıla indirilmesi gerektiğini belirtti. Devletin reel sektöre rakip olmaması ve reel sektörün güçlenmesi gerektiğini düşündüklerini ifade eden Baran, “Üretim yapan, istihdam sağlayan reel sektörün ayağındaki prangaları da çıkarmamız gerekiyor. İşçi işveren davalarının bir yılla sınırlandırılması bu açıdan çok önemli” dedi. Ahlaki erozyonun enflasyonda olduğu gibi ambalajlarda da yaşandığını kaydeden Baran, içindeki miktar aynı olduğu halde tüketicilerin daha büyük ambalajlı ürünlere yönlendirilerek aldatıldığını, büyük ambalajın aynı zamanda milli servet kaybı olduğunu anlattı.

“Esnafla aynı işi yapan tacirlere haksızlık yapılıyor”

Aynı işi yapmalarına karşılık Türkiye’de yasaların esnaf ile ticaret odalarına kayıtlı tacirlere aynı davranmadığını bildiren Gürsel Baran, “Aynı işi aynı ölçekte yapan esnaf ile tacire aynı davranılmıyor. Örneğin 840 bin esnaf 2021’den itibaren vergiden istisna tutulurken tacir kabul edilen işletmeler kapsama alınmadı. Esnaf Halk Bankası’ndan indirimli kredi kullanırken, bizim üyelerimiz kullanamıyor” dedi. Olağanüstü koşullardan tacirlerin de esnaflar kadar etkilendiğini bildiren Baran, “Sadece odaya kayıtlı olmalarından dolayı büyük işletme olarak değerlendirilen üyelerimizden, zaman zaman gelip üyelikten ayrılarak esnaf konumuna geçeceklerini söyleyenler oluyor” diye konuştu.

“Konkordato alacaklıyı mağdur ediyor”

Zor durumdaki şirketlere koruma kalkanı olan konkordato müessesesinin bunlarla iş yapan şirketleri zor durumda bıraktığına değinen Baran, ticaretin bir zincir şeklinde işlediğini, bunlardan alacağını tahsil edemeyenlerin de kendi borçlarını ödeyemeyecek noktaya geldiğini aktardı. Gürsel Baran, patronların şirketi konkordato aşamasına götüren yönetim şekillerinin bedelini ödemediklerinden yakındı. Enflasyonla mücadele kapsamında ticari kredi kartlarına yönelik sınırlamanın yanlış olduğunu ifade eden Baran, bunun kayıt dışının azalmasına katkı sağladığını anlattı. Üyelerinden fahiş fiyat ve stokçulukla suçlanmaya yönelik çok tepki geldiğini ifade eden Gürsel Baran, “Ticaretin yapısı stok yaparak çalışmak üzerine kurulu. Siz yeterli stok bulundurmazsanız vatandaşın talebini yerine getiremezsiniz. Ancak deponuzda mal var diye stokçu durumuna düşebiliyorsunuz. Aynı şekilde, yasada fahiş fiyatın ne olduğu tanımlanmadığı halde fahiş fiyatla suçlananlar var” dedi. HÜSEYİN GÖKÇE/ekonomim

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP