Bursa İl Sağlık Müdürlüğü tarafından donörden organ nakli için kurulan komisyon, 40 bin dolar karşılığında sahte evrak düzenleyerek nakil yapmak isteyen 4 kişinin yakalanmasını sağladı.

Filistin uyruklu İsrail vatandaşı böbrek hastası Y.K., böbrek nakli için sosyal medyada tanıştığı, Bursa’da oturan A.A.’dan yardım istedi. İddiaya göre, Suriye uyruklu A’dan para karşılığında donör bulma sözü alan Y.K., böbrek nakli konusunda resmiyette donör olarak göstereceği kardeşi S.’yle Bursa’ya geldi.

40 bin dolar istedi

Y.K., kafeteryada buluştukları A.A.’nın “Ben sana donör buldum. İlaçlarını da temin edeceğim. Yalnız, donör olacak kişinin fotoğraf ve kimlik bilgilerini kardeşinin pasaportuna eklememiz gerekiyor. Nakil gerçekleştikten sonra da 40 bin dolarınızı alırım” diye gelen teklifini kardeşiyle birlikte kabul etti.

Bunun üzerine, A., Adana’da yaşayan ve nakil için bir böbreğini 15 bin dolara satışa çıkartan İ.E.T.’YLE anlaştı. A., sonraki gün Bursa’ya gelen vericiye, otel ve yemek giderleri için 2 bin lira verirken, fotoğraf ve kimlik bilgilerini de S.’nin pasaportuna yapıştırdı.

Çelişkili ifade yakalattı

Olay, Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nün oluşturduğu nakil öncesi komisyonun, donör olarak S.’yi sorgulamak üzere çağırması sonucu ortaya çıktı. Toplantıya, S.’nin pasaportuna kimlik bilgilerini yükleyip, fotoğrafını yapıştırarak gelen İ.E.T. çelişkili ifadeler verince gözaltına alındı. Polis daha sonra, Y.K. ve S.’yi otelde, A.A.’yı Yıldırım ilçesindeki evinde yakaladı. Adliyeye çıkartılan şüphelerden 3’ü tutuklanırken, İ.E.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

‘Suç olduğunu bilmiyorduk’

Savcılık soruşturmasının ardından sanıklar hakkında, Bursa 31’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. İlk duruşmada, A.A. suçlamayı kabul etmezken, diğer sanıklar ise Türkiye’de bu şekilde organ naklinin suç olduğunu bilmediklerini söyledi.

Duruşmada söz alan Y.K. ve S. kardeşlerin avukatı Canan Kongur, “Müvekkillerden Y., kronik böbrek hastası. Kardeşi S., böbreğinin birini ağabeyine vermeyi kabul etti. Bu sebeple Türkiye’ye geldi. Suç işleme gibi bir hedefleri yoktu. Evrakta gerçekleştirilen ‘sahtecilik’ suçu ile hiçbir ilgileri bulunmuyor. Onların dışında yapılan bir olay bu. Haberleri olsa, böyle bir riske asla girmezlerdi” diye savundu. Mahkeme, duruşma sonrası tutuklu 3 sanığın da tahliyesine karar verdi.

‘İyi hal indirimi’ yapıldı

Haklarında, ‘resmi belgede sahtecilik’ ve ‘organ ve doku ticareti’ suçlarından 7 yıldan 14’er yıla kadar hapis cezası talep edilen sanıkların yargılanmasına devam edildi. Sanıkların gelmediği duruşmada söz alan Canan Kongur, müvekkillerinin suç işleme gibi bir amaçları olmadığını söyledi.

Kararını açıklayan mahkeme hakimi, ‘Yalan beyanda bulunmak’ suçlarından beraatine karar verdiği 4 sanığı, ‘Organ ticareti yapmak veya aracılık etmek’ suçundan 5’er yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların ‘iyi hal’ini dikkate alan mahkeme bu cezayı 3’er yıl 1’er ay 15’er güne düşürdü.